Mengenli Aşçılar
Kavram
-
2021
Bolu’nun Mengen ilçesi aşçılık konusunda Türkiye’de hatırı sayılır bir ünü bulunmaktadır. Mengenli aşçıların bu ünü hakkında gerek yerel halk gerek bölgenin sivil toplum örgütleri tarafından birçok tarihsel hikâyeye dayandırılmaktadır. Bu rivayetlerden yaygın olanı Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden sonra saray mutfağını kurma görevini Mengenli Yakup Ağa isimli bir paşaya vermesi ve Yakup Ağa’nın kendi akrabalarını saray mutfağının çeşitli birimlerinde görevlendirmesi ile Mengenli aşçıların hikayesinin başlamış olmasıdır. Diğer tarafta Bilgin’e (2008) göre Fatih dönemi ve sonrasında saray mutfağında çalışan görevlilerin devşirme acemi oğlanlardan seçilmekteydi. Mutfağa seçilen bu görevliler sırasıyla şakirtlik (çıraklık), halifelik, (kalfalık) ve sonunda ustalık (aşçılık) mertebelerine yükselebiliyorlardı. Bu bilgi saraya bir aşçının istediği zaman akrabalarından birini getirip aşçı olarak çalıştırmasının mümkün olmadığını göstermektedir. Ancak Bilgin (1998) Bolulu aşçıların 1826’dan itibaren sarayda görev almaya başladıkları ve sarayda ünlendiklerini ifade etmektedir. Diğer taraftan Osmanlı arşivlerinde Bolu ile İstanbul arasında yapılan telgraf yazışmalarında sarayda çalışan aşçıların ailelerinin İstanbul’a gelmeleri hususunda izin evraklarının düzenlendiği, sarayda Mengenli aşçıların çalıştığının kanıtı olarak algılanmaktadır. Mengenli aşçıların mesleklerini icra etmek için İstanbul’a göç ettikleri saray ve konaklarda çalışarak İstanbul yemek kültürüne büyük katkılar sundukları bilinmektedir.
Mengenli aşçılar ahilik geleneğinden gelen usta çırak ilişkisini Cumhuriyet döneminde de sürdürdüler. Cumhuriyetten sonra Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerde açılan otel ve lokantaların mutfaklarını kurup başarı ile mesleklerini icra ettiler. Mengenli aşçıların Osmanlı sarayına dayanan bu şöhreti devletin en üst kademlerinde aşçı olarak görev almalarında etkili oldu. Bunlar arasında 1924 yılında Çankaya Köşkü’nde görev alan ve 14 sene boyunca Mustafa Kemal Atatürk’ün aşçısı Mehmet Yücel, Mengen’in Düzağaç Köyü’ndendir. Çankaya Köşkü’nde 1929’da Mengen’in Konak Köyü’ne bağlı Cazlar Mahallesi’nden Kemal Erten göreve başladı. 1931-1935 yılları arasında Çankaya Köşkü ve Dolmabahçe Sarayı’nda görev alan Halit Atay Mengen’in Düzköylü idi. Bu tarihlerde sonra Mengenli aşçılar başta Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Milli Savunma Bakanlığı olmak üzere birçok devlet dairelerinde görev almaya başladılar. Mengenli aşçılar yabancı devlet büyüklerine verilecek özel davetlerde de görev aldırlar. Sözgelimi Mengenli ünlü aşçı Nevzat Peker Kraliçe Elizath ve Prens Philip gibi dünyaca ünlü kişilere servis yaptı.
Mengenli aşçıların en önemli özelliği usta çırak ilişkisinin yanında birbirlerine olan bağlılıklarıdır. 1950’li yılarda İstanbul’da Emin Erçelik’in işlettiği Aşçılar Kahvehanesi, Anakara’da ise Murat Ergin’in işlettiği Mengen Aşçılar Kahvehanesi gurbete gelen ve iş arayan Mengenlilerin, memleketten haber bekleyen haber göndermek isteyen ve aynı zamanda aşçı arayanların buluşma noktası olması bunun kanıtı niteliğindedir. Türkiye’deki otel ve restoran mutfaklarının büyük çoğunluğunda Mengenli aşçılar yer alması Mengenli aşçıların bu bağlılıklarından gelmektedir.
Mengenli aşçılar zincir oteller sayesinde yurtdışı serüvenlerine başladılar. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri, Ortadoğu, Suudi Arabistan ve son yıllarda Uzakdoğu ülkelerinde faaliyet gösteren otel ve restoranlarda Mengenli aşçılara rastlamak mümkündür. Yurtdışı serüvenine öncülük eden aşçıların başında Mengen’in Çorakmıtırlar Köyü’nden Necip Ertürk ve Kuzgöl Köyü’nden Aydın Yılmaz gelmektedir. Ayrıca Aydın Yılmaz katıldığı kongre ve konferanslar ile yazdığı kitaplar ile Türk mutfak kültürüne büyük katkılar sunan ve aşçılık eğitimini gerekliliğini akademik anlamda dillendiren ilk kişilerdendir. 1981 yılında düzenlenen Mengen Uluslararası Aşçılık ve Turizm Festivali’nde kortej yürüyüşünde Mengenlilerin aşçılık ve otelcilik okulu istiyoruz yazı pankart taşımaları aşçılık mesleğini ne kadar önemsediklerini dile getirdiler. Nitekim Türkiye’de ilk aşçılık okulu 1985 yılında Bolu’nun Mengen ilçesinde eğitim öğretime başladı. Aynı tarihte bu tarzda aşçılık eğitimi veren okul sayısı dünyada sadece beş adet idi. Mengen Aşçılık Okulu mezunları sektörün eğitimli aşçı ihtiyacını uzun süre karşılamış aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı gibi önemli kamu kurumlarının aşçıları yine bu okuldan çıkmakta idi. Aşçılık eğitimini bir üst seviyeye taşımak için Mengen Meslek Yüksekokulu Aşçılık Programı açıldı. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi bünyesinde Türkiye’de açılan ilk önlisans aşçılık programı olma özelliğine sahip bu okul yine Bolunun Mengen ilçesinde açıldı.
Sonuç olarak, Mengenli aşçıların sarayda başlayan aşçılık macerası profesyonel eğitim ile devam ettirildiği, bunun sonucunda dünyanın ve Türkiye’nin saygın işletmelerine binlerce Mengenli veya Mengen’de eğitim almış aşçı/şef kazandırıldığı görülmektedir. Son dönemlerde sektörde Mengenli aşçıların azaldığı düşünülse de bu durumu ülkemizde sayıları hızla artan aşçılık ve gastronomi öğrencilerinin sektörde yer almaları ile açıklanabilir.
Referanslar
Bilgin, A. (2008). Klasik Dönem Osmanlı Saray Mutfağı. İçinde; A. Bilgin ve Ö. Samancı (Editörler), Türk Mutfağı (ss. 71-93). Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sanat Eserleri Dizisi; Bilgin, A. (1998). Bolulu Aşçıların Osmanlı Saray Mutfağına Girişleri. İçinde; Bolu’da Halk Kültürü ve Köroğlu Uluslararası Sempozyumu (ss. 43-55). Bolu: Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yayınları; Kurnaz, A., Babür, T. E. ve Kurnaz, H. A. (2018). Gastronomi Eğitiminde Bir Sosyal Sorumluluk Projesi: Mengen Ulusal Aşçılık Kampı, OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 8(1), 504-520; Kurnaz, A., ve İşlek, E. (2018). Aşçılık Kültürünün Festival Turizmi Kapsamında Kullanılması: Mengen Uluslararası Aşçılık ve Turizm Festivali, Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 6(3): 3-13. Güldemir, O. (2016). Mengen, Aşçılık ve Eğitim. Kamp’ın Kitabı (II. Ulusal Aşçılık Kampı). Ankara: Detay Yayıncılık; Tatlı, T (2020). Kent ve Mekân Bağlamında Mengen Aşçılık Geleneği / Memleketimize İnsan ve Kültür Penceresinden Bakmak. Ankara: Phoenix Yayınevi.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Bilgin, A. (1998). Bolulu Aşçıların Osmanlı Saray Mutfağına Girişleri. İçinde; Bolu’da Halk Kültürü ve Köroğlu Uluslararası Sempozyumu (ss. 43-55). Bolu: Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yayınları.