Osman Hamdi Bey Evi Müzesi

Müze Müze Ev

(Eskihisar, Gebze, Kocaeli, 1987 - )

Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
Yazar: Murat ALKAN (2020) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: Hatice ENGİN (2024) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: Yasemin NEMLİOĞLU (2024) (Madde metni için tıklayınız)
1 / 3

Gebze’nin beş kilometre güneybatısındaki Eskihisar’da, mevcut feribot iskelesinin 600 metre doğusunda yer almaktadır. Osman Hamdi Bey’in hayatında Eskihisar’ın ve burada bir sayfiye ve dinlenme yeri olarak inşa ettiği evinin ayrı bir yeri vardır. Hamdi Bey’in Eskihisar’la olan ilişkisinin, babası İbrahim Edhem Paşa’nın Gebze’de bir çiftlik sahibi olduğu zamanlara dayandığı düşünülüyor. Kendisi sonradan, doğasına hayran olduğu Kocaeli Körfezi’ne hâkim bu küçük beldenin batı kıyısında satın aldığı geniş koruluk araziye, kayıkhanesi ve içinde resimhânesinin de bulunduğu müştemilatı ile birlikte iki katlı ahşap köşkünü inşa etmiştir. Hamdi Bey, İstanbul’daki yoğun çalışmalarından fırsat buldukça ailesi ile birlikte vaktini Eskihisar’daki evinde geçirmeye özen göstermiştir. Evinde ağırladığı yerli ve yabancı müşterileri, onun balık tutmaktan fayton gezilerine, bahçesinde yetiştirdiği çiçek ve meyve ağaçlarından resim çalışmalarına kadar burada yapmaktan zevk duyduğu uğraşlarını dile getirmiştir. Hamdi Bey’in kariyeri açısından da Eskihisar’daki hayatı önemli bir yer tuttu, aile bireyleri ve yerel halk portrelerinin yanı sıra Gebze ve Eskihisar manzaralarını işlediği pek değerli tablolarını burada meydana getirmıştır. 24. 02. 1910 tarihindeki vefatının ardından da vasiyeti üzerine, büyük bir sevgi ile bağlı olduğu Eskihisar’da, evinin arkasındaki tepe üzerine gömülmüştür.

Orijinal yapısını büyük ölçüde koruyarak günümüze ulaşan köşk, başlı başına görülmeye değer güzelliktedir. İki katlı olarak inşa edilen ahşap yapı, iç kısmında geniş holleri, dışta, üst kat cephelerini kesintisiz olarak çevreleyen seyir terası niteliğindeki geniş balkonları, kapı-pencere alınlıklarında ve saçak kısmında yer alan bitkisel süslemeleri ile geleneksel Türk evlerinden farklı bir mimari zevki yansıtmaktadır. Köşkün inşası hakkında, bizzat Hamdi Bey tarafından çizilen plana göre 1884 yılında yapıldığı, birçok malzemesinin de Fransa’dan getirtildiğine dair somut kaynaklarla desteklenmeyen bazı bilgiler bulunmaktadır. Hamdi Bey’in yapmış olduğu tabloları göz önüne alındığında, Gebze temalı olanlar 1880’li yılların başlarına, Eskihisar’a tarihlendirilenler ise 1890’ın ortalarına denk düşmektedir. Hamdi Bey’in ölümünün ardından varislerince satılan köşk ve ek yapıları, savaş zamanlarında karargâh olarak kullanılmış, 1945 yılında çıkan bir yangında resimhânenin bulunduğu müştemilatın ahşap üst katı yanmıştır. 1982 yılında korusu ve ek yapılarıyla beraber kamulaştırılan köşkün müze olarak faaliyete geçirilmesi için, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından 1985 yılında çalışmalara başlanmıştır. Yapı, yaklaşık iki yıl süren restorasyon ve düzenleme işlemlerinin ardından 29. 09. 1987 tarihinde, Eskihisar Osman Hamdi Bey Evi ve Müzesi adıyla ziyarete açılmıştır. 2006 yılına kadar Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bünyesinde faaliyet gösteren müzenin işletme ve sorumluluğu bu tarihte Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmiştir.

