-
2019
Fizyolojik nedenlerle insanlar yiyecek ve içecekleri doğumdan ölüme kadar tüketmek zorundadır. Yiyecek ve içeceklere ilişkin tedarik, üretim, sunum ve tüketim süreci pek çok kültürel ögeyi, işbirliğini ve toplumsal ilişkiyi de beraberinde taşımaktadır. Bununla birlikte beş duyu organının tamamının kullanılması beslenme süreçlerini unutulması zor anlara veya anılara dönüştürmektedir. Bu bağlamda Yunanca kökenli gastro-mide ve graphe-yazı kelimelerinden oluşan gastrografi, bireylerin yazılı yiyecek içecek anılarını ifade etmektedir. Kavram ilk olarak 2006 yılında Rosalia Baena tarafından kullanılmıştır.
Her ne kadar yiyecek ve içecekler kimi zaman bireysel kimi zaman grup olarak tüketilse de genellikle bir topluluk tarafından yetiştirilmekte, işlenmekte ve hazırlanmaktadır. Bu durum, yiyecek ve içecekleri ve onlara ilişkin anıları bireysel ve sosyal kimliğin bir parçası yapmaktadır. Gastronominin popüler hâle gelmesiyle biyografi ve otobiyografilerdeki yiyecek-içecek anıları daha fazla dikkat çekmektedir. Genellikle yaşam yazılarında bireyler kendilerini veya kültürel kimliklerini tanımlarken gastrografi örneklerinden yararlanmaktadır. Bu anlamda gastrografinin, bireylerin kültürel temellerine yönelik içsel uyaranlara sahip yiyecek ve içecek hatıraları olduğu da söylenebilir. İnsan zihninin gastronomik anılara bu kadar hassas olmasının nedeni yiyecek ve içecek tüketildiğinde sadece fizyolojik ihtiyaçların karşılanmasından değil, aynı zamanda belirli bir bölgeye ve zaman dilimine özgü tedarik, depolama, üretim ve sunum biçimlerini, kültürel ögeleri, geleneksel bilgiyi ve toplumsal ilişkiler bütününün de deneyimlenmesinden kaynaklanmaktadır.
Geçmişe yönelik özlem ve kimliksel aidiyet duygusu kendini özellikle etnik yazarlarda göstermektedir. Bununla birlikte, yiyecek ve içeceğin fizyolojik, psikolojik, ekonomik, ekolojik, siyasi, toplumsal ve kültürel süreçlerin kesişim noktasında bulunması nedeniyle gastrografi kimi zaman benzetim (metafor) amacıyla da kullanılmaktadır. Benzetim amacıyla kullanılan gastrografi örneklerinde yiyecek ve içecekler; geçmiş ve özlem ifadesi, insan özellikleri, kültürel kimlik sıfatı, etnik/kültürel uyum ve ayrışma göstergesi, diaspora anlatımları ve ekonomik yoksulluk ve kültürel zenginliğin aynı anda yaşandığı anıların aktarımında kullanılmaktadır.
Referanslar
Harman, S., Kaya, O. ve Yurtseven, H. R. (2019). Mutfak Mirası ve Yadigâr Ürünler. Ankara: Detay Yayıncılık; Newman, J. (1997). Eating and drinking as Sources of Metaphor in English, Cuadernos de Filologia Inglesa, 6(2): 213-231; Şahin, E. ve Yalım Kaya, S. (2018). Yiyecek Metaforları Üzerine Bir Literatür İncelemesi, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 11(59); 1105-1113; Smith, S. ve Watson, J. (2010). Reading Autobiography: A Guide for Interpreting Life Narratives. Minneapolis: University of Minnesota Press.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Baena, R. (2006). Gastro-graphy: Food as Metaphor in Fred Wahʼs Diamond Grill and Austin Clarkeʼs Pig Tails ʼn Breadfruit, Canadian Ethnic Studies, 38(1): 105-115.