Konya’nın merkezinde yer almaktadır. Alaaddin Tepesi’nin Üçler Mezarlığı’na bağlandığı Mevlânâ Caddesi’nin doğu ucunu tanımlayan Mevlânâ Meydanı’nın güneyinde bulunmaktadır. Hemen yanı başında Mevlânâ Külliyesi vardır. Külliye, günümüzde müze olarak hizmet vermektedir.

Konya Selimiye Camii’nin kim tarafından yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte aynı dönem içerisinde yapılan benzer cami örneklerine bakılarak Mimar Sinan’ın eseri olduğu görüşü hâkimdir. Osmanlı Klasik dönem mimarîsine sınıflandırılan eserin yapımı 1558-1567 yılları arasında gerçekleşti. Tamamı kesme taştan üretilmiştir. Caminin tek şerefeli iki minaresi, yapının kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerinde bulunmaktadır. Geçtiği açıklık 26 metre olan kubbenin oturtulduğu kubbe kasnağı, kare plana geçişte dört köşede ikişer adet toplamda sekiz adet payanda ile desteklenmiştir. Mihrap duvarı güney yönünde yarım kubbe ile genişletildi. Merkezi kubbe açıklığı ve mihrap duvarı yarım kubbe açıklığının oluşturduğu kuzey-güney ekseninin her iki yanında (doğuda ve batıda) yapı içini yanlara doğru genişleten açıklıklar bulunmaktadır ve üzerleri üçer adet küçük kubbe ile örtülüdür. Yapının doğal aydınlatması toplamda 55 adet pencere ile sağlanmak üzere tasarlanmıştır. Bu pencereler caminin farklı yerlerinde bulunmaktadır. Cümle kapısının dışında batı ve doğu cephelerinden de yapıya girişler mevcuttur. Son cemaat yerinin yanları kapatılmıştır.

Caminin üst örtüsü yedi bölümdür. Ana kapıyı örten bölüm biraz yükseltilerek giriş vurgulanmıştır. Caminin mahfili, mihrabı ve minberi mermerden yapılmıştır. 1794 yılında caminin güneybatı köşesine güneyden taşma yapmadan batıya doğru Yusuf Ağa Kütüphanesi’nin camiye bitişik olarak eklendiği kütüphanenin kitabesinden anlaşılmaktadır Caminin bu köşede bulunan penceresi tadilattan geçirilerek kütüphaneye geçiş olarak düzenlenmiştir. İyi durumda olan cami, yapıldığından bu yana ibadete açık olarak hizmet vermektedir ve yanı başındaki Mevlâna Külliyesi ile birlikte Konya ili için önemli bir turizm çekim noktası durumundadır. Önemli gün ve gecelerde ibadet etmek isteyenler her iki yapının sınırladığı Mevlâna Meydanı’nı doldurmaktadırlar.