Tudelalı Benjamin

Kişi Seyyah

(? - 1173 (?) veya sonrası)

Doğum ve ölüm tarihi kesin olarak bilinmeyen Tudelalı Benjamin’in hayatına dair malumat yalnızca seyahatnamesindeki bazı bilgilerden yola çıkılarak edinilebilmektedir. Farklı görüşlerin varlığına rağmen, Benjamin’in seyahatnamesi üzerine çalışma yapan ve eseri İngilizceye çeviren M. N. Adler, Benjamin’in seyahatinin 1166-1171 tarihleri arasında gerçekleştiğini kaydeder. Yolculuğun süresi ve Tudelalı Benjamin’in uğradığı yer ve anlattığı olaylarla ilgili malumat göz önüne alındığında söz konusu tarihler tutarlıdır. Seyahatnamedeki kayıtlar doğrudan ve çoğunlukla Benjamin’in yolculuk sırasındaki gözlemlerinden veya bazı râvilerden dinlenerek kayıt altına alınan bilgilerden müteşekkildir. Bununla birlikte seyyah zaman zaman, ele alınan yer veya olaylarla alakalı olarak bazı efsanevî bilgilere de yer verir. Yolculuğun büyük bölümünün Müslümanların yaşadığı coğrafyada gerçekleşmesi eseri Ortaçağ İslam tarih ve kültürü açısından da özellikle değerli kılmaktadır.

Tudelalı Benjamin yolculuğuna İspanya’nın Tudela (Tutîle) şehrinden başladı ve Saragosa’nın ardından Tortosa’ya geldi. Akdeniz kıyı şehirlerini takip ederek Roma’ya, İtalya’da bazı şehirleri ziyaret ettikten sonra da Yunanistan’a ulaştı. Çanakkale’ye ve daha sonra da İstanbul’a gelen seyyah bazı Ege adalarının ardından Kıbrıs’a ulaştı ve Antakya’ya geçti. Beyrut, Sur, Akka, Kudüs ve Dımaşk başta olmak üzere doğu Akdeniz’deki pek çok şehri ziyaret eden Tudelalı Benjamin, Halep ve Musul’un ardından Bağdat’a geçti. Irak coğrafyasındaki bazı şehirleri ziyaret ettikten sonra Basra’ya geldi. Benjamin’in, buradan denizyoluyla Mısır’a ulaştığı tahmin edilmektedir. Mısır’dan önce bazı İran şehirleri, Hindistan ve Çin hakkında bilgiler veriyorsa da seyyahın buraları (özellikle Hindistan ve Çin’i) ziyaret ettiği düşünülmeyip bunların bilgi verme amacı güden kayıtlar olduğu zannedilmektedir. Asvan, Kahire, Dimyat ve İskenderiye gibi önemli Mısır şehirlerini ziyaret eden Benjamin Akdeniz’i geçerek Sicilya’ya ulaştı. Eserinin sonunda Güney Fransa ve Almanya’daki bazı şehirlerden ve burada yaşayan Yahudilerden birkaç cümleyle bahsediyorsa da Benjamin’in yeniden denizyolunu kullanarak Sicilya’dan İspanya’ya dönmüş olması muhtemeldir. Zikredilen bu güzergâhta Benjamin, uğradığı şehirlerden Roma, İstanbul (Konstantiniyye), Kudüs, Dımaşk, Bağdat ve Fustat (Kahire) hakkında verdiği bilgiler daha çok, ayrıntılı ve dikkate değerdir. Bu şehirlerin bazılarında Yahudi cemaatinin kalabalık oluşunun yanı sıra buraların dönemin büyük merkezleri olmaları söz konusu durumu anlaşılır kılmaktadır. Mezkûr güzergâhta ziyaret edilen yerlerdeki Yahudi cemaati, Yahudilerin sayısı, cemaatin ileri gelenleri, sosyal ve ekonomik faaliyetleri hakkındaki bilgilerin düzenli olarak verilmesine bilhassa özen gösterilmesinden anlaşıldığı kadarıyla Benjamin’in seyahatini teşvik eden esas unsur dinî birtakım sebepler ve dolayısıyla da mensup olduğu cemaate karşı duyduğu sorumluluktur. Bununla birlikte Tudelalı Benjamin’in seyahate çıkmasını sağlayan motivasyon ile ilgili olarak C. Roth birtakım ticari sebeplere de işaret etmektedir. Çeşitli şehirlerdeki Yahudi cemaatinin durumu eserin esas içeriğini oluşturmakla birlikte, Ortaçağ İslam dünyasında da önemli bir yeri olan bu tür (er-Rıhle) eserlerin genel bir özelliği olarak seyahatname pek çok ayrıntılı ve ilgi çekici malumat da barındırmaktadır. Örneğin Haşhaşiler, organizasyonları, motivasyonları; aynı şekilde Dürziler, inançları, yaşantıları, birtakım adetleri ve sapkınlıkları, (ki, Azra Haddâd ve Roth özellikle Dürziler hakkında bilgi veren Avrupalı ilk seyyahın Benjamin olduğunun altını çizerler); dönemin Bağdat halifesinin (el-Müstencid Billah, 1160-1170) adil yönetimi, Yahudilere karşı hoşgörüsü, Yahudi dilini (İbranice) okuyup yazacak kadar iyi bilmesi, Bağdat’taki hastaneler, bunların işleyişi ve görevlileri; çeşitli şehirlerde olduğu gibi İstanbul’un öne çıkan mimari eserleri, Hipodrum’da düzenlenen oyunlar; Mısır’daki sosyal ve ekonomik faaliyetler, Nil taşkınları ve bu taşkınların tarımsal açıdan önemi gibi, dinî, ekonomik ve sosyal açıdan önem arz eden pek çok farklı husus seyahatnamede kendine yer bulmuştur. Yine İran bahsinde Benjamin’in, Selçuklu Sultanı Sencer ve onun Oğuzlarla ilişkilerini zikretmesi dolayısıyla eser Türk tarihi açısından da belli bir önemi haizdir. Tüm bu çok çeşitli muhteva göz önüne alındığında Benjamin’in seyahatnamesinin Yahudi tarihine odaklanan, ancak onu oldukça aşkın içerik ve ehemmiyete sahip bir eser olduğu zikredilmelidir.

