İstanbul’un Beyoğlu ilçesinin Tepebaşı bölgesinde yer alan Etap Oteli binasının yerinde önceden Ordu Yardımlaşma Kurumu’na ait Gülpalas Binası bulunurdu. Bu binada az kira getiren iş yerleri olduğundan o bölge için rantı az olan bina yıkılarak yerine bir otel yapısı inşa edilmesine karar verildi. Çevresindeki binaların yüksekliğine pek uygun olmasa da Etap Oteli projesi altyapısı, formu ve bölgeyi hareketlendirme potansiyeli ile o dönem için oldukça önemliydi. Projesini mimar Yüksel Okan’ın tasarladığı otelin inşaatına 1970 yılında başlandı; otelin inşaatı beş yıl sürdü. 1976 yılında açılışı yapılan otel, işlemeye başladıktan sonra Tepebaşı’ndaki insan trafiğini oldukça canlandırdı. Otelin pastel renk şemasına sahip iç mekan tasarımı ise Abdurrahman Hancı tarafından yapıldı. Hancı, burada sanatçı Mustafa Pilevneli ile birlikte çalıştı ve Pilevneli lobi ve kahvaltı salonu kısımlarındaki duvarlarda Hitit rölyeflerine imza attı. Otelin girişinde Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun tasarlamış olduğu beton bir pano da mevcuttur. Hancı’nın daha önce pek çok projesinde ele aldığı mimarlık-sanat sentezi bu projede de yine iç mekan kurgusunda odak noktalarından biri oldu. Toplam inşaat alanı 13 bin metrekare olan ve 208 odası bulunan otelin toplam 16 yatak katı vardır. Ayrıca, otelde iki resepsiyon katı, iki teknik hizmet katı, dört bodrum katı ve bir teras katı olmak üzere toplamda 25 kat bulunmaktadır. Bodrum katlarında gece kulübü, bar, personel ve servis birimleri yer alırken zemin katta ise resepsiyon, lobi, muhasebe, idari ofisler, personel birimleri, berber ve çiçekçi gibi dükkanlar bulunur. Birinci kata gelindiğinde ise yine bir bar, yeme-içme mekanları, oyun-kokteyl salonu, mutfak, depolar ve personel yemekhanesi vardır. Hatta, açıldığı yıllarda otelin önemli restoranlarından biri olan Le France, Fransız mutfağı ile yerli ve yabancı pek çok turistin ilgisini çekerdi. Yatak katlarında hem çift hem de tek kişilik odalar yer alırken teras katta ise bar, servis alanları ve küçük bir yüzme havuzu mevcuttur. Kaba inşaatın bitimine yakın işletmeci olarak otel inşaat sürecine dahil olan Wagon-Lit Firması’nın insiyatifi ile aslında mevcut projede yer almayan yüzme havuzu teras katına entegre edildi. Mimarın tasarım yaklaşımı incelendiğinde, parçalı bir kompozisyondan yola çıktığı ve böylece kütleyi monotonluktan kurtarmaya çalıştığı anlaşılır. Zemin katta kapladığı alanın, yatak katlarına gelindiğinde azaldığı; teras katında ise yapının kapladığı alanın iyice küçüldüğü görülmektedir. Türkiye’deki mimarlık pratiğinin 1970’li yıllardaki deneysel cephe etüdlerinin bir örneği olan Etap Oteli, farklı doğrultulara yönlenerek bu yüzeylerdeki açıklıklarıyla şeffaflığı vurgulamaktadır. Ayrıca, yine bu dönemde özellikle kamusal yapılarda görünürlük sağlayan mimarlık-sanat sentezi de yapının dönemi temsil etmesi bağlamındaki gücünü arttırmaktadır. Bu anlamda belge, kimlik ve mimari değer taşıyan bu yapının hem müşterilerin hem personelin ihtiyaçlarına cevap vermesi, otelin işlevsel ve ekonomik değerlerinin de olmasını sağladı. 1970’li yıllardan beri Tepebaşı’nda hizmet veren ve bu anlamda bir süreklilik ortaya koyan yapı, her ne kadar zaman içinde isim değiştirse de İstanbul’un toplumsal ve kültürel yaşamına tanıklık etmeye devam etmektedir. Otel günümüzde The Marmara Pera adıyla hizmet vermektedir.
Referanslar
Arda, Z. (2007). Sanat Eğitimcisi ve Ressam Aydın Ayan’ın Resimlerine Estetik Bir Yaklaşım (Yayımlanmamış doktora tezi). Konya: Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Damlacı, T ve Okan, Y. (1980). Etap Oteli, Arkitekt, 1980-01(377): s.4-7; Hancı, A. (2008). Abdurrahman Hancı: yapılar/projeler 1945-2000. İstanbul: Literatür Yayınları; Orhun, C. Yemek Sanatı, http://earsiv.sehir.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11498/3601/001503320006.pdf?sequence=3, (Erişim tarihi: 15.01.2020).