Osman Hamdi Bey’in az sayıdaki kişisel eşyası, aile fotoğrafları ve yapmış olduğu tablolarının birebir ölçekli reprodüksiyonlarının sergilendiği müzedeki etnografik eser sayısı 127’dir. Beş ayrı sergileme alanının bulunduğu müzede, Hamdi Bey’in giriş kattaki üç oda kapısının tablalarına çizdiği zarif çiçek resimleri de görülebilmektedir. Ayrıca, dönemin zevkine uygun mobilyalar ile dekore edilmiş iki odada, Osman Hamdi Bey’in balmumu heykelleri ile canlandırmalara gidilmiştir. Özellikle Hamdi Bey’in Vazo Yerleştiren Kız tablosunun çizim anının canlandırıldığı üst kattaki oda, modern müzecilik anlayışı içerisinde oldukça estetik bir sunumla ziyaretçilerini karşılamaktadır. Müzenin doğu yanındaki müştemilat binasının alt katı, aslına uygun olarak dönemsel resim sergileri ve eğitimlerinin verildiği resim atölyesi olarak hizmet vermektedir, üst katta ise yönetim ofisleri ve büyük bir konferans salonu bulunmaktadır. Arka taraftaki geniş koruluk alanda, gelen ziyaretçilerin dinlenebileceği kamelyalar bulunmaktadır. Müzenin batısında yer alan, taş temel üzerine ahşap bir yapı olan kayıkhane yakın zamanda restore edilmiştir. Normal şartlarda haftanın yedi günü ücretsiz olarak ziyaretçilerini ağırlayan Osman Hamdi Bey Evi ve Müzesi’nin, köşk binasında gerçekleştirilecek onarım çalışmalarından dolayı, 2020 yılının sonuna kadar ziyarete kapalı tutulması öngörülmektedir.

Referanslar

Akçe, N. V. (2011). Sanatçı Müzeleri: Müzeolojik Bağlamda Bir Değerlendirme Türkiye İçin Model Önerisi (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). İstanbul: Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü: 39-53.; Çetinor, B. (1986). Osman Hamdi Bey ve Eskihisar Köyü, İlgi, 47: 8-14.; Eldem, E. (2010). Osman Hamdi Bey Sözlüğü. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları: 206-212.; Şenel, V., Karaosmanoğlu, S., Güney, Z. ve Yıldız, B. (2008). Osman Hamdi Bey Evi Müzesi (Tanıtım kitapçığı). Kocaeli: Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Yayınları.; Yücel, E. (1991). Gebze ve Eskihisar. Kocaeli: Gebze Rotary Kulübü Derneği Yayını No:1.

2 / 3

İstanbul’da dünyaya gelen Osman Hamdi Bey (30 Aralık 1842), Sadrazam Ethem Paşa’nın oğlu, Halil Edhem (Eldem) ve İsmâil Galib’in ağabeyidir. İlkokula Beşiktaş’ta başladı ve 1856’da Mekteb-i Maârif-i Adliyye’ye kaydoldu. 1857 yılında ise hukuk eğitimi için Paris’e gönderildi. Ancak sanata ve özellikle resme olan alakası, hukuk eğitimin önüne geçince, Paris güzel sanatlar yüksekokulunda resim dersleri almaya başladı. Burada ünlü oryantalist ressamlardan Jean-Leon Gerome ve Boulanger’in atölyelerinde çalışmalarını sürdürdü. 1858 yılında Sırbistan ve Viyana’da ziyaret ettiği müzeler ve resim sergileri, dikkatini çekti ve resme olan hayranlığı daha fazla arttı. On iki yıl kadar Paris’te kalan Osman Hamdi Bey, en nihayetinde İstanbul’a dönerek burada çeşitli görevlerde bulundu. Birçok görevden sonra müze müdürü Dethier’in ölümü üzerine 1881 yılında müze müdürlüğüne getirildi. Çok sayıda yabancı müze müdüründen sonra Osman Hamdi Bey, Türk müzeciliğinin başına getirilen ilk Türk müze müdürü olarak da tarihe geçti. Osman Hamdi Bey ile beraber Türk müzeciliği, yeni bir döneme girdi. Müze müdürlüğü esnasında kültür ve sanat alanındaki çalışmalarına hız vererek aynı zamanda ülke sınırları içerisinde yer alan eserlerin korunması için nizamnamelerin hazırlanmasını sağladı. Nizamnameler sayesinde eski eserlerin yurtdışına kaçırılmasını önleyecek bir yasa düzenledi. 1884 yılında yürürlüğe giren Asar-ı Atika Nizamnamesi, 1973 yılına kadar geçerliliğini korudu. Müze müdürlüğü sırasında Nemrut Dağı, Sayda, Lagina, Tralles, Rakka, Boğazköy, Alacahöyük, Sakçagözü, Bozcaada gibi önemli kazılar gerçekleştirdi. Osman Hamdi Bey, yaklaşık olarak yedi yüz parça eserle devraldığı müze koleksiyonunu, bilimsel yöntemlerle sınıflandırarak kataloglarını hazırlattı. Bu katalogların düzenlenmesinde A. Joubin ve G. Mendel’in çalışmalarından büyük oranda faydalandı. Bunun yanı sıra müzede zengin bir kütüphane oluşturmayı da ihmal etmedi. Otuz yıllık Müze-i Hümayun, Cumhuriyet Dönemi’nde İstanbul Arkeoloji müzelerine dönüşerek önemli bir müze haline gelmeyi başardı.

Osman Hamdi’nin üzerinde durulması gereken en önemli yönlerinden biri de şüphesiz ressam kimliğidir. Özellikle figürlü kompozisyonlar ve portreler yanında peyzaj, natürmort, karakalem ve desenler yapmıştır.  Resimlerinde kullandığı kompozisyonlarda; açık, anlaşılır bir çevre düzeni ve saydam ışığa önem vermiştir. Konuları ise genellikle doğunun tarihi binaları, peyzajı, mimari ögeleri ve en önemlisi kadın figürüydü.  Kendisi Oryantalist bir ressam olmasına rağmen Oryantalist sanatçılardan daha farklı bir bakış açısıyla  "doğuyu" ele almıştır. Yurtdışında ve yurtiçinde yer alan müzelerde ve çeşitli koleksiyonlarda Osman Hamdi’ye ait çok sayıda tablo bulunmaktadır. En bilindik tabloları arasında ise Camiden çıkış, Balıkçı, Yeşil Camide Kuran Okuyan Kız, Halı Satıcısı, Hamam, Kaplumbağa Terbiyecisi, Mimozalı Kadın ve Şehzade Türbesinde Derviş yer almaktadır. Osman Hamdi Bey aynı zamanda Asar-ı Atika Müzesi'nin yönetimine bağlı Sanayi-i Nefise Mektebini  kurarak 1882 ve 1910 yılları arasında eğitim veren okulun müdürlüğünü de kendisi üstlenmiştir. Okul, Mimar Valoury, Mimar Bello, Ressam Adil, Mimar Vedat, Ressam Valeri gibi dönemin tanınmış sanatçılarından oluşan bir kadroya sahipti. Osman Hamdi Bey hem müzenin  hem de Sanayi-i Nefise Mektebi'ndeki görevlerinden dolayı oldukça yoğun çalışmaktaydı. Bundan dolayı müzenin müdür yardımcılığına iyi birinin getirilmesini istediği için yurtdışı ve yurtiçinde eğitim gören kültürlü, yetenekli olan kardeşi Halil Edhem Bey’in gelmesini sağladı ve müzede çalışmalar onunla birlikte daha da hız kazandı. 

Çok yönlü bir kişiliğe sahip olan Osman Hamdi Bey, yaşamı boyunca eski eserlerin korunması için çok fazla emek harcamış, çoğu zaman kazılarda, müzede bizzat kendisi çalışmıştır. İyi bir müzeci, arkeolog, ressam ve aynı zamanda bürokrat olarak farklı alanlarda önemli görevler üstlenmiş ve hayatını buna adamıştır. 24 Şubat 1910’da Kuruçeşme’deki yalısında vefat etmiştir. Onun ölümü yerli ve yabancı sanatseverler tarafından derin bir üzüntü ile karşılanmıştır. Cenazesi, Şirket-i Hayriye vapuru ile Eskihisar’a götürülmüştür. Yaşamı boyunca çok sevdiği Eskihisar Köşkü'nün arkasındaki çam ve servilerin oluşturduğu koruluğa defnedilmiştir.

Referanslar

Cezar, M. (1971). Sanatta Batı’ya Açılış ve Osman Hamdi. İstanbul; Gerçek, F. (1999). Türk Müzeciliği. Ankara; Gündüz, F. (2007). Osman Hamdi Bey. DİA, İstanbul; Shaw, M.K.W. (2004). Osmanlı Müzeciliği. İstanbul; Yücel, E. (1999). Türkiye’de Müzecilik. İstanbul.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Gündüz, F. (2007). Osman Hamdi Bey”, DİA, İstanbul; Cezar, M. (1971). Sanatta Batı’ya Açılış ve Osman Hamdi. İstanbul;

3 / 3

Türk müzeciliğinin ve Sanayi Nefise Mektebi’nin (Güzel Sanatlar Akademisi) kurucusu Osman Hamdi Bey 30 Aralık 1842’de İstanbul’da doğdu, 24 Şubat 1910 yılında öldü. İlk Türk müzeci, arkeolog, ressam olarak kabul edilir. Paris-Fransa’da aldığı güzel sanatlar eğitimi sonrasında İstanbul’a dönen Osman Hamdi Bey 1881’de Müze-i Hümayun (İmparatorluk Müzesi) ve 1882’de Sanayi Nefise Mektebi Müdürlüğüne atandı. Osmanlı Devleti’nin son döneminde sanat ve kültür alanında yenileşme ve batılılaşma akımının öncüsüdür. Resimlerinde Türk desenleri, mimari öğeleri, çiniler, halı ve süsleme objeleri kullanan Osman Hamdi Bey’in “Kaplumbağa Terbiyecisi,” “Arzuhalci,” “Kuran Okuyan Hoca,” “Silah Taciri,” “Feraceli Kadınlar,” “Leylak Toplayan Kız,” “Şehzadebaşı Camisi Avlusunda Kadınlar,” “Mimozalı Kadın,” “Ab-ı Hayat Çeşmesi” ve “Mihrap” tabloları en ünlü eserleridir.  

Osman Hamdi Bey Müzesi, Kocaeli'nin Gebze ilçesi Eskihisar Mahallesi'nde, Osman Hamdi Bey'in çalışmalarını sürdürdüğü 1987'de müze haline dönüştürülen yazlık evidir. Ev, Osman Hamdi Bey tarafından Gebze-Eskihisar Köyü'nde 1884 yılında köşk, resimhane, kayıkhane ve müştemilat olarak yaptırılmıştır. Planları Osman Hamdi Bey tarafından çizilen ve Fransız mimarisi özellikleri taşıyan köşkün yapı malzemeleri yurtdışından getirilmiştir. Orijinal yapısı büyük ölçüde korunarak günümüze ulaşan köşk, iki katlı ahşap yapı olarak inşa edilmiştir. Geniş holleri, üst kat cephesinde yer alan geniş balkonları, kapı-pencere alınlıklarında ve saçak kısmında yer alan çiçek süslemeleri ile geleneksel Türk evlerinden farklı bir mimari zevki yansıtmaktadır. Osman Hamdi Bey yaz aylarını geçirdiği bu köşkte en ünlü resimlerini yapmıştır. Köşkün giriş katının ahşap kapılarının tablalarına yaptığı çiçek resimleri de tabloları kadar değerlidir. Köşkün bahçesindeki resimhanenin bir kısmı 1945 yılında yanmıştır.

Evin içinde bulunduğu koru ve binalar 1966 yılında tescil edilmiş, onarım sonrasında 1987 yılında Osman Hamdi Bey Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. 2006'ya kadar Kocaeli Müzesi Müdürlüğü'ne bağlı olan müze, 2006'da Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ve Gebze Belediyesi'ne geçmiş ve resimhanenin bir bölümü amatör ressamların çalışabileceği atölye ve resim sergi alanı olarak düzenlenmiştir. Taş temel üzerine ahşap bir yapı olarak inşa edilen kayıkhane ise yenilenmiştir. Köşkün arka tarafındaki koruda çardaklar bulunmaktadır. Müzede Osman Hamdi Bey’in kişisel eşyaları, aile resimleri ve resim çalışmalarından oluşan geniş bir koleksiyon sergilenmektedir. Üst katta Osman Hamdi Bey’in resimlerinden “Çiçek Düzenleyen Kız” tablosuna ait, ressamın modeliyle birlikte canlandırıldığı bir sunum yer almaktadır. Müze, 2021’de Kocaeli İl Kültür Turizm Müdürlüğü'ne tahsis edilmiştir. Günümüzde yenileme ve onarım çalışmaları nedeniyle ziyarete kapalıdır.

Referanslar

https://kocaeli.ktb.gov.tr, (Erişim tarihi: 08. 12. 2024); http://www.osmanhamdibey.gov.tr, (Erişim tarihi: 08. 12. 2024); www.kulturportali.gov.tr, (Erişim tarihi: 08. 12. 2024).