Dereağzı Kilisesi

Doğal ve Kültürel Miras Kilise

Myra’nın 19 kilometre kuzeybatısında yer alan Dereağzı, Dirgenler Köyü'nün yakınlarında, Akdeniz’le Elmalı arasındaki geçitte bulunmaktadır. Luvi dilindeki Ma-asta-ura ile ilişkilendirilen Dereağzı’nın, kelime anlamının Ana Tanrıça’nın Ulu Akarsuyu olduğu bilinmektedir. Antik yerleşimin kuzeydoğu yakınında bulunan Dereağzı Kilisesi, Myra Metropolisi’ne bağlı piskoposluk işlevi görmüştür. 1836 yılında ilk olarak Texier tarafından keşfedilen Dereağzı Kilisesi, bilimciler tarafından 1906 yılında (Rott), 1959 yılında (Harrison) ve 1967 yılında (Morgenstern) incelenmiştir.

Morgenstern’e göre Dereağzı Kilise yapısı, MS V. yüzyıla tarihlenmektedir. Ancak antik yerleşimde bulunan seramikler MÖ IX. yüzyıldan VI. yüzyıla kadar tarihlenmektedir. Dereağzı’nda XII. yüzyıla kadar yerleşimin devam ettiği bilinmektedir. Dereağzı Kilisesi’nin bir hac merkezi veya katedral olduğu düşünülmektedir. Mimari özellikler bakımından diğer Doğu Roma (Bizans) Kiliseleri ile benzer özellikler taşıyan kilise, tuğla ve taşla örülüdür. Kilise yapısında ayrıca mermer ve Roma malzemeleri devşirme olarak kullanılmıştır.

Yan şapele sahip olan Likya bölgesindeki nadir kiliselerden biri olan Dereağzı Kilisesi’nde, “U” biçiminde galeri katı ve çevresinde apsisli iki sekizgen yapı da bulunmaktadır. Dereağzı Kilisesi’nin bulunduğu antik yerleşimde, kilise ile aynı kuruluş dönemi ile tarihlenen bir Bizans Kalesi, kilisenin güneyinden geçen Kasaba Çayı ve Karadağ Çayı’nın birleşerek oluşturduğu Myros Çayı mevcuttur. Myros Çayı, Dereağzı yerleşiminden geçerek Demre’de Akdeniz ile buluşmaktadır.

Antik yerleşimde kilisenin yanında görülmesi gereken diğer yapılar arasında Roma dönemi yolu, Likya tipi kaya mezarları ve lahitleri, Myra ve Andriake’ye su taşıyan su kanalı, Myros Çayı üzerinden akropole çıkan merdivenli yol vardır.

Dereağzı Kilisesi, Doğu Roma (Bizans) dönemi diğer kiliseleri ile mimari açıdan benzerlik göstermesi, Likya bölgesi’ndeki yan şapeli bulunan nadir kiliselerden biri olması ve Myra Antik Kenti’ne yakın olması nedeniyle bölgenin önemli kiliselerinden biridir.

Yararlanılan Kaynaklar

Yazıcı, E. (2012). Likya Yollarında. İstanbul: Uranus Fotoğraf Ajansı ve Yayıncılık; Çevik, N. (2015). Lykia Kitabı. İstanbul: Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü.