Boyabat Panayırı

Etkinlik Panayır

(Boyabat, Sinop, XIII. yüzyıl - )

Coğrafi konum ve jeolojik yapı itibariyle Karadeniz’in güney sahillerindeki en korunaklı doğal liman özelliği taşıyan Sinop, Antik dönemden beri Karadeniz ticaretinde önemli bir yere sahip olmuştur. Kuzey Afrika, Mezopotamya ve Anadolu ile Karadeniz’in kuzey sahasını birbirine bağlayan bir ticaret merkezi olan Sinop’a gemilerle gelen ticari ürünler, şehrin hinterlant ile bağlantısını sağlayan yollar sayesinde Sinop üzerinden Anadolu’nun iç sahasına aktarılıyordu. Sinop’ta ticaret ve ulaşıma bağlı olarak kentsel yerleşmelerden uzakta, sınır alanlarında ya da ulaşım adına kilit noktalarda, limana getirilen mal ve kölelerin yanında, hayvansal-tarımsal ürünler ve el sanatları ürünlerinin de mübadele edildiği pazar ya da panayırlar kurulmaya başlandı. Bu pazar alanlarından biri de Oğuz Boyları tarafından iskân edilen Boyabat’ta yer almaktadır. Selçuklu kaynaklarında XIII. yüzyıla kadar izine rastlanabilen Pazar, devam eden süreçte Boyabat Panayırı'na dönüştü. Bu açıdan geçmişi XIII. yüzyıla uzanan Boyabat Panayırı Karadeniz Bölgesi’nin ve Anadolu’nun en köklü panayırlarından biridir.

Boyabat Panayırı, her yıl ekim ayının üçüncü çarşambası başlayıp bir hafta devam etmektedir. Binlerce insanın katıldığı panayır, yöre halkı ve yakın çevrede yaşayanlar için büyük önem taşımaktadır. Ulaşım ve iletişimin güç olduğu dönemlerde çevrenin en büyük ticari organizasyonu olan Boyabat Panayırı, sonbahar mevsiminde tarım ürünlerinin hasadından sonra gerçekleştiriliyor, kışlık tüm ihtiyaçlar buradan karşılanıyordu. Panayırda giyim kuşam, kap kaçak, tarımsal alet ve makineler, çeyiz, halı, semer, nal, mıh gibi bir evde ihtiyaç duyulan her şeyi bulmak mümkündü. Ticaretin en önemli bölümünü hayvan pazarı oluşturmaktaydı. Yüzlerce hayvan gerek et gerekse süt ihtiyacını karşılamak ya da yük hayvanı olarak kullanılmak üzere el değiştiriyordu. Panayır, sadece alışveriş yapılan bir alan değil aynı zamanda kırsal alanların en önemli eğlence merkezi olma özelliğine sahipti. Çadır tiyatrosu, akrobasi gösterileri, yabani hayvan sergileri, erotik gösteriler, çadır tiyatroları yanında güreş ve at yarışları gibi geleneksel sporlar, panayıra has sırık kebabı gibi yiyecekler yörede yaşayanların hasat sonu eğlencelerini oluşturuyordu. Boyabat’ta, Erenlik Tepesi adı verilen yerden ya da panayırın rahatça görünebileceği bir noktadan, panayırdan alınan sırık kebabı, üzüm veya kestane yiyerek panayırı seyretmek önemli ritüeller arasındaydı.

1990’lı yıllardan itibaren kırsal nüfusun azalması, ulaşım ve iletişimin artmasıyla birlikte insanların gereksinimlerini yıl içinde rahatça karşılayabilmesi panayırlara duyulan ihtiyacı azaltmıştır. Bunun sonucu olarak ticari açıdan önemini yitiren birçok panayır ortadan kalkarken Boyabat Panayırı kültürel özelliklerini koruyarak ayakta kalmayı başarabilmiştir. Yağlı güreşler, panayır yerini gezmek, alışveriş yapmak hatta Erenlik Tepesi’nden panayır alanını seyretmek yöre insanı için hala olmazsa olmazlardandır. Özellikle güreş müsabakalarının yapıldığı gün il içinden ve il dışından binlerce insan ilçeyi ziyaret etmekte, panayır eski günlerini aratmamaktadır. Boyabat Panayırı, tarihsel geçmişi ve kültürel özellikleriyle Karadeniz Bölgesi’nin öne çıkan somut olmayan kültürel miras öğelerinden biridir.

Referanslar

Özcan, K. (2005). Anadolu’da Selçuklu Dönemi Yerleşme Sistemi ve Kent Model(ler)i (Yayımlanmamış doktora tezi). Konya: Selçuk Üniversitesi; Özcan, K. ve Yenen, Z. (2010). Anadolu–Türk Kent Tarihine Katkı; Anadolu Selçuklu Kenti (XII. yüzyıl başından XIII. yüzyıl sonuna dek), YTÜ MEGARON 5(2): 55–66; Yaşayanlar, İ. (2015). Tanzimat Döneminde Sinop Limanının Hinterlanda Bağlayan Modern Yol Ağının Tesisi. Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi (12): 196-212.