Eski adıyla Arslantorunlar Konağı; bugünkü Sinop’un merkez mahallelerinden biri olan Kefevi Mahallesi, Kemaleddin Sami Paşa Caddesi’nde XVIII. yüzyılın sonunda inşa edilen temeli moloz taş ve üst katları ise ahşap, karkas (demirli beton) ve tuğla karışımından yapılma üç katlı bir yapıdır. Osmanlı sivil mimarisinin bir örneği niteliğindeki bu yapı 1979 yılında Kültür Bakanlığı’nca konağın varislerinden satın alınmış ve 1996 yılında Ankara Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından restorasyonu tamamlanarak müze olarak ziyaretçilerini kabul etmeye başlamıştır. Müzenin zemin katında eski Sinop ve Boyabat evleri ile birlikte mutfak ve köy odası sergilenirken, ikinci katta ise geniş bir salon etrafında planlanmış dört simetrik oda ve üç eyvanda (üç tarafı kapalı, avluya bakan tarafı açık, üstü ise tonozla örtülü yerden yüksek zemin) Osmanlı konak hayatı canlandırılmıştır. Yapıda Osmanlı ağaç oymacılığı, duvar boyamacılığı gibi sanatların yanı sıra batıdan barok ve rokoko üslubunun da etkilerinin yansıdığı görülmektedir. Bu açıdan bakıldığında yapının zengin görüntüsü İstanbul konaklarıyla ile yarışmaktadır. Nitekim yapının tavanlarında zengin rokoko bitkisel kıvrımlı bordürlerle dolap kapakları süslenmiş, köşe odalardaki yuvarlak kemerli ve iç-dış bükey nişlerle canlı bir barok sanatı icra edilmiştir. Bahsi geçen bu sanat akımlarının izleri Sultan I. Abdülhamit’in Topkapı Sarayı’nda da görülmesi, yapının zenginliğinin kanıtı niteliğinde kabul edilebilir.