1987 yılında kabul edilen Birleşmiş Milletler Brundtland Raporu ile birlikte sürdürülebilir turizm kavramı, insan ile doğa arasında denge kuran, doğal kaynakları tüketmeden, gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasına ve kalkınmasına olanak sağlayan turizm faaliyetlerini kapsıyor.

Kaplumbağa turizmi de bu çerçevede kitle turizmine alternatif olarak doğaya dayalı bir niş pazar olarak tanımlanır. Kaplumbağaları doğal ortamlarında gözlemlemeyi, yaşadıkları yerleri incelemeyi dolayısıyla doğayı korumayı içeren kaplumbağa turizmi deniz kaplumbağası yaşam alanı olan birçok yerde yapılıyor. Deniz kaplumbağalarının doğal yaşam dengesi açısından çok önemli olmaları, doğa severlerin dikkatini çekmekte hem turizm hem de doğa koruma açısından bölgede manevi bir önem taşımaya başladı.

Soyu tükenmekte olan deniz kaplumbağaların gizemli ve şaşırtıcı yaşam döngüsü çoğu insan için cazibe faktörüdür. Deniz kaplumbağalarının yaşadığı yerler, doğal, çevre kirliliği olmayan, turistlerin yaşayabileceği ortamlardır. Ancak özellikle Akdeniz Bölgesi’nde turistik faaliyetlerin yoğun olduğu kıyılarda yuva yapan deniz kaplumbağaları, aşırı turistik faaliyetlerden dolayı nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu nedenle, koruma çabaları artmaktadır.

Yunanistan’ın Zakintos bölgesindeki aşırı turistik faaliyetler kaplumbağaların Türkiye’de yuvalama yapmalarına ve başka üreme bölgesi aramalarına neden oldu. Kaplumbağa turizmi, kaplumbağa gözlemleme, inceleme, üreme dönemini görme, yumurtlama ve denize ulaşma faaliyetlerini içerir. Bunun yanında, özellikle gençlerin doğal çevreyi koruma ve tanıma farkındalığının oluşmasının yanında gönüllülük bilincinin gelişmesine de yardımcı olmaktadır.

Doğal çevreyi koruma sembolü de olan deniz kaplumbağası turizmi sürdürülebilir bir şekilde yönetildiğinde turistlere unutulmaz doğa ile ilgili deneyimler sunmakta ve katma değeri oldukça yüksek etkiler yaratır. Kaplumbağa turizmi faaliyetlerine katılmak, birçok turist tarafından tercih edilmektedir. Kaplumbağa yaşamının hem denizde hem de kumsal bölgelerde incelenmesi kolay erişilebilir aktiviteler arasındadır. Kaplumbağaların bulunduğu bölgelerde rehber eşliğinde şnorkelle yüzme, kayıkla gezinme, scuba dalıcılığı yapma gibi doğal yaşam alanlarındaki kaplumbağalara tanıklık etme faaliyetleri yapılmaktadır. Örneğin, Florida ve Kosta Rika’da gelin kaplumbağalarla yüzün!, kaplumbağa şehri gibi sloganlarla tanıtılan uygun turist davranışlarının (flaşın kullanılmaması, çöp atılmaması vb.) hatırlatıldığı turlarda, eğitimli bir tur rehberi eşliğinde o bölgenin kültürü, gelenek görenekleri, flora ve faunasıyla ile ilgili bilgilere yer verilir.

Kaplumbağa turizmi öncelikle genç, sınırlı bütçeye sahip, servis ve konaklama beklentileri düşük olan gönüllülere hitap ederken son yıllarda elit olarak nitelendirilen, yüksek harcama yapan turistleri cezbetmektedir. Türkiye’de kaplumbağa turizmi, 1986 yılında caretta caretta kaplumbağalarının Muğla'nın dalyan kasabasında görülmesiyle ve koruma altına alınmasıyla başladı. Aynı yıl Dalyan Türkiye’nin ilk özel çevre koruma bölgesi ilan edildi ve kaplumbağa turizmi ile anılmaya başladı.