Hac Turizmi
Kavram Turizm Çeşitleri Üretim Yönetimi ve Pazarlama
-
2019
Tüm dinlerde var olan hac turizmi; belli bir dine mensup kişilerce, genellikle kutsal bir bölgeye olan seyahatleri ifade eder. İbranice bir kelime olan hac, dönmek anlamına gelen hug kelimesinden türemiştir. Hac turizmi dini motivasyonları, belirlenmiş kutsal mekanlara yönelik rotaları merak, haz, macera güdülere sahip turistlere ev sahipliği yapan kutsal mekanları kapsar. Hac kelimesi, belirli bir zamanda gerçekleştirilen toplu hareketler olarak tanımlanmaktadır. Hac kavramı bireylerin dini ihtiyaçlarını tamamlamak, manevi doygunluğa ulaşmak ve psikolojik açıdan farklı ihtiyaçlarını tamamlamak, Allah’a yakınlaşmak amacıyla gerçekleştirmektedir. Pek çok din haccı bir yükümlülük olarak görmekte, kutsal mekânların veya şehirlerin, önemli türbe ya da tapınakların ziyaret edilmesini farz kabul etmektedir. Kutsal mekânları ziyaret eden hacı adayları; süreci bir turizm aktivitesi olarak yorumlamasa da konu ekonomi, bölgesel kalkınma ve sosyoloji perspektifinden değerlendirildiğinde hac olgusu turistik bir faaliyettir ve gerek bölge halkına gerekse ülkeye ekonomik, sosyolojik ve kültürel bazı katkıları bulunmaktadır.
MÖ 1100’lü yıllara dayanan hac turizmi, insanlık tarihi kadar eski olarak tanımlanan kutsal seyahatler kapsamında, ilk çağlarda, Hitit krallarının başrahip olarak kaldığı mekanları ziyaretle başladı; Mısır ve Antik Yunan’da tanrı ve tanrıça tapınaklarını ziyaret ile gelişti. İlahi dinlerden biri olan Yahudilik için önemli gün ve bayramlarda kutsal mekanları ziyaret hacı olabilmenin gerekliliklerinden biridir ve Yahudiliğin ilk dönemlerinden itibaren inananlar tarafından yerine getirilen bir ibadet olarak kutsal seyahatlere kaynaklık etmektedir. Hıristiyanlar için hac turizmine katılma faaliyetleri ilk kiliseleri ziyaret, Hz. İsa’nın yaşadığı mekanlar ve ilk şehit aziz ve azizeleri görmek amacıyla başladı. İslamiyet dininin beş temel ilkesinden biri olarak kabul edilen hac vazifesinin ilk ne zaman başladığı tam olarak bilinmese de Müslümanların cahiliye döneminde kutsal mekanları hacı olabilmek amacıyla ziyaret ettiği bilinmektedir.
Günümüzde hac turizmine katılan farklı dine mensup pek çok birey için kutsal mekanları ziyaret oldukça önemli bir kavramdır. Dünya üzerinde İlahi ve İlahi olmayan dinler olarak farklı inanışlar bulunmaktadır. Bu dinler arasında Hıristiyanlar, Müslümanlar Hindular, Budistler ve Yahudiler en fazla inanan sayısına sahiptir. Belirtilen dinler için en sık ziyaret edilen kutsal mekanlar arasında; İsrail, Filistin, İtalya, Suudi Arabistan, Hindistan yer almaktadır. Uluslararası turizm hareketlerinde hac turizmine katılan hacı sayısı azımsanamayacak boyutlardadır. Örneğin; 2000 yılında yaklaşık 30 milyon hacı Roma’yı ziyaret etti, 2014 yılında ise iki milyon Müslüman Mekke’yi ziyaret ederek Suudi Arabistan için 8,5 milyar kazanç elde etmelerini sağladı. Özellikle son yıllarda ulaştırma teknolojinin gelişmesi, konaklama işletmelerinde niceliksel ve niteliksel yükseliş ile hac ibadetinin ülke ve bölge ekonomisine daha fazla gelir getireceği düşünülmektedir.
Türkiye hac turizmi için oldukça elverişli bir destinasyon olarak kabul edilebilir. Coğrafi yapısı itibariyle geçiş bölgesi olarak tanımlanan Türkiye tarih boyunca farklı uygarlıklara ve dinlere hoşgörüyle ev sahipliği yaptı. Hıristiyanlık dini için bazı aziz ve azizelerin misyonerlik faaliyetlerini gerçekleştirdiği ve Hz. İsa’nın doğuşu, çarmıha gerilmesi ve dirilişi anısına hac ibadetlerinin gerçekleştirildiği, önemli kilise ve manastırların bulunduğu kutsal destinasyonlar arasında; Bursa/İznik, Manisa/Akhisar, Mersin/Tarsus, İzmir/Efes, Antalya/ Demre bulunmaktadır. Bununla birlikte İstanbul Hıristiyanlık, Yahudilik ve İslamiyet için önemli cami, sinagog, kilise ve manastırlara sahip olan ve bazı dinler için hacılık bölgesi statüsünde değerlendirilebilecek destinasyonlardan biri olarak kabul edilmektedir. Hac turizmi istihdam yaratma, yoksulluğu azaltma ve sürdürülebilir insani kalkınma için bir araç olarak ortaya çıktı. Hac turizmi uluslararası anlayışı teşvik etmekte ve yerel el sanatlarına ve kültürel etkinliklere destek vermektedir. Özellikle döviz kazancına katkısı, ek gelir üretimi ve istihdam olanakları yaratması açısından ülke ekonomisinin önemli bir parçasıdır.
Referanslar
Erbaş, A. (2002). İslam Dışı Dinlerde Hac, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 5: 97-120; Erkol, G. (2011). Hac-turizm, Hacı-Turist İlişkisi Üzerine Kavramsal Bir İnceleme, I. Doğu Akdeniz Turizm Sempozyumu, Çağ Üniversitesi, Adana; Maroufi, H. ve Rosina, E. (2017). Cities Hosting Holy Shrines: The Impact of Pilgrimage on Urban Form, International Journal of Architecture & Planning, 5: 30-44.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Fleischer, A. (2000). The Tourist Behind the Pilgrim in the Holy Land, Hospitality Management, 19: 311-326.