Aşıklı Höyük Kazı Çalışmaları

Arkeolojik Kazı

Orta Anadolu Bölgesi’nde, Aksaray’ın Gülağaç ilçesine bağlı Kızılkaya Köyü'nün sınırları içerisinde yer alan tarih öncesi çağlardan Neolitik dönemine ait bir yerleşme yeridir. Tarihsel adıyla Kapadokya olarak bilinen coğrafyanın en batısında bulunmaktadır; bölge, jeolojik yapısına bağlı olarak Volkanik Kapadokya ya da Kayalık Kapadokya olarak da bilinmektedir.

Höyük, ilk kez 1963 yılında, bölgede Hitit yazıtlarını araştıran Pennsylvania Üniversitesinden Hititolog Edmund Gordon tarafından saptanmıştır. Bunu izleyen iki yıl boyunca Central Anatolian Survey kapsamında Arkeolog Ian Todd tarafından araştırılmıştır. I. Todd kazı yapmaksızın, yüzey toplaması, kesit okumaları ve tarihlendirme çalışmaları ile Aşıklı’yı günümüzden 10 bin yıl öncesine, tarih öncesi terminolojisi ile Neolitik Çağ’ın Çanak Çömleksiz evresine (Çanak Çömleksiz Neolitik ya da Akeramik Neolitik) tarihlenmektedir. Höyükte ilk kazı çalışmaları ise 1989 yılında İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalının o dönemki başkanı Ufuk Esin tarafından başlamıştır. Esin, Melendiz Çayı/Uluırmak üzerinde inşa edilmiş olan Mamasın Barajı’nın su seviyesinin Devlet Su İşleri tarafından yükseltilme olasılığı üzerine höyükte kurtarma kazılarına başlamış; suyun yükseltilmesi tümüyle kerpiç mimariye sahip Aşıklı Höyük’ün etkilenmesi ve tahrip olması anlamına gelmektedir. Uluslararası ve disiplinlerarası çalışmalar, Ufuk Esin’in kazı başkanlığını 2003 yılında aynı Anabilim Dalından Nur Balkan Atlı’ya devretmesine kadar devam etti. Aynı yıllarda Mamasın Baraj Gölü sularının yükseltilmesinden vazgeçilmesi ile Aşıklı Höyük’teki çalışmalar, kurtarma kazısı statüsünden çıkarılmıştır. 2006 yılında Prehistorya Anabilim Dalından Mihriban Özbaşaran’ın kazı başkanlığını devralmasıyla kazı çalışmalarının yanı sıra koruma ve höyüğün ziyarete açılması amaçlı sergileme projeleri birlikteliğiyle yeni çalışmalar başlamıştır.

Aşıklı Höyük Araştırma Projesi, tarih öncesi çağlarda yaşanan önemli bir sosyo-ekonomik dönüşümü anlamaya odaklıdır. Bu dönüşüm, milyonlarca yıldır çeşitli yaban hayvanlarını avlayarak, yabani bitki, meyve, tahıl, kök vb. toplayarak, göçer vaziyette yaşamakta olan toplulukların uzun süreli kalıcı yerleşmeler kurmaları ve besin üretimine başlamaları ile tanımlanmıştır. Aşıklı Höyük, işte bu dönüşüm sürecinin nasıl gerçekleştiğini gösteren, başlangıcının günümüzden 10.400 yıl öncelerine tarihlendiği yerleşim yeridir. Bin yılı aşkın süreyle aynı yerde ikamet eden Aşıklı topluluğu özelinde izlenen bu temel dönüşüm, höyükte çok iyi korunagelmiş kalıntılar ve buluntular yoluyla aşamalı şekilde izlenebilmektedir. Dönüşüm, nüfus, topluluğun sosyal ve bilişsel yapısı, yontma taş alet, sürtme taş, kemik alet teknolojisi, kerpiç yapımı, beslenme gibi pek çok teknolojik, sosyal ve ekonomik gelişimi kapsamaktadır. Yuvarlak planlı, toprağa yarı gömük kulübe tarzı yapılardan dörtgen planlı, toprak zemin üzerine yapılan tek ya da iki odalı kerpiç konutlara, küçük çaplı saklama birimlerinden depo mekanlarına, avcılıktan hayvan evcilleştirme gibi pek çok alanda tarih öncesi çağ araştırmaları için laboratuvar görünümündedir. Bu anlamda höyükteki iskân tarihi boyunca pek çok ‘ilk’ yaşanmıştır. Bölgenin bugünkü köyler benzeri en eski yerleşmesi Aşıklı Höyük, günümüz kerpiç konut mimarisinin öncüsüdür. İskan tarihi içerisinde ilk mahallelerin, kamusal alan olarak adlandırılabilecek, topluluğun ortak kullanımına açık özel mekanların ortaya çıkışı höyükte belgelenmiştir. Tıp tarihinde yaşanan ilk cerrahi müdahale, bölgede ilk hayvan (koyun/keçi) evcilleştirme, ilk tarım deneyimleri, ilk bakır işçiliği bölgenin en eski teknolojik, ekonomik ve sosyal gelişmeleridir. Nitekim söz konusu gelişmeler, Çanak Çömlekli Neolitik olarak tanımlanan bir sonraki dönemde ortaya çıkacak çiftçi köylerin oluşum sürecidir.

