Karailer (Karaylar)

DİNSEL KONULAR Diğer Dinlere Ait Mezhepler

Karaîm adı, İbrânîcede “okumak” anlamına gelen kara’ kelimesinden türemiştir. Bu ad, mezhep mensuplarının Tanah’ı (Ahd-i Atîk) sık sık okumalarına atıfta bulunur. Kara’îm, Arapçada Karrâî veya Karrâ’ûn, Kuman-Kıpçak Türkçesi’nde Karaylar, Batı dillerinde ise Karaite ya da Caraime biçimlerinde kullanılmıştır.

Karay inancına sahip iki topluluk vardır: İlki, XVIII - XIX. yüzyıllarda Anan Ben David’in sistemleştirdiği İsrailoğulları kökenli Karaylardır. İkincisi ise Hazar İmparatorluğu döneminde bu inancı benimseyen Türk kökenli Karaylardır. Hazarların dağılmasından sonra bu grup Kırım, İstanbul, Litvanya ve Polonya’ya göç etmiş, kökenlerini Hazar Türkleri'ne dayandırarak kendilerini Türk kimliğiyle tanımlamışlardır. Böylece Türkler Museviliği bu bölgelerde Karaimlik aracılığıyla tanımışlardır. Tevrat’a bağlı Musevi inancını sürdürmekle birlikte, Türk kökenli olup hâlâ Türkçe konuşan küçük bir topluluktur. Karaylık, günümüzde varlığını sürdüren en eski Musevi mezheplerinden biri olarak, dönemin dini tartışmaları ve entelektüel atmosferi içinde biçimlenmiştir.

Karaylar, Hz. Musa’ya vahyedilen aslî Tevrat yasasının geçerliliğini kabul ederler. Onlara göre bu yasa, sonradan yapılan yorum ve eklemelerden arınmış, ilahî kökenli saf bir kanundur. Karay inancı, Musevilik içinde özellikle Rabbanî gelenekten ayrılan bir yorum olarak şekillenmiştir. En belirgin özellikleri, yalnızca Tanah’ı (İbranice Kutsal Kitap) otorite kabul etmeleridir. Rabbanî Yahudilik’te merkezi bir yere sahip olan Talmud ve diğer sözlü gelenekleri reddederler. İnanç ve ibadetlerinde kutsal metinlerin lafzî, yani literal yorumunu benimserler.

Karaylar, ibadetlerini sinagoglarda değil, kendilerine özgü “kenesa” adı verilen ibadet mekânlarında yaparlar. Tevrat okumaları, dua ve ilahi icrası toplu ibadetin merkezindedir. Dinî takvimlerinde Musevi bayramlarını sürdürseler de uygulamalarda farklılıklar görülür. Örneğin, Şabat günü anlayışlarında Rabbanî Yahudilerden ayrılırlar. Talmudî yorumları reddettikleri için ibadet ve gündelik yaşamda daha katı kurallara bağlı kalırlar.

Litvanya’daki Karaimlerin varlığı XIV. yüzyılın sonlarına uzanır. Bu dönemde Litvanya Büyük Dükü Vytautas, 1397–1398 yıllarında Kırım’dan çok sayıda Karaim ailesini getirerek Trakai kasabasına yerleştirmiştir. Amaç, Litvanya’nın boş topraklarını değerlendirmek, yeni kasabalar ve kaleler kurarak geliştirmek ve aynı zamanda ülke ekonomisini canlandırmaktı.

Etnik ve tarihsel kimlik bakımından Karay toplulukları tarih boyunca özellikle Doğu Avrupa, Kafkasya ve Osmanlı topraklarında yaşamışlardır. Ortadoğu’da ortaya çıkan bu mezhep, zamanla Kırım’a ve Doğu Avrupa’ya yayılmış, burada yaşayan Karaylar hem dini hem de etnik bir topluluk kimliği geliştirmiştir. Kırım Karayları, özellikle XIV. yüzyıldan itibaren Kıpçak Türkleri ile iç içe yaşamış, onların dilini benimsemişlerdir. Böylece, Karay Türkçesi adı verilen, Kıpçak grubuna ait bir lehçe ortaya çıkmıştır. Bu lehçe, Karayların hem günlük yaşamında hem de dinî edebiyatında kullanılmıştır. Bu nedenle Karaylar, bir yandan Yahudi dini geleneğini sürdürürken, öte yandan Türk kültürüne ait unsurları da benimseyerek özgün bir topluluk hâline gelmiştir.

