Genetiği Değiştirilmiş Organizma

Gastronomi

İnsanlar, besin olarak tüketmek için bitki ve hayvan yetiştirdiklerinden beri üretim verimini arttırabilmek adına hastalıklara ve çevresel etmenlere karşı dirençli türleri seçer ve bu istenen özellikleri geliştirebilmek adına geleneksel ıslah yöntemleri kullanarak organizmaların genetiğini değiştirdiler. Günümüzde modern biyoteknolojinin gelişmesiyle birlikte bitkilerde, hayvanlarda, bakterilerde ve mantarlarda istenen özellikleri yaratabilmek için genetik materyali değiştirmek çok daha hızlı şekilde mümkün hâle geldi. Genetik modifikasyon, sadece bir tek genin veya az sayıda genin bir bitkiye veya hayvana aktarılmasıdır.

Bu teknolojinin bir ürünü olan genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO), canlıların genetik materyalini değiştirmek için kullanılan bir teknik olan rekombinant DNA teknolojisi veya genetik mühendisliği uygulaması ile modifiye edilerek üretilmektedir. Gıdalara uygulanan genetik modifikasyon teknolojisi, 2019 yılında dünya nüfusunun yüzde 11’inden fazlasını etkileyen açlıkla mücadele etmek, gıda üretim sistemlerinin nicel ve nitel verimliliğini arttırmak, besinsel ve duyusal kaliteyi geliştirmek ve alerjik potansiyeli azaltarak hem üreticiye hem de tüketiciye fayda sağlamak gibi amaçlarla kullanılmaktadır. Bu teknoloji bugüne kadar öncelikle böcek direncini ve herbisit toleransını artırmak için mahsullerde ve enzim üretmek için mikroorganizmalarda kullanılmaktadır.

Gıda mahsullerinin genetiğinin değiştirilme çalışması 1987 yılında başladı. Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı tarafından ticari üretim için onaylanarak 1994 yılında insan tüketimi için satışa sunulan ilk gıda mahsulü, genetiği değiştirilerek sertliği arttırılan ve raf ömrü uzatılan domates türüdür. Benzer şekilde günümüze kadar tarım bitkileri GDO’ların en sık belirtilen örneklerindendir. Tarımda genetik mühendisliğinin faydalarının arasında, mahsul veriminin artması, gıda ya da ilaç üretimi için maliyetin azalması, böcek ilacı ihtiyacının azalması, besin bileşimi ve gıda kalitesinin gelişmesi, zararlılara ve hastalıklara karşı direncin artması ve insanlar için daha fazla gıda güvenliği ve tıbbi faydalar bulunmaktadır.

Buna rağmen GDO’ların gelişmekte olan ülkelerde gıdaların işlenmesi ve tedarik edilmesinde kullanılan altyapının eksikliğinden kaynaklanan açlık problemlerine tam bir çözüm olamayacağı, biyoçeşitliliği azaltması, bu tip gıdaların tüketiciler tarafından hemen kabul görmemesi, modifiye edilen genlerin alerjik reaksiyonlara yol açabilme riskinin olması bu teknolojiye karşı ihtiyatlı bir yaklaşımı beraberinde getirmektedir. GDO’ların çevreye, insan sağlığına ve sosyo-ekonomik dinamiklere negatif etkileri ile ilgili yeterli bilimsel kanıt bulunmasa da; potansiyel negatif etkileri tartışılmaktadır. Gen mutasyonları, yabani ve yerli türler arasında etkileşim, kuşlar, böcekler ve toprak biyotası üzerindeki etkileri, antibiyotik direncinin gelişmesi, alerjen genlerin alerjen olmayan organizmalara transferi, tarım pazarının birkaç güçlü şirket tarafından yürütülmesi, gelişmişlik düzeyi farklı ülkeler arasındaki GDO ile ilgili ticaret ve araştırma alanında oluşabilecek eşitsizlikler ve sürdürülebilirliğin önlenmesi GDO’ların tarımda kullanılmasına karşı öne sürülen temel argümanlar arasında bulunmaktadır.

Türkiye’de GDO konusu Biyogüvenlik Kanunu çerçevesinde değerlendirilmektedir. İnsan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı göz önünde bulundurularak GDO veya ürünlerinin ithalatı, ihracatı, deneysel amaçlı serbest bırakılması, piyasaya sürülmesi ve kapalı alanda kullanımına bilimsel esaslara göre yapılacak risk değerlendirmesine göre Biyogüvenlik Kurulu tarafından karar verilmektedir.

 

Yararlanılan Kaynaklar

Biyogüvenlik Kanunu. (2010). Resmi Gazete Sayı: 27533; European Food Safety Authority. (2019). GMO https://www.efsa.europa.eu/en/topics/topic/gmo, (Erişim tarihi: 06. 07. 2020); Food and Agriculture Organization (2011). Genetically Modified Crops Part 4, http://www.fao.org/3/i2490e/i2490e04d.pdf, (Erişim tarihi: 06.12.2019); Food Standarts Agency (2019). Genetically Modified Foods, https://www.food.gov.uk/safety-hygiene/genetically-modified-foods, (Erişim tarihi: 06.12.2019); Rangel G. (2015). From Corgis to Corn: A Brief Look at the Long History of GMO Technology, http://sitn.hms.harvard.edu/flash/2015/from-corgis-to-corn-a-brief-look-at-the-long-history-of-gmo-technology/, (Erişim tarihi: 06.12.2019).