Tren ile Türkiye Turu

Etkinlik Tren Ana Hat Treni

(5 Temmuz - 12 Eylül 1936)

Ankaralı İşadamı Hüseyin Hilmi Orak 1936 yılında sınıflarını başarıyla geçen 11 yaşındaki kızı Fatma Zekâvet ve dokuz yaşındaki kızı Ayşe Sahavet’in, karne hediyesi olarak İstanbul’a yakınlarını ziyarete gitme istekleri üzerine, onları o günlerde Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın kombine bilet uygulamasından hareketle, tüm yurdu gezmeleri ve nihayetinde İstanbul’a ulaşmaları konusunda ikna etti. İki kız kardeşin yanına yedi yaşındaki oğlu Yılmaz’ı da katarak, yanlarında kendisi ve anneleri olmaksızın bu maceraya yolladı. 1936 yılının şartlarında tüm dünya bir ateş çemberinde iken, ikisi kız, üç küçük çocuğun trenle yurt seyahatine çıkmaları büyük bir ilgi gördü, küçük seyyahlar gittikleri yerlerde adeta halk kahramanları gibi karşılandı, valiler, kaymakamlar, belediye başkanları ve şehirlerin önde gelenleri çocuklarla hususi olarak ilgilendiler.

Cumhuriyet’e, bağımsızlığa, vatan kavramına, Atatürk’e, devrimlere inanmış bir eski asker, işadamı olan Hüseyin Orak, çocuklarının trene binmesinden önce seyahat anılarını kaleme almaları için ellerine tutuşturduğu not defterine duygularını 05. 07. 1936 günü şu cümlelerle yansıtır: “Sevgili Yavrularım, yurdunu tanımayan, bilmeyen kimseden bir fayda beklenemez. Bir kiracının bile oturduğu evin içinde ve etrafında neler vardır, bunu bilmesi lazımdır. Nerde kaldı ki siz, kendi evinizin (yurdunuzun) öz sahiplerisiniz. Onu iyice tanımazsanız, sahibi olamazsınız. Ona yabancı kalırsanız, size gülerler (...) Sevgili yurdumuzda neler var, yurdun dört bucağındaki kardeşlerimiz ne halde, büyüklerimiz neler yapmışlar, ilerde sizin de büyüyünce neler yapmanız lazım, atalarımız bize neler bırakmışlar, bunları bilerek, yurt bilginizi artırarak döneceksiniz (...)”.

Orak, çocuklarına yurt gezilerinin verimli geçmesi için, yapması gerekenleri de teker teker belirtir. Gittikleri yerlerde memleketin büyüklerini ziyaret ederek onlardan bilgiler istemelerini, elde ettikleri bilgileri defterlerine kaydetmelerini, onların imzalarını almalarını ister: “... Bu defter size yurdun büyük bir hatırası ve ilerde sizin için bir rehber olacaktır”. Gezi güzergâhı Ankara Tren Garı’ndan başlayarak, Kırıkkale, Kayseri, Sivas, Adana, Mersin, Malatya, Elazığ, Diyarbakır, Samsun, İstanbul Haydarpaşa olarak gerçekleşir. Çocuklar her gittikleri yerde en az üç gün konaklarlar. Konaklamalar ve gezi programları Hüseyin Orak’ın iş arkadaşları ve mahalli ve mülki erkân tarafından ayrıntılı olarak düşünülür. Çocuklara hiçbir sıkıntı çektirilmemesi için olağanüstü bir gayret gösterilir. Jandarma ve polise şifre telgraflarla güvenlik önlemleri almaları emredilir.

Zaten halkın sevgilisi haline gelen çocuklar, babaları tarafından kendilerine verilen harçlıkları bile harcayacak yer bulamazlar, hatta tüm ülkeden kendilerine taşıyamayacakları kadar çok ve güzel hediyeler verilir. Gazeteler çocuklardan bahseder, gittikleri yörelerde haber olurlar: “Yalnız Başlarına İki Küçük Kardeş Yurdu Geziyorlar”. Adana’da Türksözü Gazetesi’ni de ziyaret ederler, gazete, çocukların ellerinde 5. 07. 1936 tarihinde alınmış ikişer aylık halk ticaret biletleriyle ülkeyi gezdiklerini, babalarının kendilerine 50liralık harçlık verdiğini, Ankara, Kırıkkale, Sivas, Turhal, Samsun, Mersin ve Adana’ya uğradıklarını, Malatya, Elaziz (Elazığ) ve Diyarbekir’e (Diyarbakır) gideceklerini, Adana’da Tüccar Ahmet Muhtar’ın evinde misafir olduklarını şehrin görülecek yerlerini gezdiklerini yazmaktadır (25. 07. 1936). Çocukların son durağı İstanbul olur. İstanbul’da Heybeliada’da Başbakan İsmet İnönü’yü ziyaretle bu macera son bulur. Yaklaşık iki buçuk ay süren bu yurt seyahati sonrasında İsmet İnönü tuttukları defteri şu sözlerle imzalar: “Küçük seyyahları tebrik ettim. Seyahat sevmek bir memleket için çok eyi (iyi) bir şey, teşvik olunacak bir arzudur. 12.09.1936”.

Yararlanılan Kaynaklar

Karaveli, O. ile 14.06.2011 tarihli görüşme. (Görüşen: Z. Avşar); Karaveli, O. (2006). Görgü Tanığı – Bir Gazeteci’nin Sıradışı Anıları. İstanbul: Pergamon Yayınları; Orak, H. (1946). Türkiye Kılavuzu,.İstanbul: İbrahim Horoz Basımevi; Türkiye Kılavuzu Hakkında (1946). Broşür 1, Ankara; Özbay, A. S. (Hüseyin Orak’ın kızı) ile 24.06.2011 tarihli görüşme. (Görüşen: Z. Avşar).