Edirne Arkeoloji ve Etnografya Müzesi

Müze Etnografya Müzesi Arkeoloji Müzesi

(Edirne, 1971 - )

Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
Yazar: Aydemir AY (2019) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: Gülüm Burcu DALKIRAN (2020) (Madde metni için tıklayınız)
1 / 2

Edirne Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Edirne ilinde Selimiye Cami’nin doğu kapısının 50 metre uzağında ve Osmanlı dönemi mezar taşlarının sergilendiği alanın hemen yanında yer almaktadır. 1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile Selimiye Dar’ül Hadis Medresesi’nde kurulan Edirne Müzesi, 1950’li yıllarda artan eser sayısı nedeniyle T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsis edilmiştir. Bakanlığa tahsis edilen Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nin bulunduğu yer, 1971 yılında Edirne Arkeoloji ve Etnografya Müzesi adıyla ziyarete açıldı.

Müzenin yaklaşık altı dönümlük bir bahçesi bulunmaktadır. Müzenin bahçesinde ise giriş bölümünde Roma dönemine ait sütün başlıklar, lahitler, dolmen ve menhirler, lahit, kabartmalar, farklı dinlere ait farklı dillerde mezar taşı örnekleri, Roma dönemi steller, İslam mezar taşı örnekleri, Lahit kapakları Helenistik, Roma ve Doğu Roma dönemlerine ait sütun başlıkları ve heykeller bulunmaktadır. Müzenin sol bahçe tarafında ise Osmanlı dönemine ait su kültürü ile ilgili olan Edirne’nin balıklı havuzları ve kuşlukları sergilenmektedir.

Edirne Arkeoloji ve Etnografya Müzesi iki bölüm ve bahçe sergilemelerinden oluşmaktadır. Müze salonlarında Arkeoloji ve Etnografya bölümlerinden sergileme bulunmaktadır. Müze girişinde yer alan Etnografya bölümünde; Balkanlara halı, kilim, Mustafa Kemal Atatürk’ün Edirne’ye yaptığı seyahat sırasında kullandığı bazı özel eşyalar, yöresel kıyafetler, hat sanatının değişik örnekleri ve Edirne gelin odası temsilleri yer almaktadır. Etnografya bölümünde çok sayıda Edirnekâri eser yer alır.

Arkeoloji bölümünde sergileme ise fosillerle başlamaktadır. Edirne ve yakın çevresinde bulunan, gergedan ve at türünden hayvanların çeşitli kemik örnekleri, diş ve omurlarına ait parçalar bulunmaktadır. Mermer heykeller ve steller arasında Trak Süvarisi tasvirli mezar stelleri müzede sergilenen bölgesel eserlerdendir. Edirne’de yapılan kazılarda ele geçen buluntular da sergilenen diğer eserlerdendir. Önemli bir liman şehri olan Enez’den ise müzenin önemli bölümünü oluşturan Enez kazısı buluntuları olan figürlü amphoralar, pişmiş toprak heykelcikler ve seramik eserler, mermer heykel parçaları, steller, çeşitli takılar, bu bölümde sergilenmektedir. Gezi planının sonunda ise Kapıkule, İpsala ve diğer sınır kapılarından ele geçirilen bölge eserleri dışında, Anadolu uygarlıklarına ait çeşitli eserler de müzede sergilenmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

https://muze.gov.tr/muze-detay?SectionId=EEM01&DistId=MRK, (Erişim tarihi: 17.12.2019); https://edirne.ktb.gov.tr/TR-110694/edirne-muzesi.html, (Erişim tarihi: 17.12.2019); Dönmez, Ş. (2013) Edirne’de Müzecilik Tarihimizde Edirne. Ankara: Hel Yayıncılık; Karakaya. H. (2016). Edirne müzesi tarihi ve Edirne kültür hayatındaki yeri (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Edirne: Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

2 / 2

Atatürk’ün emriyle Selimiye Camii Dar’ül Hadis Medresesi’nde Arkeoloji Müzesi olarak kuruldu (1925). Şehrin ilk müzesi olan Arkeoloji Müzesi’nin kurulduğu yıllarda değerli etnografik eserler ve mezar taşları da sergilendi. Zaman içerisinde Edirne’nin Osmanlı’ya 100 yıla yakın başkentlik yapması şehirde saray halk sanatlarını etkiledi ve ortaya çıkan etnografik zenginlik müzede değişiklik yapılması ihtiyacını ortaya çıkardı. Bu sebeple, 1936 yılında Selimiye Camii avlusu içindeki Dar’ül Sıbyan Medresesi restore ettirilerek müzeye Etnografya bölümü dahil edildi. Bu müze, Ankara Etnografya Müzesi ve Topkapı Sarayı Müzesi’nden bazı değerli eserlerle takviye edilerek, zenginleştirildi.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında Edirne müzelerindeki eserlerin çoğu savaş tehdidi nedeniyle başta İstanbul olmak üzere, Anadolu’daki diğer müzelere gönderildi. Savaş sonrası dönemde elde kalan eserler Dar’ül Tedris Medresesi’nde bir süre sergilendi ve daha sonra satın alınan, bağış ve kazılardan gelen eserlerle birlikte 1971 yılında yapımı tamamlanan yeni binasında yerlerini aldı.

Günümüzde Selimiye Camii ve Külliyesi’nin hemen güneyinde bulunan binasında hizmet veren müze arkeoloji ve etnografya olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Etnografya bölümü; Cam Eserler, Metal Eserler, Ahşap Eserler ve Tekstil Eserleri olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır. Özellikle erken Osmanlı dönemi kültürünü yansıtan eserler başta olmak üzere; Osmanlı ev eşyaları, sikkeler, halılar, kilimler, kıyafetler ve ahşap Edirnekâri eşyalar sergilenmektedir. Geleneksel Türk evi köşeleri, gelin odası ve sünnet yatağı örnekleri camekânlı bölmelerde yer almaktadır. Müzenin Arkeoloji bölümünde; fosiller, sikkeler, taş eserler, metal eserler, kemik eserler ve pişmiş toprak eserler yer almaktadır. Ayrıca Edirne ve çevresinde yapılan arkeolojik kazılar sonucu elde edilen paleontolojik bulgular sergilenmektedir. Müzedeki arkeolojik kalıntıların en eskisi; Enez-Hocaçeşme Höyüğü’nde bulunan Orta Neolitik İlk Kalkolitik döneme ait taş, kemik ve pişmiş toprak kalıntılarıdır. Bunun yanı sıra müzenin bahçesinde sergilenen Roma dönemine ait Lahitler, Dolmen ve Menhirler ve Osmanlı dönemine ait mezar taşları yer almaktadır. Özellikle Sultan II. Mahmut’un Yeniçeri Ocağını kapatmasıyla tarihe Vaka-i Hayriye olarak geçen ıslahat sonrası yıktırılan Yeniçeri mezarlıklarından sadece Edirne’de bulunan birkaç mezarlığın kurtarılabilmesi sonucu yıkılmamış olanları müzede sergilenmektedir. Bu sebeple müzedeki mezar taşları nadir ve kıymetli önemli eserler arasındadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Kocaman, S. (2012). Edirne İlinin Turizm Coğrafyası. İstanbul: Dublicate Matbaa Çözümleri; Trakya Kalkınma Ajansı (2017). Edirne-Kırklareli-Tekirdağ Gezi Rehberi. İstanbul:Tablet İletişim Yayınları.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

https://edirne.ktb.gov.tr/TR-90107/edirne-arkeoloji-ve-etnografya-muzesi.html, (Erişim tarihi: 16.12.2019).