Tudelalı Benjamin’in seyahatnamesi ilk kez 1543 yılında Konstantiniyye’de (İstanbul) neşredildi ve daha sonra birtakım farklılıklar içeren başka bir neşir de 1556 yılında Ferrara’da yapıldı. Sonraki yıllarda yeni basımları yapılan eser Arias Montana tarafından Itinerarum Benjamini Tudelensis başlığıyla Latince’ye çevrilip 1575 yılında neşredildi. Farklı tarihlerde yeniden Latince’ye çevrilen eser İngilizce ve Fransızca’ya da tercüme edildi. Tüm bu çevirilerin, temelde yukarıda zikredilen iki neşre (İstanbul ve Ferrera) dayandığını ifade eden Adler, eserin en mükemmel neşrinin A. Asher tarafından 1840 yılında yapılan neşir ve İngilizce tercüme olduğunu belirtir. Bu tarihten sonra eser yeniden İngilizce ve Fransızca başta olmak üzere Avrupa dillerinin çoğuna çevrildi. Bununla birlikte, Asher’in bazı şüpheli okunuşları denetleme imkânı olmadığından esefle bahsettiğine dikkat çeken Adler, seyahatnamenin üç tam ve iki kısmen eksik nüshasını inceleyerek karşılaştırmalı bir metin oluşturdu ve bu eksiksiz metni İngilizce çevirisiyle birlikte yayınladı (Londra 1907). Eser ayrıca 1945 yılında Azra Haddad tarafından İbranice aslından Arapça’ya çevrilip Bağdat’ta yayınlandı ve hem Abdurrahman Abdullah eş-Şeyh’in uzunca bir inceleme ve takdim yazısı hem de mütercimin oldukça ayrıntılı mukaddimesiyle birlikte sonraki yıllarda yeni basımları yapıldı. Eser 2001 yılında Nuh Arslantaş tarafından Türkçe’ye çevrildi ve mütercimin bir giriş yazısıyla birlikte, Kaknüs Yayınları tarafından yayınlandı.

Yararlanılan Kaynaklar

(Benjamin of Tudela), (1840). The Itinerary of Rabbi Benjamin of Tudela, (neşr. ve İng. çev. A. Asher). Londra – Berlin: A. Asher ve Co.: (Benjamin of Tudela), (1907). The Itinerary of Benjamin of Tudela, (neşr. ve İng. çev. Marcus Nathan Adler). Londra: Oxford University Press; (Bınyâmin et-Tutîlî), (2002). Rıhletu Bınyâmin et-Tutîlî, (Arapça çev. Azra Haddâd). Abu Dabi: el-Mecmû’ es-Sekâfî; (Tudelalı Benjamin), (2001). Ortaçağ’da İki Yahudi Seyyahın Avrupa Asya ve Afrika Gözlemleri, (çev., Nuh Arslantaş). İstanbul: Kaknüs Yayınları; Roth, Cecil, (2007). Benjamin (Ben Jonah) of Tudela, Encyclopaedia Judaica, Cilt-4. New York: Macmillan Reference ABD: 535–538.