Haşim Yunatçı, Panayi Dimo adlı üreticiden aldığı imalathanedeki üretimle ada geleneğinde bir ilki gerçekleştirerek adanın ilk Müslüman şarapçısı oldu (1925). Bu mesleği seçmesinin o dönemde oğluna kız bulmakta zorluk yarattığından bahsedilmektedir. Kuruluşundan bugüne kadar aralıklarla açılıp kapanarak hizmet vermeye devam etmektedir. Hazım Yunatçı, babasından devraldığı görevine bir yeniliği daha ekleyerek, ürettiği şarapları fıçı yerine şişelerde satışa sundu. Bu uygulama ile bölgede şarabı şişeleyen ilk işletme olma özelliği kazandı. Hazım’dan sonra üçüncü kuşak olarak bayrağı Orhan Yunatçı devraldı. Yunatçılar Şarapçılık’ın günümüzdeki dördüncü kuşak yöneticisi Orhan Yunatçı’nın kimya mühendisi olan oğlu Haşim Yunatçı’dır. 1948 yılında ikinci nesil Haşim Yunatçı tesisi modernleştirdi ve 1960 yılına kadar devam etti. O dönemde oldukça fazla yatırım yaptığı işinde iflas edince adaya küserek Geyikli’ye yerleştiği ve zeytincilik ile uğraştığı belirtilmektedir (1960). Orhan Yunatçı işletmeyi devam ettirdi (1973). Yunatçı Ailesi, şaraplık üzümlerini adanın güneyindeki, en uygun güneşi alan 300 dönümü aşkın bağlarında özenle yetiştirmeye devam etmektedir. İşletmeci Haşim Yunatçı yerel üzümlerin devamlılığını korumak ve devam ettirmek amacıyla Vasilaki (Beyaz), Kuntra ve Karalahna (Kırmızı) üzümlerinden şarap ürettiklerini belirtmektedir. Çamlıbağ markasıyla kendi bağlarının üzümlerinden meyvemsi karakterde şaraplar üretilmekte olup, meşe fıçı kullanılmamaktadır. Çamlıbağ Şarapları’nın Bozcaada’nın dışında Ankara, İstanbul, Eskişehir, Bursa, Zonguldak gibi şehirlerde market ve büfelerde satışı olmakla birlikte birçok otel ve restoran menüsünde de yer almaktadır.