Osmanlı döneminde Karay topluluklarına da hoşgörü gösterilmiş, özellikle Kırım, İstanbul ve Trakya’da kenesalarıyla varlıklarını sürdürmüşlerdir. Lehistan-Litvanya Birliği döneminde ise Litvanya ve Polonya Karayları kültürel açıdan önemli bir merkez oluşturmuştur.

Günümüzde Karayların nüfusu oldukça azalmış durumdadır. Küçük topluluklar hâlinde Ukrayna, Litvanya, Polonya, Rusya, İsrail ve ABD’de yaşamaktadırlar. XX yüzyıldaki savaşlar, göçler ve asimilasyon süreçleri Karay nüfusunu ciddi ölçüde azaltmıştır.

Modern dönemde Karaylar, kültürel kimliklerini korumak amacıyla çeşitli dernekler ve vakıflar kurmuş, Karay Türkçesini ve dini geleneklerini yaşatmaya yönelik girişimlerde bulunmuşlardır. Litvanya ve Polonya’daki kenesalar, bugün hâlen ayakta olan en önemli Karay mimari mirasıdır. Ayrıca UNESCO tarafından koruma altına alınmış Karay mezarlıkları ve el yazmaları, bu topluluğun tarihsel ve kültürel varlığını belgeleyen değerli kaynaklar arasında yer alır.

Karay Türklerinin ibadetlerini Türkçe yaparak İsrailoğullarından farklı bir Musevi mezhebi oluşturması, uzun süre İsrailli Yahudiler tarafından hoş karşılanmamış, dışlanmış ve “Yahudi olamayacakları” öne sürülmüştür. Geçmişte yoğun tartışma ve çatışmalara yol açan bu gerginlik, günümüzde büyük ölçüde azalmıştır.

Referanslar

Firkavičiute, K. (2024, Ekim 2). Karaim community in Lithuania: Rich history, cultural heritage and safeguarded traditions. Karaim community in Lithuania: rich history, cultural heritage and safeguarded traditions. https://kpd.lrv.lt/en/news/karaim-community-in-lithuania-rich-history-cultural-heritage-and-safeguarded-traditions; Kaya, C. (2021, Aralık 12). Karaylar Ve Litvanya—Baltık Postası. https://baltikpostasi.com/baltik-tarih/karaylar-ve-litvanya/. https://baltikpostasi.com/baltik-tarih/karaylar-ve-litvanya; Kaya, P. (2015). İstanbul’daki Son Karayla,. Tehlikedeki Diller Dergisi, 4 (6-7): 0-0; Kırımdaki Karaylar ve Çufut-Kale. (2024). Karadeniz Araştırmaları, 21(82): 656-680. https://doi.org/10.56694/karadearas.1477412; Koçak, M. (2023). Karayca Ağıtlardaki Teolojik Unsurlar, Milli Folklor, 18(139): 94-105. https://doi.org/10.58242/millifolklor.942111; Kuzgun, Ş. (2000). Karay Türklerinin Dünü Bugünü. Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 5; Sinanoğlu, M. (2001). Karâîlik. İçinde TDV İslâm Ansiklopedisi (C. 24, s. 424). Türkiye Diyanet Vakfı. https://islamansiklopedisi.org.tr/karailik; Ulutürk, M. (2024). Litvanya Trakai’da Yaşayan Günümüz Musevi Karay Türkleri ve Kültürel Mirasları. Journal of Turkish Studies, 13 (9): 275-292. https://doi.org/10.7827/TurkishStudies.13489

Sanal Gezinti / İnternet Adresi

https://www.karaim.eu/en/home/

Konuyla ilgili diğer maddeler için bkz.: