İbradı
DESTİNASYON Cittaslow (Yavaş Şehir) YERLEŞİM MERKEZİ İlçe Yerleşimi
-
2025
Akdeniz Bölgesi'nde, Antalya'ya bağlı bir ilçe olan İbradı, kent merkezinden yaklaşık 166 kilometre uzaklıkta konumlanmıştır. Coğrafi olarak kuzeyinde Konya'nın Derebucak, doğu ve güneydoğusunda Akseki, batı ve güneybatısında ise Manavgat ilçeleriyle çevrilidir. Akseki ve İbradı arasındaki idari sınır Antik Melas Irmağı olarak belirlenmiştir. Yaklaşık 650 kilometrekarelik tamamı dağlık ve engebeli bir araziye sahip olan ilçe merkezi, 1050 metre yükseltide yer alır. İlçe genelinde olduğu gibi, kasabanın kuruluş alanı da oldukça engebeli olup kısa mesafelerde önemli yükselti farkları gözlemlenir. Bölgenin en önemli akarsuyu olan Melas Irmağı (Manavgat Çayı), İbradı’nın güneydoğusundan geçmektedir. Sobuca ve Eynif Polyeleri'nin (Karstik Ova) tamamı ile Gembos Polyesi'nin bir kısmı İbradı ilçe sınırları içerisinde yer almaktadır.
İbradı'nın isminin kökenine dair iki farklı görüş bulunmaktadır. Bunlardan ilki Arapça'da “soğuk” anlamına gelen “İbrad” kelimesinden türediği yönündedir. Diğer bir bilgi ise Selçuklu döneminde Türkistan'dan Konya'ya gelen yaklaşık 250 kişilik bir grup Türk’ün buraya yerleşmesiyle ilgilidir. Yerleşim sonrası Konya'daki hükümdarı davet etmek için gönderilen elçilerden biri, yolculuk sırasında “yol çok ıradı” der. Bu ifade zamanla yerleşimin adı olan “Iradı” olarak kalır ve daha sonra günümüzdeki halini alarak İbradı’ya dönüşür.
İbradı ilçesinde nüfus ve tarım faaliyetleri daha çok güney kesimde yoğunlaşırken, kuzey kesimler dik ve kayalık yapısıyla yerleşime elverişli olmayan, seyrek nüfuslu ve tarım açısından sınırlı alanlardır. Antik Pisidya bölgesinde bulunan İbradı'nın kesin kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte, çevresindeki kalıntılar Roma dönemine kadar uzanmaktadır. İbradı'ya üç kilometre uzaklıktaki Ormana Mahallesi ile yedi kilometre uzaklıktaki Ürünlü Mahallesi arasında Erymnya Antik Kenti’nde Helenistik döneme ait kalıntılar bulunmaktadır. Ormana Mahallesi'ni çevreleyen kayalık sırtlarda Erymnya nekropolü bulunmaktadır. Osmanlı döneminde İbradı, Teke Sancağı'na bağlı bir kaza iken, sancakların vilayet haline getirilmesinden sonra kaza merkezi Akseki’ye alınmıştır. Cumhuriyet döneminde de Akseki’ye bağlı bir belde olan İbradı, 1990 yılında ilçe statüsü kazanmıştır. Önceden iki belediye ve üç köye sahip olan ilçe, 6360 sayılı yasa gereği mahalle sistemine geçerek şu anda toplam dokuz mahalleden oluşmaktadır. 1990’da yaklaşık 17 bin olan nüfus, 2024 yılı itibarıyla 3411’e düşmesine rağmen, İbradı doğal kaynaklar ve kültürel değerler açısından Türkiye’nin en zengin bölgeleri arasında yer almaktadır.
İbradı ve çevresi, MÖ 223-212 yılları arasında Perslerin, ardından Romalıların yönetimine girmiştir. Bu dönemlere ait kalıntılar, İbradı Belediyesi parkında sergilenmektedir. İbradı yöresi XIII. yüzyılda Türk hakimiyetine girmiştir. Selçuklular döneminde Kesik Beli (Ali Kesiği-Atizi) Kervan Yolu ticari açıdan büyük önem taşımaktadır. Selçuklu kervansaraylarının örneklerinden olan Kargı Han ve Tol Han bu yol üzerinde bulunmaktadır. Tarihte İbradı ve çevresi, zeytinyağı ticaretinden gelirler elde etmiştir. Bölgede, zeytinyağı üretiminde kullanılan aletlere ait kalıntılar bulunmuştur. Bu kalıntılara, özellikle Ürünlü Mahallesinde bulunan Katrancı Tepesi'nde rastlamak mümkündür.
Bu bölgede yaşayanların büyük çoğunluğu, Yörük’tür. Oğuzların Salur boyuna mensup Teke Türkmenleri yoğunluktadır. Ayrıca Afşar, İğdir ve Selçuklu etkisiyle Kınık boyları da bölgede hakimdir. Türkistan coğrafyasına ait zengin geleneklerini hala yaşatan yöre insanı Yörük kültürüyle iç içedir. Bu kültür; konuşmalarından giyimlerine, folklorlarından örf ve adetlerine kadar her alanda kendini gösterirken, mimariye de yansımıştır. Özellikle İbradı'da “kadı konakları” ve “düğmeli evler” olarak bilinen kendine özgü yapılar, bu kültürel mirasın örneklerindendir. Bölgede oğlak, keçi, çebiç ve teke gibi hayvansal gıdalar da sıklıkla tüketilmektedir. Osmanlı döneminden itibaren ilim merkezi haline gelen İbradı’da, ibtida, rüştiye ve medrese eğitimleri vermiştir. Böylelikle Osmanlı’ya birçok ulema yetiştiren bir bölge haline gelmiştir.
İbradı, 1200-1600 metre yükseklikteki yayla ve ovalarıyla dikkat çekmektedir. Karamıklı, Sülek, Kocaoluk ve Elma Ağacı gibi Toroslardaki önemli yaylaları, hem hayvancılık hem de kamp turizmi için ideal bir konumdadır. Doğal su kaynaklarıyla bu yaylalar, özellikle yaz aylarında tatilcilerin gözdesi haline gelmektedir. Yılkı atlarının özgür dolaştıkları Eynif Ovası, her yıl at binme ve koşular içeren etkinlikleri düzenlenmektedir. Tarihi ve kültürel açıdan büyük bir öneme sahip olan İbradı, geleneksel mimari örnekleri ve büyüleyici doğal güzellikleriyle dikkat çekmektedir. İbradı’nın sahip olduğu bu eşsiz özellikler sayesinde ziyaretçilerine hem kültürel bir yolculuk hem de doğayla iç içe bir deneyim sunarak bölgeyi cazip bir turizm destinasyonu haline getirmektedir.
Turistlerin ziyaret edecekleri destinasyonu seçmelerinde çekicilik unsurları önemli rol oynamaktadır. Bir bölgenin turizm potansiyelini şekillendiren doğal çekicilik unsurları arasında; iklim, doğal ve estetik güzellikler, temiz hava, deniz suyu sıcaklığı, orman varlığı, ortalama güneşli ve yağmurlu gün sayısı, kış turizmine yönelik kar kalınlığı ve mevsim süreleri, zengin flora ve fauna ile kaplıca ve şifalı sular yer alır. Sosyo-kültürel unsurlar ise; el sanatları, yaşam döngüsü ritüelleri (doğum, evlenme, düğün, ölüm) gibi somut olmayan kültürel varlıklar ile müzeler, ibadet yerleri, tarihi kentler gibi somut kültürel varlıkları kapsar. Ayrıca gastronomik ürünler, kentleşme düzeyi ve köyler de bu unsurlara dahildir. Bu özellikler, doğal güzellikleri tamamlamanın yanı sıra, özellikle destinasyona özgü yiyecek ve içecekler gibi unsurlarla başlı başına birer çekim merkezi oluşturabilir. İbradı’nın doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel çekicilikleri ile dikkat çeken bir kenttir. İbradı’nın Uluslararası Sakin Şehir ağına da üye olmasını sağlayan doğal ve kültürel çekicilikleri şunlardır:
Altınbeşik Mağarası
Türkiye'nin en büyük, dünyanın ise üçüncü büyük yeraltı gölüne ev sahipliği yapan Altınbeşik Mağarası, adını içindeki beşik benzeri sarı renkli doğal kaya bloğundan alır. Bu mağara İbradı’ya yaklaşık 13 kilometre uzaklıkta bulunan Ürünlü Mahallesi’nde yer almaktadır. Denizden 450 metre yükseklikte bulunan bu mağara, ilk olarak 1966'da Dr. Temuçin Aygen tarafından kayda geçirilmiş ve sonraki yıllarda yerli ve yabancı uzmanlarca detaylı bir şekilde incelenmiştir. Mağara, 1994 yılında milli park ilan edilerek “Altınbeşik Milli Parkı” adını almıştır. Gembos Polyesi'nden Beyşehir Gölü'ne uzanan mağara üç kattan oluşur ve keşfedilen kısmı 5500 metredir. Mağaranın içerisinde 20 tane gölcük bulunmaktadır. Mağaranın ilk iki katında oluşum süreci devam ederken, büyük kaya blokların bulunduğu son bölümde oluşum durmuştur. Ziyaretçiler, 200 metre uzunluğundaki yeraltı gölü üzerinden botla ilk kata girebilirler. Bu katta 44 metrelik etkileyici dikey traverten oluşumları bulunur. Mağaranın devamındaki ikinci ve üçüncü katlar ise daha özel ekipmanlarla keşfedilebilen bölümlerdir; ikinci katta 130 metrelik sığ bir göl ve küçük gölcükler varken, en üst katta büyük kaya blokları dikkat çeker.
Mağaranın içinde yer aldığı Altınbeşik Milli Parkı, zengin flora ve faunasıyla da öne çıkar. Parkta tilki, kurt, domuz ve yaban keçisi gibi yaban hayvanlarının yanı sıra, 69’u endemik olmak üzere 605 çeşit bitki türü bulunur. Eko turizm için canlandırılan eski patika yollar ve doğa yürüyüşü rotaları, ziyaretçilere bu doğal güzellikleri keşfetme imkanı sunar. Altınbeşik Mağarası'na ulaşım oldukça kolaydır; İbradı ilçe merkezine 13,5 kilometre, Ormana Mahallesine 10 kilometre ve Ürünlü Mahallesi'ne dört kilometre mesafededir. Manavgat'tan “Yayla Alan” (Avasun yolu) ve Alanya üzerinden Konya yolu olmak üzere iki alternatif güzergahla yaklaşık bir saat 20 dakikada mağaraya ulaşmak mümkündür. Altınbeşik Mağarası ve Milli Parkı, hem doğa harikası oluşumlarıyla hem de zengin biyoçeşitliliğiyle ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunar.
Melas Irmağı
Manavgat Çayı olarak da bilinen ve İbradı ile Akseki arasındaki vadiden Manavgat'a doğru akan bu önemli akarsu, bölgenin en büyük ırmağıdır. Bodamya’dan başlayıp Gümüşdamla'daki (Zilan) İbradı Konağı pınarlarıyla beslenen çay, Üzümdere’nin önünden ve Ürünlü ile Menerye Mahalleleri arasından geçerek Manavgat ilçesine ulaşmaktadır. Üzümdere Köyü yakınlarındaki Gavur Yolu mevkiinde başka bir pınar suyunu da alarak İbradı Değirmeni civarında iyice çoğalan ırmak, ilkçağlardan beri “Melas” adıyla anılmıştır. Irmak kenarında zeytin ve incir gibi bölgeye özgü bitkiler yetişmekle birlikte, özellikle turistlerin ilgisini çeken doğal alabalık popülasyonuyla da öne çıkar. Ülkemizde ender rastlanan “balıkçı baykuşunun” doğal yaşam alanı olan bu vadi ve ırmak, doğal güzellikleri, alabalık çiftliği ve restoranıyla İbradı’yı ziyaret edenler için görülmesi gereken yerlerdendir.
Tol Han
I. Alaeddin Keykubat tarafından 1220-1237 yılları arasında klasik plana göre inşa edilen Tol Han, mimarisiyle de dikkat çekmektedir. “Tol” kelimesinin halk dilinde “taş kemer” veya “taş kemerlerle yapılmış ev, oda, kapı” anlamına gelmektedir. Tol Han, tamamen taş kemerlerle inşa edilmiştir. Hanın planında bir mescit bulunmamaktadır. Günümüzde yıkık durumda olup han kemerlerin çoğu, hanın çevre duvarları ve kapı kısmı hâlâ ayakta durmaktadır. İbradı ilçe sınırları içerisinde tarihi İpek yoluna önemli hizmet eden bulunan Kesik Beli (Ali Kesiği – Atizi) Kervan Yolu ve Bahadır Oluğu denilen mevkide kalan Tol Han bu güzergâhtaki ticari amaçla yapılan kervansaraylardan birisidir.
İbradı Mezarlığı
İbradı Mezarlığı, İbradı'nın köklü geçmişiyle iç içe, asırlara uzanan derin bir tarihe sahiptir. Kesin kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte, kasabanın ilk yerleşim dönemleriyle aynı zamana denk geldiği düşünülmektedir. Mezarlıkta, 1700'lü yıllardan kalma 116 adet kitabeli Osmanlı Mezar Taşı bulunmaktadır. Bu taşlar, kadı, şeyh, vezir, paşa, müderris ve vali gibi dönemin önemli Osmanlı ulemasına aittir. 1809 yılında Yeniçeri isyanı sonucunda İbradı'da idam edilen Anadolu Umum Valisi Kadı Abdurrahman Paşa ve ailesi bu mezarlığa defnedilmiştir. Gayri Menkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 14.02.1981 tarih ve A-2592 sayılı kararı ile tescillenen mezarlık, 03.07.2012 tarihinde Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nca kültür varlığı olarak tescili devam etmiş ve kentsel sit alanı içerisinde kalmıştır.
İbradı Mezarlığı, yalnızca tarihi önemiyle değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de öne çıkmaktadır. Çeşitli çiçek ve ağaç türleriyle bir bahçeyi andıran bu alan, özellikle Şakayık (Ayı Gülü) Çiçeği bol miktarda yetişmektedir. Tarihi İbradı Mezarlığı, kestane üretimi açısından da büyük önemli bir yer konumundadır. Yapılan araştırmalar, söz konusu mezarlıkta meyve veren 227 adet kestane ağacı bulunduğunu ve bunların birçoğunun anıt ağaç niteliğinde olduğunu göstermektedir. Tarihi İbradı Mezarlığı, ziyaretçilerine hem geçmişin izlerini taşıyan bir atmosfer hem de doğal güzellikleriyle unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.
Ali Zelîlî Türbesi
Ali Zelîlî'nin doğum tarihi ve yeri kesin olarak bilinmemektedir. Asıl adı Ali olup, Zelîlî mahlasını kullanmıştır. Şairin, XVI. yüzyıl sonu ile XVII. yüzyıl başında yaşadığı tahmin edilmektedir. Zelîlî mahlasını kullanan başka şairler de bulunduğu için, karışıklığı önlemek amacıyla bazen Ormanalı Ali Zelîlî olarak da anılır. En önemli eseri olan nasihatname türünde yazdığı “Niyâzü’l Müznibin” adlı mesnevisinde yer alan beyitlerin Sultan III. Murad devrinde yazılmaya başlandığı anlaşılmaktadır. II. Osman zamanında ise bitirilmiştir. Bu zaman aralığında ise; III. Mehmed (1595-1603), I. Ahmed (1603-1617) ve I. Mustafa (1617-1618) Osmanlı tahtına geçmiştir. Yalnızca Ormana, Taşlıca, Millî Kütüphane 4678 ve İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi nüshalarında I. Mustafa’nın ikinci defa tahta çıkışına şahit olduğunu işaret eden beyitleri bulunmaktadır. Yine yazdığı beyitlerden yola çıkarak kendisinin yörede dervişlik yaptığı anlaşılmaktadır. Ali Zelîlî'nin ölüm tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, XVII. yüzyılın ilk yarısında vefat ettiği düşünülmektedir. Ölümünün ardından da yapım tarihi bilinmemekle birlikte türbesi yapılmıştır. 1915 yılında Ormana’da çıkan yangında türbe yanmıştır. 1968 yılında ise türbe Mehmet Şevket Ersoy tarafından yeniden yaptırılmıştır. Ali Zelîlî Türbesi bölgeye gelen turistlerin ilgisini çeken yerlerden biri olup, türbe mescidi halen ibadete açıktır. Türbe minaresine çıkılan ilgi çekici merdiveni ile de dikkat çekmektedir.
Arapastı Kestanesi (Anıt Ağaç)
Tarihi olaylarla ve yöresel folklorla bağlantılı, bulundukları yerin simgesi haline gelmiş, nesli tükenmekte olan veya etkileyici/alışılmadık görünümlere sahip ağaçlar, özel ilgi ve korunması gereken değerli doğal miraslardır. Tarihin sessiz tanıkları olan anıt ağaçlar, bulundukları yörelerin sembolü haline gelmiş ve önemli turistik cazibe merkezleri olarak da değerlendirilmektedir. Ülkemizde literatüre girmiş çok sayıda tescilli anıt ağaç bulunmaktadır.
İbradı ilçesi, henüz tescillenmemiş birçok ağaca ev sahipliği yapsa da, Arapastı Kestanesi Anıt Ağacı tesciliyle öne çıkmaktadır. Kasabanın güney girişinde yer alan Arapastı Kestane Ağacı, yerli ve yabancı birçok turistin ilgisini çeken önemli ziyaret noktalarındandır. Kasaba merkezinden yön tabelalarıyla kolayca ulaşılabilen bu anıt ağacın yanında, hikayesini anlatan bir levha da bulunmaktadır. Söz konucu ağaç, yörelerdeki diğer ağaçlarla ortak özellikler taşımasının yanı sıra, kendine özgü hikayesiyle farklılaşmaktadır. Yaşı 1000-1100 arasında olduğu tahmin edilen Arapastı Kestanesi, taşıdığı felsefi, estetik, ekonomik, ekolojik ve kültürel değerlerle önemli bir turizm potansiyeli ve miras niteliği taşımaktadır. 17.11.1992 tarihinde Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 1642 sayılı kararı ile tescil edilmiştir. Arapastı Kestane Ağacı tüm ihtişamıyla ayakta durmakta ve halen meyve vermektedir.
Erymna Antik Kenti
İbradı ilçesinin yaklaşık üç kilometre güneybatısında, Ormana ve Ürünlü mahalleleri arasında konumlanan bir tepe üzerinde antik Erymna Antik Kentine ait kalıntılar bulunmaktadır. Bu antik kentten geriye kalan izler, Ormana yerleşim alanı içerisindeki yapılar ve tarım arazileri arasında dağınık şekilde bulunmaktadır. Ormana Mahallesinde yer alan Çatalpınar Çeşmesi’nin duvarına yerleştirilmiş, at figürü ile süslenmiş bir taş blok üzerinde, Erymna kent yöneticisine kral tarafından gönderilmiş bir takdirname metni de bulunmaktadır.
Sururi Vezir Paşa Cami
İbradı merkez mahallesi Aşağı Mahalle’de, Karakol Sokak üzerinde yer alan İbradı Merkez Süruri Vezir Paşa Camii, tarihi ve kültürel açıdan önemli bir yapıdır. Halk arasında genellikle “Merkez Cami” olarak bilinen bu cami, geçmişte Cami-i Kebir, Büyük Çarşı Camii, Pertev Kızı Camii ve Süruri Paşa Camii gibi farklı isimlerle de anılmıştır. Osmanlı cami mimarisinin özelliklerini yansıtan cami, İbradı’ya gelen ziyaretçilerin mutlaka görmesi gereken yerlerden biridir. 1878 yılında çıkan bir yangında caminin zarar görmüş ve sonrasında yeniden inşa edilmiştir. Ancak 1889 yılında yaşanan büyük yangında İbradı’nın neredeyse tamamı yanmış ve bir caminin de bu yangında yok olduğu kayıtlarda yer almıştır. Caminin kitabesinde yer alan H. 1312 (1894-1895) tarihi, son büyük onarımın yapıldığı yılı göstermektedir. Yangın sonrası caminin özellikle ön cephesi değişikliğe uğramış, önceki ahşap direğin yerine ahşap kolonlar yerleştirilmiştir. Cami, 1981 yılında "Taşınmaz Kültür Varlığı" olarak tescillenmiş ve koruma altına alınmıştır.
Festivaller
İbradı, üzüm, kestane, endemik bitkiler, ekşi tarhana, pekmez ve bal gibi kendine özgü yerel ürünleriyle öne çıkan bir yöredir. Bu zengin ürün yelpazesini tanıtmak amacıyla İbradı ve çevresindeki yerleşim alanlarında çeşitli festivaller, fuarlar ve şenlikler düzenlenmektedir. Yöreye özgü bu etkinlikler arasında Nisan ayının ilk haftasında İbradı Belediyesi tarafından düzenlenen Kardelen Festivali, Ağustos ayının ikinci haftasında Üzümdere Mahallesi Muhtarlığı'nın ev sahipliği yaptığı Üzümdere Köyü Üzüm ve Balık Festivali, Ağustos ayının sonunda Ürünlü Mahallesi Muhtarlığı tarafından gerçekleştirilen Altınbeşik Mağarası Kültür ve Turizm Festivali, 26 Ağustos'ta Ormana Mahallesi Muhtarlığı'nın Ormana Üzüm Festivali ve İbradı Belediyesi'nin İbradı Üzüm Festivali yer almaktadır. Ayrıca 6-7 Temmuz tarihlerinde İbradı İlçe Halk Kütüphanesi ve İbradı Belediye Başkanlığı işbirliğiyle İbradı Çocuk Oyunları Şenliği de düzenlenmektedir. Bu etkinlikler, İbradı'nın kültürel ve doğal zenginliklerini ziyaretçilere sunarken, yöresel ürünlerin tanıtımına da katkı sağlamaktadır.
Gılamık Dokuması
Türk dokumacılığının önemli bir parçası olan ve yöresel olarak “Kılamuk”, “Gılamık” gibi isimlerle bilinen Gılamık Dokuması, adını Ormana yöresindeki “koza ipeği” anlamına gelen “gılamık” kelimesinden alır. Geçmişte daha çok başörtüsü olarak kullanılırken, günümüzde ev tekstilinde de kendine yer bulan bu dokuma, bir dönem unutulmaya yüz tutmuş olsa da İbradı Belediyesi ve İbradı Ormana Köyü Özgüven Vakfı'nın ortak çabalarıyla yeniden canlandırılmaktadır. Bu kapsamda, Ormana Mustafa Nazmi Demiröz İlkokulu'nda kurulan Gılamık Dokuma Atölyesi'nde dersler verilmekte ve Atatürk Sanat Eğitim Merkezi'ndeki kurslarda da bu dokumaya yer verilmektedir. Son zamanlarda reklam ve belgesel çekimlerinin de yapıldığı atölye, turistlerin ilgisini çekerek ziyaret edilen bir nokta haline gelmiştir. İbradı'ya özgü Gılamık Dokuması’nın bu çabaların bir sonucu olarak 22 Haziran 2021 tarihinde açılan “Dokuma Atlası Sergisi”nde, Türkiye'nin dört bir yanından gelen 151 çeşit dokuma arasında yer alması, kültürel mirasın yaşatılması ve uluslararası alanda tanıtılması açısından büyük önem taşımaktadır.
Kadı Konakları ve Düğmeli Evler
İbradı'daki yapılar, taş ve ahşabın uyumuyla, Horasan sıva ve bağdadi gibi özgün teknikler kullanılarak inşa edilmiştir. Konaklar, genellikle “Kadı Konakları” olarak da bilinen, oldukça büyük ve gösterişli yapılardır. Bazı konaklar zaman içerisinde 40 odaya kadar genişletilerek içerisine özel bölümler ve hamamlar eklenmiştir. Daha mütevazı olan “Düğmeli evler” ise yöresel mimariye uygun, sade ve işlevsel yapılar olarak öne çıkmaktadır. Bir diğer mimari örnek olan bağ evleri de düğmeli evlere göre daha küçük olsalar da, yöreye özgü yapısal özelliklerini taşırlar.
İbradı Düğmeli Evleri’nin ilk örneklerinin yapım tarihi tam olarak bilinmemektedir. Ancak, günümüze kadar ulaşan ve halen yaygın olarak kullanılan en eski örneklerinin yapım tarihleri 330 yıl öncesine dayanmaktadır. İbradı düğmeli evleri, özgün mimarileriyle dikkat çekmektedir. Bu evler, bölgenin doğal kaynaklarından elde edilen taş ve ahşap malzemelerle, herhangi bir profesyonel yardım almadan, yerel halk tarafından inşa edilmiştir. Bu özellikleri, onları vernaküler mimarinin önemli bir temsilcisi yapmaktadır. Coğrafi koşulların etkisiyle izole kalmış İbradı, geleneksel konut kültürünün bozulmadan korunduğu nadir yerleşim yerlerinden biridir. İbradı Konakları ve Düğmeli Evleri, 1861, 1889 ve 1908 yangınlarından büyük ölçüde etkilenmiştir. İbradı’da meydana gelen bu büyük yangınlar nedeniyle kentte bulunan mimari yapılar değişikliklere uğrayarak yeniden inşa edilmiştir.
Bu evlerin hepsi genellikle bahçeli parsellerde, bahçe kenarlarına dayalı olarak inşa edilmiştir. Bahçeler, hatıllı duvarlarla çevrili olup genellikle meyve ağaçlarıyla doludur. Düğmeli evlerin zemin katları ise alçak tavanlıdır ve çoğunlukla kiler veya hizmet alanı olarak kullanılır. Evlerin birçoğunda süslemeli tavanlar bulunur ve bu da yapıların estetik değerini artırmaktadır.
İbradı ilçesi, merkezinde, Ormana ve Ürünlü mahallelerinde çok sayıda tescilli yapıya ev sahipliği yapıyor. İbradı merkezde 60 tescilli yapı bulunuyor. Bunlar arasında 29 düğmeli ev, 16 konak, üç bağ evi, iki cami, iki çeşme, bir hamam, bir su kemeri ve su yolu, bir kıraathane, bir demirci dükkanı, bir belediye binası, bir lojman, bir köprü ve bir mezarlık yer alıyor. Ayrıca, daha önce tescillenen yapılara bakıldığında, Ormana'da 49 yapı ve Ürünlü köyünde 29 düğmeli ev tescillenmiştir.
Antalya Havalimanı’na yaklaşık 105 kilometre olan İbradı’ya ulaşım Manavgat ilçesi üzerinden sağlanmaktadır. İbradı-Manavgat arası yaklaşık 75 kilometredir ve Manavgat Otogarı’ndan hareket eden minibüslerle İbradı’ya ulaşım sağlanmaktadır. İbradı'nın kırsal turizm potansiyelini artıran düğmeli evleri ve konakları, restore edilerek turizme kazandırılmıştır. Bu geleneksel yapılar; pansiyon, otel, müze otel ve kültür evi olarak kullanılarak ziyaretçilere otantik bir konaklama deneyimi sunmaktadır. Bunlardan Yörük Ali Konağı, Yeniçeri Ahmet Ağa Konağı, Ali Paşa Konağı, Ayşenaz Hanım Konağı ve Ormana Active Doğan Butik Otel İbradı’nın geleneksel mimarisi içerisinde ziyaretçilerine konaklama imkanları sunmaktadır. Ayrıca ilçede yayla evleri ve bir de pansiyon bulunmaktadır. İbradı konaklarından biri olan Berberoğlu Evi ve Düğmeli Kafe ziyaretçilerine otantik bir ortamda yemek yeme imkanı sağlamaktadır. Ayrıca İbradı Belediyesi Yöresel Ürünler Restoranı da bölgeyi ziyaret edenlere hizmet vermektedir. İbradı’nın geleneksel lezzetlerinden biri olan ve iç harcında yörede üretilen keçi peynirinin kullanıldığı, peynirli mantı olarak da tanımlanabilen, “İbradı Holuşkası” yiyecek - içecek işletmelerinin menülerinde yer alarak ziyaretçilere yöresel tatları deneyimleme imkanı sunmaktadır.
İbradı doğal zenginlikleri, tarihi ve kültürel varlıklarıyla 25 Ekim 2024 tarihinde Türkiye’nin 26. Sakin Şehir ünvanlı kenti olmaya hak kazanmıştır.
Referanslar
Cittaslow Türkiye. (2025). İbardı – Antalya, https://cittaslowturkiye.org/tr/, (Erişim tarihi: 30.05.2025); Genç, S., G. (2019). Turistik Çekicilik, İçinde, Kozak, N. (Editör), Online Türkiye Turizm Ansiklopedisi, https://turkiyeturizmansiklopedisi.com/turistik-cekicilik, (Erişim tarihi: 02.06.2025); Kınay Civelek, N. (2017). Ali Zelîlî’nin Niyâzü’l-Müznibîn’i (İnceleme - Tenkitli Metin). (Yayımlanmamış Doktora Tezi). Erzurum: Atatürk Üniversitesi/Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü; Özoğul, B. ve Bulut, İ. (2021). Kırsal Turizm Açısından İbradı İlçesinin Doğal, Kültürel ve Tarihi Çekiciliklerinin Değerlendirilmesi, Uluslararası Sosyal ve Eğitim Bilimleri Dergisi, 5(2): 1-20; T.C. İbardı Belediyesi. (2025). İlçemiz, http://www.ibradi.bel.tr/ibradi-hakkinda, (Erişim tarihi: 30.05.2025); T.C. İbardı Kaymakamlığı. (2025). İlçemiz, http://www.ibradi.gov.tr/ilcemiz#, (Erişim tarihi: 30.05.2025); Yarar, S. (2019). İbradı Süruri Vezir Paşa Camiinin Yeniden İnşası, Geçirdiği Değişimler ve Günümüzdeki Durumu, Cedrus, 7: 705-721.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Özkul, K. (2020). Tol Hanı (Eynif), İçinde, Kozak, N. (Editör), Online Türkiye Turizm Ansiklopedisi, https://turkiyeturizmansiklopedisi.com/tol-hani-eyni (Erişim tarihi: 02.06.2025); Yurttaş Çelik, H. (2019). Altınbeşik Mağarası Milli Parkı, İçinde, Kozak, N. (Editör), Online Türkiye Turizm Ansiklopedisi, https://turkiyeturizmansiklopedisi.com/altinbesik-magarasi-milli-parki, (Erişim tarihi: 02.06.2025).