Harmanören – Göndürle Höyük Mezarlık Kazısı

Arkeolojik Kazı Doğal ve Kültürel Miras Nekropol Kazısı Mezarlık Alanı

Prof. Dr. Mehmet Özsait tarafından kazılan Harmanören – Göndürle Höyük, Isparta’nın Atabey ilçesine bağlı Harmanören Köyü’nün bir kilometre güneydoğusunda yükselen Tavşan Tepe’nin (1.014 metre) güneyinde ve Tepecik Altı (948 metre) denilen yerdedir. Göndürle Hüyük’ün 500 metre kuzeydoğusundadır. Tepe yamacından ovada, Göndürle Höyük’e doğru hafif bir meyil gösteren arazide bulunan mezarlık, konumundan dolayı binlerce yıldan beri erozyona uğramış, sonra da tarım nedeniyle ve kaçak kazılarla önemli ölçüde tahrip edilmiştir. Burada kaçak kazıları önlemek amacıyla Isparta Müze Müdürlüğü tarafından, 1989-1992 yılları arasında, üç sezon kazı yapılmıştır. 1993 - 2005 yılları arasında Isparta Müze Müdürlüğü adına, Prof. Dr. Mehmet Özsait’in bilimsel başkanlığında sürdürülen kazılar, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü Araştırma Fonu’nun desteğiyle yapılmıştır. Bir öğrenci kazısı olan Harmanören Kazılarında alan yöneticiliğini Arkeolog Nesrin Özsait üslenmiştir. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin Tarih, Arkeoloji, Antropoloji, Sanat Tarihi, Coğrafya, Taşınabilir Kültür Varlıklarını Onarım ve Koruma bölümlerinden gelen öğrenciler ve araştırma görevlileriyle kazılar sürdürülmüştür.

Yaklaşık 250 metre çapında, suyu bol ve verimli bir ovanın ortasında olan Göndürle Höyük yüzeyinde yapılan araştırmalarda Son Kalkolitik Çağdan (MÖ 4000-3300) Roma Çağı ve Geç Antik Çağa kadar kesintisiz yerleşmelere ait çanak-çömlek kalıntıları bulunmuştur. Göndürle Höyük Mezarlığı’nın çok geniş bir dönemselliği kapsadığı anlaşılmıştır. Höyüğün hemen kuzey eteklerinden geçen Radimos Deresi’nden itibaren kuzeye, Tepecik Altı mevkiine doğru yoğun bir şekilde küp mezarlar bulunmuştur. Bu alanın çok küçük bir bölümünde kazı yapılabilmiştir. Çalışılan 25 açmada bulunan 189 mezardan, biri kasa, üçü çömlek, diğerlerinin tümü küp mezar olarak tespiti yapılmıştır.

Kazılarda İlk Tunç 2 (MÖ 2500-2300), İlk Tunç 3 (MÖ 2500-1900/1800) ve Orta Tunç Çağı’na (MÖ 1900/1800-1550) tarihlenebilen küp mezarları bulunmuştur.

Mezarların doğu – batı doğrultusunda hemen hemen belirli sıralar halinde düzenlendiği meyilli yerleştirilen mezar küplerinin doğuya bakan ağız açıklıklarının ya dikine büyük bir taşla kapatılmış ya da başka bir küp veya çömlek kapak olarak kullanıldığı, her iki halde de küplerin baş tarafı ve gövdesinin toplama taşlarla desteklendiği ve korunmaya alındığı tespit edilmiştir.

Toprağın cinsinden, nem ve rutubetten, el değmemiş mezarlarda bile sağlam iskelete rastlanmamıştır. Çoğunlukla kemikler erimiş, toprağa karışmış, eksik olmalarına rağmen, ölülerin hocker durumunda yatırıldıkları tespiti yapılmıştır. MÖ ikinci bin gömülerinde, belki zaman farkından olacak, iskelet kalıntıları daha tam durumda olduğu, bazı mezar küplerinde ise hiç gömü bulunmamıştır. Bunların gidip dönmeyen ya da savaşta ölüp de mezarı olmayanlar için dikilen anı küpleri olduğu kanısına varılmıştır.

Mezar buluntuları; değişik formda, özellikle gaga ağızlı testiler, çanak ve çömlekler, matara biçimli kap, depas, ağırşaklar, amulet ve sap delikli taş baltalar, idoller, madeni buluntu olarak da, değişik tipte iğneler, Raisor, bilezik, yüzük ve çeşitli halkalardı. Mezarlar herhangi bir sosyal farklılığa işaret edecek buluntular vermemiştir.

Mezar küpleri yanı sıra, mezarlara bırakılan armağanlar Göndürle Höyük yüzey buluntuları ile tam bir birlik gösterdiği, Depas, çanak, çömlek ve gaga ağızlı testilerin Pisidya genel karakteri yanı sıra Kusura-Yortan kültür grubunun özelliklerini yansıttığı görülmüştür.

Kaldırılan küplerin ve küçük buluntuların, mekanik temizliğinin yanı sıra, konservasyon, tümleme ve bütünleme çalışmalarına kazı evinde devam edilmiştir. Her kazı sezonu sonunda, o sezon çıkan küçük buluntular ve önceki çalışmalarda parçalı olarak çıkan, temizlik ve bütünlenmesi tamamlanan envanterlik eserler ile büyük parçalı olarak çıkan ve özellik gösteren büyük mezar küpleri, tümlenmeleri müzede yapılmak üzere etüdlük eser olarak bir tutanakla Isparta Müze Müdürlüğü’ne teslim edilmiştir. Harmanören-Göndürle Höyük Mezarlık Kazısı Pisidya kap envanterine katkı sağlamıştır.

Kazı sonucu elde edilen iskelet kalıntıları ve raporları, Ankara Üniversitesi DTCF Paleoantropoloji Bölümünden Prof. Dr. Berna Alpagut’a gönderilmiştir. 2001 yılından itibaren ekibe katılan fiziki antropolog Doç. Dr. Songül Alpaslan Roodenberg tarafından incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Kazıdan çıkan eserler Isparta Müzesi’nde bir seksiyonda sergilemeye açılmıştır.

Referanslar

Özsait, M. (1994). 1993 Yılı Harmanören Mezarlık Kazısı. İçinde; Kazı Sonuçları Toplantısı XVI /2 (ss. 153–174). Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları; Özsait, M. (1999). 1998 Yılı Harmanören (Göndürle Höyük) Mezarlık Kazısı. İçinde; 21. Kazı Sonuçları Toplantısı I, (ss. 1 – 13). Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları; Özsait, M. (2001). 1999 –2000 Yılları (Göndürle Höyük) Harmanören Mezarlık Kazısı. İçinde; 23.Kazı Sonuçları Toplantısı I (ss. 327 – 340). Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları; Özsait, M. Özsait, N. (2012). Göndürle Höyük ve Harmanören Kazıları. İçinde; B. Hürmüzlü, M. Fırat, A. Gerçek (Editörler), I. Pisidia Araştırmaları Sempozyum Bildiri Metinleri. Isparta.