Kyoto Protokolü / Kyoto Protocol to the United Nations Framework Convention on Climate Change
Hukuki Alanına Giren Konular Sözleşme
(Kyoto, 1997 / Ankara, 2005)
-
2024
Kyoto Protokolü (Resmi adıyla Kyoto Protocol to the United Nations Framework Convention on Climate Change), 11 Aralık 1997 tarihinde Kyoto şehrinde organize edilen Üçüncü Taraflar Konferansı'nda (COP3) sera gazı salınımının azaltılması amacıyla ortaya çıkan uluslararası bir anlaşmadır.16 Şubat 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Protokol, 1990 yılını referans yılı olarak alarak, gelişmiş ülkelerin sera gazı emisyonlarını belirli oranlarda azaltmalarını öngörmektedir.
Kyoto Protokolü'nün temel amacı, atmosferdeki sera gazı konsantrasyonlarını sınırlandırarak, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini hafifletmektir. Protokol, gelişmiş ülkeler (Ek-1 ülkeleri) için bağlayıcı emisyon azaltma hedefleri getirmiştir. Bu hedefler, her ülkenin tarihi emisyon seviyeleri ve ekonomik durumu göz önünde bulundurularak belirlenmiştir. Gelişmiş ülkeler, 2008-2012 yılları arasında sera gazı emisyonlarını toplamda yüzde 5,2 oranında azaltmayı taahhüt etmişlerdir.
Protokol, esneklik mekanizmaları adı verilen üç temel araçla, ülkelerin emisyon azaltma hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştırmaktadır. Bunlar, Temiz Kalkınma Mekanizması (CDM), Emisyon Ticareti, ve Ortak Uygulama (JI) mekanizmalarıdır. Emisyon Ticareti, ülkelerin emisyon azaltma yükümlülüklerini başka ülkelerden satın alabilecekleri emisyon kredileri ile yerine getirmelerini sağlar. Temiz Kalkınma Mekanizması, gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelerde emisyon azaltma projeleri gerçekleştirerek emisyon kredisi elde etmelerini mümkün kılar. Ortak Uygulama ise, gelişmiş ülkelerin diğer gelişmiş ülkelerde emisyon azaltma projeleri yaparak emisyon kredisi kazanmalarını sağlar.
Türkiye, bu sözleşmeyi 28 Mayıs 2009 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde onaylamış ve 26 Ağustos 2009 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye'nin Ek-1 ülkeleri arasında yer almasına rağmen, protokolde belirlenen bağlayıcı emisyon azaltma hedeflerine tabi değildir. Bununla birlikte, Türkiye, protokolün esneklik mekanizmalarından faydalanarak emisyon azaltma projeleri gerçekleştirebilmekte ve bu projelerden elde ettiği emisyon kredilerini uluslararası piyasada ticaret yapabilmektedir.
Kyoto Protokolü'nün birinci taahhüt dönemi (2008-2012) sona erdikten sonra, 2012 yılında Katar'ın Doha kentinde düzenlenen 18. Taraflar Konferansı'nda (COP18) ikinci taahhüt dönemi (2013-2020) kabul edilmiştir. Doha Değişiklikleri olarak bilinen bu düzenlemeler, gelişmiş ülkelerin emisyon azaltma taahhütlerini sürdürmelerini öngörmektedir. Ancak, ikinci taahhüt dönemi, birçok ülkenin yeni taahhütlere katılmaması ve Paris Anlaşması'nın 2015 yılında kabul edilmesiyle birlikte, protokolün etkinliğini sınırlı hale getirmiştir.
Paris Anlaşması, Kyoto Protokolü'nün yerini alarak, 2020 sonrasında iklim değişikliği ile mücadele için yeni bir çerçeve sunmuştur. Paris Anlaşması, tüm ülkelerin kendi belirledikleri emisyon azaltma taahhütleri ile iklim değişikliği ile mücadele etmelerini öngörmektedir. Bu anlaşma, küresel sıcaklık artışını 2°C ile sınırlandırmayı ve mümkünse 1,5°C ile sınırlamayı hedeflemektedir.
Protokol, iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir dönüm noktasıdır. Gelişmiş ülkeler için bağlayıcı emisyon azaltma hedefleri getiren protokol, esneklik mekanizmaları ile emisyon azaltma çabalarını desteklemektedir. Türkiye, protokolü onaylayarak uluslararası iklim değişikliği ile mücadele çabalarına katkıda bulunmuş ve esneklik mekanizmalarından faydalanarak emisyon azaltma projeleri gerçekleştirmiştir. Ancak, Paris Anlaşması'nın kabul edilmesiyle birlikte, Kyoto Protokolü'nün yerini daha kapsayıcı ve esnek bir iklim anlaşması almıştır.
Referanslar
T. C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kyoto Protokolü, https://iklim.gov.tr/kyoto-protokolu-i-35, (Erişim adresi: 27. 07. 2024); Türkeş, M. (2006). Küresel iklimin geleceği ve Kyoto Protokolü, Jeopolitik, 29: 99-107; Özmen, M. T. (2009). Sera Gazı-Küresel Isınma ve Kyoto Protokolü, İMO Dergisi, 453(1): 42-46; Şahin, Ö. U. (2016). Kyoto protokolü ve kopenhag mutabakatinin karşilaştirmali analizi, Journal of Awareness (JoA), 1(1): 5-16.