Aşıklı Höyük’te bu yeni yaşam biçimine geçiş ya da dönüşüm süreci, kazılarla ortaya çıkarılanlar yoluyla höyük girişinde ziyaretçilere sunulmakta, sergilenmektedir. Orijinaline uygun biçimde, deneysel yöntemlerle yeniden inşa edilen binalar (replikalar), açık alanlardaki pişirme faaliyetleri, bina içi ölü gömme uygulamaları, ocaklar, kesici, delici, kazıyıcı vb. işlerde kullanılan yontma taş aletler, ezgi, öğütme işlerinde kullanılan sürtme taş aletler, orijinaline uygun biçimde yeniden örülmüş sepetlerin yer aldığı mekanlar, yıl boyu ziyaretçilere açıktır. Neolitik dönemden bu yana bölgede yetişen ve tarih öncesi insanların tükettiği çitlembik, yabani badem, yabani erik gibi ağaçlar, replika binaların hemen yanında yetiştirilmektedir. Ayrıca höyük girişinde, bugün halen bölgede kendiliğinden yetişmekte olan yabani einkorn buğdayının her yıl ekildiği ve hasadının deneysel yöntemlerle yapıldığı bir deneysel tarla yer almaktadır. Replika binaların yanı sıra kazılarla ortaya çıkarılan orijinal mimariyi görmek isteyenler, höyüğün güneyinde koruyucu çatı yapısı ile bölgenin sert iklim koşullarına karşı korumaya alınan 10 bin yıl öncesinden kalma Özel Yapılar Alanı’nı ziyaret edebilmektedirler.

Örenyeri statüsündeki Aşıklı Höyük, ünlü Ihlara Vadisi yolu üzerindedir. Hemen yakınında Aşıklı’nın çağdaşı ve komşusu Balıklı, Aşıklı’nın uydusu olarak yorumlanan Musular, bölgenin kentleşme süreciyle ilgili kazı çalışmalarının yapıldığı Güvercinkayası, tarih çağlarının başladığı dönemi temsil eden Acemhöyük gibi arkeolojik merkezler ile Göllüdağ, Nenezi gibi obsidyen yatakları bulunmaktadır. Volkanik Hasan Dağ, Aşıklı Höyük’ün kuş uçumu 40 metre kadar güneyindedir. Aşıklı Höyük’te arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılan tüm buluntular, Aksaray Müzesi’nde sergilenmektedir.

Referanslar

Esin, U. (1998). Aşıklı Kültürü. İçinde; M. Sözen (Editör) Kapadokya (ss. 83-95). İstanbul: Ayhan Şahenk Vakfı; Özbaşaran, M. (2012). Aşıklı. Orta Anadolu’da Yerleşik Hayatı Seçen En Eski Topluluk, Aktüel Arkeoloji, 27: 78-86; Özbaşaran, M. (2013). Orta Anadolu’nun Neolitikleşme Sürecinde Aşıklı. Colloquim Anatolicum, XII: 1-14; Özbaşaran, M. , Duru, G. ve Stiner, M. C. (2018). The Early Settlement at Aşıklı Höyük- Essays in Honor Of Ufuk Esin. İstanbul: Ege Yayınları; Özbaşaran, M., Duru, G. , Teksöz, D. ve Omacan, S. (2010). Yaşayan geçmiş: Aşıklı Höyük, TÜBA Kültür Envanteri Dergisi, 8: 215-228.