Kısmi Turizm İşletmesi Belgesi

Kavram Üretim Yönetimi ve Pazarlama Kamu Yönetimi

Ülkemizde 1934 yılından itibaren başlayan turizm alanında kamu örgütlenmesi sürecinde, 1949 yılında Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü kurulmuş, sektörün yapılanmasına yönelik ilk yasal düzenleme ise 1950 yılında ve 5647 sayılı “Turizm Müesseselerini Teşvik Kanunu” ile yapılmıştır. Bu kanunda; turizm müesselerinin adları sayıldıktan sonra bunlarda aranılacak vasıfları belirleme yetkisi adı geçen genel müdürlük üzerinden “Turizm Danışma Kurulu”na verilmiştir. 1953 yılında ise söz konusu kanunun güncellenmesi mahiyetinde 6086 sayılı “Turizm Endüstrisini Teşvik Kanunu” çıkarılmıştır.  Bu Kanun ile turizm müessesi kavramına yer verilerek hangi tesislerin turizm müesseseleri sayılacağı, bu müesseselere belge veren yer,  belge alma şekli, belge iptali ve farklı istisna ve teşvikler gibi hususlar belirlenirken, söz konusu tesislerin sınıfları ile taşımaları gereken niteliklerin Genel Müdürlüğün teklif üzerine Turizm Danışma Kurulu tarafından tespit ve Bakanlar kurulunca tasdik olunacağına atıfta bulunulmuştur. Bu kapsamda 10.04.1954 tarihinde “Turizm Müesseselerinin ve Bunlara Ait Olup Hizmetlerinde Kullanılacak Ulaştırma Tesis ve Vasıtalarının Haiz Olacakları İlişik Vasıflar” Kararnamesi yayımlanmıştır. 

Bu tarihten itibaren turizm sektöründe yatırım ve işletme faaliyetinde bulunmak isteyen girişimcilere birçok teşvik (istisna, destek ve kolaylık) öngörülmüş, söz konusu teşviklerden yararlanabilmenin ön koşulu olarak ise turizm belgesi alınması şartı getirilmiştir.  Sektör adı ve Bakanlık sıfatının bir arada kullanıldığı “Turizm ve Tanıtma Bakanlığı” Kanunu’nun 02.07.1963 tarihinde kabulünden sonra 6086 sayılı Kanunda sayılan turizm müesseselerinin belgelendirilmesi işi için atıfta bulunulan “Turizm Müesseselerine Ait Vasıflar”ın belirlenmesi zorunluluğunu ortaya çıkmış, bu doğrultuda 24.03.1965 tarihinde “Turizm Müesseselerine Ait Vasıflar Yönetmeliği” yayımlanmıştır. Söz konusu Yönetmelik, belgelendirilebilecek tesislerin tür ve sınıflarını belirlemede bir başlangıç olmuştur. Bu yönetmelik, sıklıkla yenilenerek veya değiştirilerek bu güne kadar gelen yönetmeliklerin ana nüvesi özelliği taşımaktadır. 

Turizm sektörü için gerçek bir dönüm noktası olan 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu, 1982 yılında yayımlanması ile birlikte turizm sektörünü düzenlemiş ve gelişimine büyük bir ivme kazandırmıştır. Sektörü düzenleyen ana kuralların yanı sıra doğrudan ya da dolaylı etkileyen birçok düzenleyici kuralların da “Yönetmelikler” başlığında sıralanarak çıkarılması bu kanunla sağlanmıştır. Turizm tesislerine ilişkin niteliklerin belirlenmesi de bu kapsamdadır.

O tarihten günümüze yapılan bütün yönetmelik düzenlemelerinde, hangi yatırım ve işletmelere turizm belgesi verilebileceği tesisler, konaklama tesisleri, gastronomi tesisleri, termal tesisler, spor tesisleri vb. ana başlıklar altında tür ve varsa sınıflarıyla tek tek sayılmış ve bu tür ve sınıfların taşıması gereken asgari nitelikler belirlenmiştir. Örneğin; “Konaklama Tesisleri” ana başlığı altında “Oteller” alt başlığı “tür” olarak tanımlanmış, daha sonra 1,2,3,4 ve 5 yıldızlı oteller ise bu türün  “sınıf” ları olarak belirlenmiş ve her birine ilişkin asgari nitelikler sıralanmıştır. Bu bağlamda; “2 Yıldızlı Otel” denildiğinde “otel” tür,  2 Yıldız ise “sınıf” olarak anlaşılmalıdır. Diğer taraftan, örneğin; “Konaklama Tesisleri” başlığı altında yer alan “Pansiyon” ya da “Butik Otel” türlerinde sınıf belirlenmemiştir.  

Esas itibariyle turizm sektöründe faaliyet gösterebilmek için turizm belgesi alınmasına ilişkin mevzuat yönünden henüz bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu belgelerin alınması isteğe bağlıdır. Ancak yıldız simgesi kullanarak ulusal ya da uluslararası pazarlarda satış çabasında bulunmak ve mevzuatta yer alan ve turizm sektörüne yönelik istisna, destek ve kolaylıklardan yararlanmak isteyen girişimciler için edinilmesi gereken belgedir. 

Turizm tesislerinin niteliklerinin belirlendiği “Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik”te turizm belgeleri; “Turizm Yatırımı Belgesi”, “Turizm İşletmesi Belgesi” ve “Kısmi Turizm İşletmesi Belgesi” olarak tanımlanmıştır. Böylece, fikir ya da inşaat aşamasında olan bir yatırımın da, yatırımın tamamlanmış ve işletmeye hazır hale getirilmiş haline de turizm belgesi alınması imkânı sağlanmıştır. Ancak, ülkenin ya da girişimcinin içinde bulunduğu ekonomik ve mali durum, sektörün mevsimsellik özelliği, inşaat yasağı vb. nedenlerle örneğin; 3 Yıldızlı bir Otelin Yönetmelikte belirlenmiş asgari koşullarını sağlamış ve işletmeye hazır hale getirmiş olmakla birlikte halen yatırımın tümünün tamamlanmamış olması durumunun ortaya çıkardığı kavramsal ve fiili boşluk, “Kısmi Turizm İşletmesi Belgesi” ile doldurulmuştur. Herhangi bir girişimci, ilk olarak turizm yatırım belgesi alıp yatırımı tamamladıktan sonra turizm işletmesi belgesi alabileceği gibi yatırım belgesi almaksızın Yönetmelikçe istenilen asgari şartları sağlayan ve işletme aşamasındaki tesisine de doğrudan turizm işletmesi belgesi alabilmektedir.

Yönetmeliğin sistematiği içerisinde aranılan tesislerde aranılan asgari koşullar, örneğin 3 Yıldızlı bir otel için öncelikle bir ve iki yıldızlı oteller için aranılan asgari şartları sağlamak ve nihayetinde 3 yıldızlı otel için sayılan asgari koşulları bunlara ilave etmeyi gerektirmektedir. Bu durumda; 1 ve 2 yıldızlı oteller için aranılan asgari koşulları sağlamanın yanı sıra 3 yıldızlı otel için de zorunlu asgari koşulları sağlamış, bununla birlikte, zorunlu olmamasına rağmen daha fazla sayıda oda, lokanta, yüzme havuzu, berber, kuaför, spor üniteleri, hamam, sauna vb. hizmet artırıcı üniteleri de yapmayı planlamış ancak henüz tamamlayamamış yatırım belgeli tesislere, tamamlanmamış(tamamlanacağı taahhüt edilen)  üniteleri yatırım kapsamında değerlendirilip işletmeye hazır bölümleri için Kısmi Turizm İşletmesi belgesi düzenlenebilmektedir. Bu işlem turizm yatırımı belgesinden kısmi turizm işletmesi belgesine geçiş olarak tarif edilebilir.

Bu belge türü, turizm mevzuatına ilk kez 14.10.1993 tarih ve 21728 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Turizm Yatırım ve İşletmeleri Nitelikleri Yönetmeliği” ile girmiştir. Dönemsel olarak bakıldığında bu tarihin, ülkemize olan turizm talebinin hızlanarak arttığı, turizm teşviklerinin önemli avantajlar sağladığı, kitle turizmin ön plana çıktığı ve bu nedenle büyük ölçekli yatırımların hız kazandığı bir sürece rastladığı görülmektedir. Yatırımların büyüklüğüne karşılık, turizm bölgelerinde inşaat faaliyetlerinin genelgelerle belli bir takvimle sınırlandırılması, yatırımların en azından tamamlanan bölümleriyle işletmeye açılarak hem talebin karşılanması hem de yatırımın finansmana katkı sağlaması açısından bu belge türünün mevzuata girdiği anlaşılmaktadır. 

Diğer taraftan, işletme aşamasında olan Turizm İşletmesi Belgeli bir tesis zaman içerisinde ilave üniteler yaparak işletmesini büyütmek ya da hizmet çeşitliliği sağlamak isteyebilmektedir. Bu durumda;  işletmede olan ünitelerine planladığı yatırımları ilave etmek ve aynı zamanda teşviklerden yararlanabilmek için yine kısmi turizm işletmesi belgesi alması gerekmektedir. Bu işlem, turizm işletmesi belgesinden kısmi turizm işletmesi belgesine geçiş süreci olarak adlandırılabilir. Sonuç itibariyle, belirli bir süre sonunda yeni yatırımlarını da tamamlayarak yeniden Turizm İşletmesi Belgesi alınması bu sürecin sonucudur.

Belgelendirmeye ilişkin bu süreçte yapılan tüm tespit ve değerlendirmeler, tesis mahallinde yapılan denetimin sonucuna göre yürütülmektedir. Söz konusu denetim sürecinde hem yönetmelikçe aranılan asgari şartların varlığı hem de sunulan hizmetin çeşitliliği ve kalitesinin değerlendirildiği sınıflandırma çalışmasında sınıfına ilişkin asgari puanı sağlaması gerekmektedir.  

Referanslar

Resmi Gazete arşivi, https://www.resmigazete.gov.tr/, (Erişim tarihi: 12. 12. 2020).