Geleneksel Mimari

KAVRAM Mimarlık

Mimari, insanlık tarihinin var olduğu günden bu yana gelişme göstermiştir. İnsanlar paleolitik çağdan bu yana korunma, ısınma ve barınma unsurlardan dolayı bir konuta ihtiyaç duymuşlardır. İlk çağda mağaralarda ağaç kovuklarında ve kaya altı oluklarında yaşayan insanlar Neolitik çağ ile beraber yöreden temin edilen malzemeleri kullanarak mimari adı verilebilecek olan ilk konut örneklerini ortaya koymuşlardır. İnsanların yöreden temin ettikleri basit yapı malzemesi geleneksel malzeme, bu malzemeler ile inşa edilen yapılar da geleneksel mimari olarak tanımlanmıştır. 

Geleneksel mimari, toplumların yaşadıkları coğrafya’da doğada hazır halde bulunan malzemelerle kendi kültürlerine göre şekillenen mimaridir. Geleneksel mimari toplumların ekonomik ve teknolojik gelişimine paralel bir gelişme göstermiştir. Bu tip mimaride gelenek, görenek, yaşam biçimi ve kültürel normlar daima mimari yapı gelişimini etkileyen bir unsur olmuştur. 

Anadolu geleneksel konut mimarisi incelendiğinde her bölgede farklı konut tipleri ve farklı malzeme kullanımına rastlanılmıştır. Bu durum mimaride iklimin önemli bir unsur olduğunun göstergesidir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde iklimin daha sıcak olması burada inşa edilen yapıların taş malzemeden yapılmasını sağlamıştır. Ayrıca İç Anadolu :Bölgesi'nde kerpiç ve taş malzeme kullanımı, Karadeniz Bölgesi'nde ahşap malzemenin yoğun kullanılması iklim kaynaklıdır. İklimden kaynaklı olarak ormanlık bir bölgeye sahip olan Karadeniz bölgesinde ahşap malzemenin, karasal iklime sahip olan İç Anadolu Bölgesi'nde de kerpiç ve taş malzemenin kullanımı her iki bölge içinde yöreden kolaylıkla temin edilebilen ekonomik malzemelerdir. Türkiye içinde yer alan her iki bölgede bulunan malzeme farklılıkları Anadolu’nun zengin bir mimariye sahip olmasına vesile olmuştur. Benzer şekilde Marmara Bölgesi'nde özellikle İstanbul’da yer alan yapıların kagir olarak tasarlanması yörenin malzeme, kültür ve bilgi birikimine dayanmaktadır. 

Anadolu’da geleneksel konut mimarisi inceldiğinde evlerin genellikle iki veya üç katlı olarak tasarlandığı görülmüştür. Malzeme olarak hangi yörede hangi malzeme bol ise (kerpiç, tuğla, ahşap, kerpiç vb). inşa da kullanılmıştır.  

Evler genellikle bir avlu içerisinde bulunmaktadır. Alt kat mutfak, ahır, taşlık vb birimlere ayrılmıştır. Üst katlar ise daha çok yatak odaları, oturma odası başoda ve sofadan meydana gelmektedir. Evin plan özellikleri sofaya göre belirlenmektedir. Başoda geleneksel Türk mimarisinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu odada ahşap dolaplar ve ahşap tavan göbeği bulunmakta olup oldukça süslemeli ve gösterişli olarak tasarlanmıştır. Bu tip ev düzenine Anadolu’nun birçok kentinde rastlanılmıştır. 18 yüzyıl Osmanlı dönemi İstanbul’unda bu tip evlere rastlanılmıştır. Ayrıca günümüzde turizmin odak noktası olan Safranbolu evleri de geleneksel konut mimarisine verilecek örneklerdendir. Bunun yanı sıra, Manisa Kula evleri, Nevşehir Sinasos evleri, Kayseri eski Talas evleri, Sivas Divriği evleri, Mardin eski evleri, Amasya evleri Anadolu’nun farklı bölgelerinde bulunan geleneksel konut mimarisi örnekleridir. Bu tip evlerin genel özellikleri alt katta taş malzeme kullanımı, üst katlarda kerpiç, ahşap gibi malzemelerin kullanımı görülmüştür. Ayrıca Türk evinin karakteristik özelliği olan cumba ve çıkmalarda bu mimarinin vazgeçilmez unsurudur. Cepheden çıkma yapan cumba ve çıkmalar genellikle taş konsollar veya ahşap eli belindeler ile desteklenmiştir. Bu tip cephe unsurları Türk evinin karakteristik özelliklerindendir. Cumba ve çıkmalar sayesinde sokak ve manzara daha rahat izlenmiştir. Ayrıca ikinci katta yer alan bu cephe çıkmaları sayesinde geniş mekânlar elde etme imkânı olmuştur. Bazı evlerin üçüncü katı olup, burası tamamen ahşap malzemeden tasarlanan cihannüma bölümüdür. Cihannüma bahar ve yaz aylarında serinlemek, manzarayı izlemek gibi amaçlarla tasarlanan özel bölümdür. Günümüzde Amasya’da ve Divriği’de bulunan cihannüma örnekleri mevcuttur. Geleneksel mimaride geniş saçak kullanımı yaygındır. Yağmur ve kar sularının cepheye zarar vermemesi amacıyla tasarlanmışlardır. Geleneksel mimaride iç mekânda ahşap kullanımı yaygındır. Sedirler, dolaplar ve tavan ahşap süslemeli ögeler ile kaplıdır. Genellikle bu tarz ögeler yerel ustalar tarafından tasarlanmıştır. 

Geleneksel mimari her yörenin kendine has kültürünün yanı sıra, kolay ulaşabildiği yörede bulunan ekonomik malzemeler kullanılarak ortaya konulmuştur. Her bölgenin yerel mimarisi o yöreye bulunan malzemenin çeşitliliğine göre gelişmiş ve şekillenmiştir. Anadolu’da bulunan malzeme çeşitliliği yapı çeşitliliğini de etkilemiştir. Bu nedenle Güneydoğu Anadolu’da taş malzeme yaygın iken, İç Anadolu’da kerpiç ve taş kullanımı, Karadeniz bölgesinde de ahşap malzeme kullanımı görülmüştür. Her yörenin kendine has malzeme çeşitliliği konut mimarisini etkileyen en önemli unsur olmuştur. 

Referanslar

Bektaş, C. (2014). Türk Evi. İstanbul: YEM Yayın; Çelikyay S. Geleneksel Mimari ve Estetik, III. Uluslar arası Sanat ve Estetik Sempozyumu, Fırat Üniversitesi; Günay, R. (2003). