Wellness
Kavram Turizm Çeşitleri Üretim Yönetimi ve Pazarlama
Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
-
2019
Sözcük olarak ilk kez 1654 yılında Oxford English Dictionary’de wealness şeklinde ve sağlığın iyi olması ve kendini iyi hissetme anlamlarında kullanılmıştır. Günümüzde kullanılan wellness ise 1959 yılında İngilizcedeki wellbeing ve fitness sözcüklerinin birleşiminden türetildi. 1970’li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri yönetiminin desteğiyle yüksek sağlık harcamalarını azaltmak ve erken ölümleri önlemek amacıyla koruyucu sağlık ve sağlık için bireysel sorumluluğa dayalı bütüncül sağlık modelleri geliştirme yoluna gidildi ve ABD’de ilk kez wellness anlayışı, sosyal tıpçı Dr. Halbert L. Dunn tarafından ortaya atıldı. Dunn, geliştirdiği bu yeni düşünceye Yüksek Düzeyde Esenlik Hali (High-Level-Wellness) adını verdi. Dunn çalışmalarında beden, ruh ve zihnin çevreyle olan bağlarına vurgu yapmaktadır. Dunn’un wellness anlayışında, hastalıkları bilinçli bir yaşam tarzı ile önceden önlemek yatmaktadır. Burada amaç hastalıkları tedavi etmekten çok sağlığı koruyucu unsurları artırmaktır. Donald B. Ardell ve John Travis de wellness hareketinin diğer öncülerindendir.
Beden, ruh ve zihin sağlıkları arasındaki dengeyi hedefleyen wellness; beden bölümünde spor, gevşeme, bakım ve sağlıklı beslenme ile amaçlanan bedensel fitness düzeyine ulaşmayı içerirken, zihin bölümünde, öğrenme, bilgi, tolerans, özgüven ve haz alma yeteneğini; ruh bölümünde ise sosyal güç ve uyumlu ilişkileri kapsamaktadır. Bu bölümler birbirleriyle kesişseler de birbirinden kesin sınırlarla ayrılmaktadır. Bu üç boyutun, kendi aralarında ve çevreyle sürekli bir alışverişi söz konusudur. Wellness, bu üç boyutu kapsamakta ve üçü birlikte bir eşgüdüm içerisinde bireyin esenliğini ve uyumunu etkilemektedir.
Son dönemlerde sağlığa bakış açısının değişmesi wellness kavramına bakışı etkilemekte, bu da sağlığı desteklemeyi ve sağlık sektörünün değişimini beraberinde getirmektedir. Wellness, gelişimini bir taraftan insanların haz alma arayışlarına, diğer taraftan da zorunluluk olarak ortaya çıkmasına borçludur. Modern yaşamın hastalıklarından biri aşırı şişmanlıktır (obezite). İnsanların rahatsızlıklarından dolayı değil, aslında tatminsizliklerinden dolayı ortaya çıkan, psikolojik temellere dayalı olup kendisini fizyolojik olarak hissettiren stres de -hatta Batı Avrupa’da insanların boş zaman programlarını çok yoğun olarak planladıkları için yaşadıkları boş zaman stresi- wellness’ın gelişmesini etkilemektedir. Bir akım olarak söz edilen, geniş anlamda sağlığın, dar anlamda wellness’ın, yeni bir sağlık anlayışı olarak gelişmesine etki eden faktörler şu şekilde sıralanabilir: Tıptaki gelişmeler, bu gelişmelere bağlı olarak yaşam süresinin uzaması, sağlık hizmetlerine yapılan harcamaların yükselmesi ve bireyin kendi sağlığı için daha fazla sorumluluk üstlenmesi.
Bu sıralamaya bakıldığında wellness, sağlık alanında ve günümüz toplumundaki gelişmelere, özellikle arzulara, ihtiyaçlara ve değerlere yönelik bir çözüm olarak görülebilir. Amerika Birleşik Devletleri’nde wellness; sağlıklı yaşam tarzının vurgulanması, sağlık için bireysel sorumluluğun üstlenilmesi, kaynakların daha iyi bir yaşam kalitesi için harekete geçirilmesi ve insanın bütüncül olarak görülmesi şeklinde, Avrupa’da ise pasif uygulamalar, gevşeme, vücut güzelliği, hislerin çeşitliliği, gerilerde seyreden hareket ve fitness şeklinde anlaşılmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nde wellness, yaşam tarzı değişikliğini hedeflerken, Almanca konuşulan ülkelerde wellness akımı, klasik olarak wellness’ın içerisinde olmasa da güzellik bakımı uygulamaları, özellikle boş zaman ve turizm pazarında öne çıkmaktadır. Bu bağlamda Avrupa’da tur operatörleri, konaklama işletmeleri, seyahat acentaları ve destinasyonlar yanında son yıllarda sağlık kuruluşları gibi aktörler de wellness’ın gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Referanslar
Ergüven, A. T. ve Ergüven, M. H. (2012). Adım Adım Wellness. Anı Yaşa-Haz Al-Esen Kal. İstanbul: Epsilon; Ergüven, M. H. (2012). Wellness Turizmi. Ankara: Detay Yayıncılık.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Ergüven, M. H. (2012). Wellness Turizmi. Ankara: Detay Yayıncılık.
-
2024
Wellness kelime anlamı olarak Türkçe’ de “zindelik (iyi olma durumu, sağlıklı olma durumu)” anlamına gelmektedir. Önceleri hastalığın yoksunluğu olarak negatif bir anlam yüklenen wellness, 1950’lerden bu yana olumlu sağlık olarak adlandırılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) ifadesine göre “wellness, yalnızca hasta ve halsiz olmama durumu değil; tam bir fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal refah halidir. Ulaşılabilir en yüksek sağlık standardının keyfini çıkarmak, ırk, din, politik inanç, ekonomik veya sosyal durum ayrımı olmaksızın her insanın temel haklarından biridir ve tüm halkların sağlığı, barış ve güvenliğin sağlanması için esastır ve bireylerin ve devletlerin tam işbirliğine dayanmaktadır”.
Wellness kavramı ilk olarak Halbert Dunn’ın 1959’da yayınlanan “High-Level Wellness For Man and Society” başlıklı yazısında kullanılmış, Dunn bu yazısında pozitif sağlığı kavramsallaştırarak sağlıklı olmanın hasta olmamaktan daha fazlası olduğunu öne sürmüş ve wellness alanındaki araştırmalar için kullanılabilecek yolları belirtmiştir.
Global Wellness Enstitüsü (GWI), “wellness”i, bütüncül bir sağlık durumuna götüren faaliyetlerin, seçimlerin ve yaşam tarzlarının aktif olarak izlenmesi olarak tanımlamaktadır. Bu tanıma göre wellness pasif bir durum değil, niyetler, seçimler ve eylemlerle ilişkilendirilen “aktif bir arayış” tır. Wellness ayrıca fiziksel sağlığın ötesine geçmekte ve fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal, sosyal ve çevresel boyutlar dâhil olmak üzere birçok boyutu içermektedir.
Farklı yazarlar ve ülkeler tarafından da farklı şekillerde anlaşılan wellness kavramı, hem sağlığı hem de zindeliği kapsamakta ve bireyin fiziksel, psikolojik, ruhsal ve sosyal refahını artırmaya ve desteklemeye çalışmak için bir “şemsiye” kavram olarak kullanılmaktadır. Wellness kelimesinin well-being ve fitness sözcüklerinin bileşimiyle türetilmiş yapay bir sözcük olduğunu savunan görüşler de mevcuttur.
Sağlık ve wellness turizmi ile ilgili arz, son yıllarda, tedavi edici (terapötik) ve iyileştirici anlayıştan terapinin zindelik ile simbiyozuna doğru evrilerek önemli bir gelişme ve çeşitlilik göstermiştir. Artık sadece fiziksel sağlığa değil, aynı zamanda ruhsal sağlık ve fiziksel görünüme de odaklanıldığından wellness turizmindeki tüketici talepleri de büyük ölçüde çeşitlenmiştir.
Referanslar
Brandão, F., Liberato, D., Teixeira, A.S. ve Liberato, P. (2021). Motives for Thermal Tourism: An Application to North and Central Portugal, Sustainability, 13: 1-23; Dunn, H., L. (1959). High-Level Wellness For Man And Society, American Journal of Public Health, 49 (6): 786-792; Global Wellness Institute (2022). The Global Wellness Economy: Country Rankings February 2022, https://globalwellnessinstitute.org/industry-research/2023-health-happiness-and-the-wellness-economy-an-empirical-analysis, (Erişim tarihi: 20.01.2023); World Health Organization (2017) Constitution of World Health Organization: Principles. Geneva: World Health Organization.