Safari Turu

Kavram Turizm Çeşitleri Üretim Yönetimi ve Pazarlama

Arapça Safar kelimesinden türeyen, Tanzanya-Kenya-Kongo-Uganda dilinde de Swahili olarak geçen safari, gezi, seyahat anlamına gelmektedir. Geçmişte safariler Afrika’da büyük av organizasyonlarını içerirken günümüzde daha çok yaban hayatını gözlemlemek ve fotoğraflamak için yapılan gezilerdir. Hayvanlar, kendi habitatlarında veya benzer ortamlarda, araba, otobüs gibi araçlarla veya yürüyerek izlenebilmektedir. Safari; avcılık, koleksiyonculuk, izleme ve fotoğrafçılık gibi amaçlara hizmet etmektedir. Safari bilinen anlamıyla ilk olarak 1835’den sonra William C. Harris ve ekibi tarafından vahşi yaşamı (hayvan ve bitki) ve manzaraları gözlemlemek, etkileşimde bulunmak ve kayda almak için yapılmıştır. Bu geziler gündüz yürüyüş ve araç için tasarlanmış, özel safari kıyafeti ile keşif gezisi ve av partisinin yapıldığı, geceleri de bir ateş etrafında ya da bir köşk içinde resmi içkili bir yemek ve av hikayelerinin anlatıldığı etkinliklerdi. Bu dönemde safari yapılırken genellikle şapka, hâkî pamuğundan yapılmış kemerli büyük cepli uzun bir safari ceketi, uzun veya kısa pantolonlardan oluşan bir kıyafet giyilmekteydi.

Safariler, her zaman ve her yaştan insanların ilgisini çekmektedir. Bu durum yazarların ve sinemacıların safari temelli hikayeler ve filmler yapmasına neden olmuştur. Bu ilgi özellikle turizm endüstrisi içerisinde önemli bir paya sahiptir. Safari yaban hayatı turizmi olarak da adlandırılmaktadır. Safari turlarında en çok görülmesi beklenen ve Büyük Beş olarak bilinen hayvanlar; fil, aslan, leopar, gergedan ve bufalolardır. Safari turlarında dikkat edilmesi gereken en önemli şeylerden biri bilgili bir tur rehberinin hizmet vermesidir. Bu rehber turistlerin çevreci ve korumacı davranışlarının düzenlenmesi, bilinçli olmaları ve vahşi yaşama etki yapmamaları için çok önemlidir. Safari yapmak için bulundurulması gereken temel malzemeler; çok iyi objektife sahip profesyonel fotoğraf makinesi, kamera, dürbün, telefoto lensler, yedek batarya, hafıza kartları, şarj aleti, kamera çantası, yedek enerji için güç adaptörü, el feneri, organik ve katı atık çöpleri koymak için ayrı poşetler, yedek giysi, defter, kalemdir.

Safari genel olarak, sürüş safari, yürüyüş safari ve mobil safari olarak üç farklı şekilde yapılabilmektedir. Bazı durumlarda tekne, bot, kano, fil, at, sıcak hava balonları ve çok hafif uçaklar gibi araçlar kullanılabilmektedir. Yürüyüş safari; genelde sırt çantalarıyla yapılan uzun yürüyüşleri kapsamaktadır. Gezilen alan ve görülen hayvan sayısı sürüş safariye göre daha azdır. Bazen hayvanlara ya da kalıntılarına çok fazla yaklaşmaya olanak sağlamaktadır. Sürüş safari; ekonomik ve lüks olarak iki grupta incelenebilmektedir. Ekonomik safari küçük otobüs veya minibüslerle yapılarak günlük veya konaklama yerine geri dönüşlü olarak tamamlanmaktadır.

Lüks safari ise, genelde 4x4 araçlarla, az sayıda kişi ve lüks konaklama yerlerine dönüşlü olarak yapılmaktadır. Mobil safari; aslında safarinin en lüks halidir. Gezi bölgesine araçlarla ya da yaya olarak bırakılan turistlere, öğlen yemek için uygulamaya özel kurulan kamp yerlerine giriş ve öğlen yemeği imkânı sağlanmaktadır. Gezi günü tamamlandığında turistlerin bulunduğu yere en yakın noktada lüks standartta çadırların ve kamp yerinin kurulmasıyla konaklama sağlanmaktadır. Bu safari çeşidinde her gün gidilen güzergâha bağlı olarak taşınmak suretiyle konaklama kampı yinelenmektedir. Bazı safari parklarında turistlere kendi sürüşlerini yaparak safari yapma imkânı sağlanmıştır. Bu araçlarda iletişimi sağlamak için gerekli radyo-telsiz donanımı, yırtıcı hayvan saldırılarına karşı ateşli silah veya savunma araçları, ek gıda gibi özel takviyelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu uygulama turistler için daha az deneyim ve vahşi yaşamı görmeye neden olmaktadır.

Safari, doğal habitatlarda yapıldığı gibi vahşi yaşam parkları, safari parkı, safari oyun rezervi ve hayvanat bahçeleri gibi özelleştirilmiş alanlarda da yapılabilmektedir. Safari parkları genellikle hayvanat bahçesinden daha büyüktür ve turizm aktiviteleri için tasarlanmış alanlara (golf sahası, kafeler, restoranlar, vb.) sahiptir. Bir safari parkında (doğa parkı, hayvanat bahçesi) ziyaretçilere sağlanan araçlarla gezerek hayvanlar gözlemlenebilmektedir. Safari parklarının çoğu, 1966 ve 1975 yılları arasında, 10 yıllık bir sürede kurulmuştur. İlk safari parkı Florida’da bulunan Africa USA Park’tır (1953). En çok ziyaretçi çeken safari parkları; Güney Afrika’nın Kruger Ulusal Parkı, Tanzanya’nın Ngorongoro Krateri, Botswana’nın Okavango Deltası bölgesi, Kenya’nın Nairobi Milli Parkı ve Tsavo Ulusal Parklarıdır ve giriş ücretleri 150 Amerikan Doları civarındadır. Safari; Afrika ve Güney Amerika ülkeleri, Avusturalya, Hindistan, Kanada, Endonezya, Bangladeş, Malezya, Sri Lanka ve Maldivler gibi vahşi yaşam alanlarının bulunduğu birçok ülkede talep görmektedir. Balina seyri 65 ülkenin 300 bölgesinde yapılan önemli bir turist faaliyetidir. Bu talep her yıl yüzde 10 artmaktadır. Ruanda’da Volkanlar Milli Parkında turistler dağ gorillerini bir saat görmek için 170 ABD Doları vermektedirler. Genel olarak çadır kampları dahil 3-14 günlük bir safari turunun maliyeti 2000-7000 ABD Dolarını bulmaktadır.

Özellikle turizm sektöründe artan safari seyahati ilgisi, bu bölgelerdeki konaklama ve tesis yapımındaki kontrolsüz artış ve insan varlığı, habitatlar için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra yaban hayatı içerisinde bulunmak hayvanların korkup beslenme ve üreme yerleri olan bu habitatları terk etmelerine neden olabilmektedir. Turistlerin iyi fotoğraf yakalama isteği tur organizasyonlarının doğal ortama ve hayvanlara müdahale etmesine neden olmakta bu da hayvanlarda davranışsal bozukluklara yol açmaktadır. Özellikle turistlerin hayvanları kendi yiyecekleri ile beslemesi; beslenme alışkanlıklarının değişmesine, yabani olan bu hayvanların evcilleşmesine, yavrular ile olan bağlarının kopmasına, popülasyon yapısının değişmesine ve sonuçta tür genetiğinin bozulmasına neden olmaktadır. Buralarda yapılan etkinlikler (hayvanlara binme-gezme, avlama ve toplama gibi) hayvanlara ve doğal ortama zarar verebilmektedir. İnsana alışan yabani türler avcılarına karşı savunmasız hâle gelebilmektedir. Turistlerin safariye olan ilgileri pek çok doğal alan ve safari parkındaki habitatların ve türlerin korunmasını da sağlayabilmektedir. Özellikle bu bölgelerde olan nesli tehdit altındaki türlerin üremeleri sağlanmakta ve doğal habitatlarına tekrar kavuşturulmaktadır. Bazı alanlarda alınan pahalı giriş ve kamp ücretleri alanın ve burada yaşayan canlıların korunması için kullanılmaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Brakspear, P. (2008). On Safari in Africa: 101 Things to Know When You Go. Avustralya: Passion for Africa Publishing; Norton, B., Borg, E., Sokolosky, E. ve Sokolosky, S. (2007). Safari Journal. Colorado: Fulcrum Publishing.