De Amicis, Edmondo

Seyyah ve Seyahatname Seyyah

(1846 - 1908)

21. 10. 1846’da Oneglia’da doğan İtalyan yazar, lise eğitimini Torino’da tamamladı. On altı yaşına geldiğinde Modena Askeri Akademisi’ne başladı. Bir süre orduda çalıştıktan sonra ayrılıp birtakım gezilere çıktı. Bu seyahatlerini Viaggio di Spagna (İspanya Seyahati) (1872), Ricordi di Londra (Londra Hatıraları) (1873), Olanda (Hollanda) (1874), Marocco (Fas) (1876), Constantinopoli (İstanbul) (1878-79), Ricordi di Parigi (Paris Hatıraları) (1879) adlı eserlerle kaleme aldı. İlk olarak seyahatlerini kaleme aldığı eserler ortaya koyan yazar, daha sonra dünya çapında da tanınmasına vesile olan, 17. 10. 1886’da yayımlanan ve Türkçe de dahil olmak üzere 30’a yakın dile çevrilen Çocuk Kalbi (Cuorre) adlı eseri kaleme aldı. 1890 yılından itibaren de sosyalist fikirlere ilgi duymaya başladı, bu merakını da eserlerine yansıttı. 1908 yılında Bordighera’da hayatını kaybetti.

Türkler için önemli bir yeri olan eseri, 1870’lerde büyük bir heyecanla geldiği ve aynı duygularla kaleme aldığı Constantinopoli (İstanbul) adlı eseridir. Bu eser ilk olarak Milan’da 1878-79 yıllarında iki cilt halinde yayınlandı; hemen arkasından Fransızca’ya, daha sonra da İngilizce, Almanca ve Yunanca dillerine çevrildi. Türkçe’ye ilk olarak Reşat Ekrem Koçu tarafından, sadece 10 makalelik küçük bir kısmı Fransızca dilinden özetlenerek çevrildi. 1936 Ocak-Şubat aylarında Cumhuriyet Gazetesi’nde bölüm bölüm yayınlanan bu kısa çeviri, kitap halinde de yayımlandı. Eser tam metin olarak Türkçe dilinde, Kültür Bakanlığı Yayınları arasında ancak 1981 yılında ve Beynun Akyavaş tarafından yine Fransızca dilinden yapılan bir çeviriyle gerçekleştirilerek İstanbul: 1874 adıyla yayımlandı. Akıcı üslubu, ilgi çekici ve olağanüstü olaylara yer vermesi, De Amicis ile birlikte gelen Junck ve Cesare Biseo adlı ressamların yaptıkları, bugün büyük kısmı belge niteliği taşıyan gravürlerle zenginleştirilmiş olması bu eseri çekici ve özgün kılmaktadır.

Gözlem yeteneğiyle adeta İstanbul’un ruhunu okumaya çalışan İtalyan yazar şehrin insanlarına, iskelelerine, kuşlarına, camilerine, sokak aralarına, çeşme ve meydanlarına varana kadar hemen her yerini tutku, merak ve hayranlıkla inceledi. Kendi deyimiyle Doğu’nun en güzel şehrini görmek için yollara düştü, Messina Boğazı’ndan başlayan bu seyahati Boğaziçi’nde sona erdi ve bu deniz yolculuğu 10 gün sürdü. Ancak İstanbul’da gördüklerinin seyahati boyunca yaşadığı tüm olumsuzlukları unutturduğunu dile getirdi. İstanbul’da bulunduğu süre boyunca Pera’nın en tepesindeki Bizans Oteli’nde konakladı. Yedi tepeyi de adımladı. Pera, Galata, Haliç, Pangaltı, Tatavla (Kurtuluş), Kasımpaşa, Piyalepaşa, Okmeydanı, Piripaşa, Hasköy, Halıcıoğlu, Sütlüce, Kapalıçarşı, Mısır Çarşısı, Tophane, Tarihi Yarımada (Ayasofya, Hipodrom, Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı, Sultan Ahmed Camii), Dolmabahçe, Balat, Yedikule, Sarayburnu, Eyüp, Beşiktaş, Üsküdar ve Çamlıca… Hemen her yeri gezerek; çeşmeler, camiler, kahvehaneler, gece hayatı, yemek kültürü, giyim kuşam ve Türk kadınları hakkında da bilgiler aktardı. İstanbul’da en sevdiği şeyin ışık olduğunu belirtti ve bunu güneşin doğuşu, tepedeki ve batarkenki halini tasvir ederek kağıda döktü:

“… Gökyüzü, Üsküdar tepelerinin ardında altın rengine döner. … Sonra Anadolu yakasındaki servilerin arkasında, ateşten bir göz doğar. … Bütün İstanbul tepelerde pembemsi ve pırıl pırıl, kıyılarda mavimsi ve morumsu, sulardan çıkmış gibi tertemiz ve taptaze açığa çıkar. … İstanbul karardıkça Galata altın rengini alır ve batan güneşin vurduğu Üsküdar, parıldayan pencereleriyle alev alev yanan bir şehre benzer. İstanbul’u seyretmek için en güzel andır bu”.

Referanslar

De Amicis, E. (2013). İstanbul (Çev. F. Özdem). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları; https://islamansiklopedisi.org.tr/de-amicis-edmondo, (Erişim tarihi: 23.01.2020.).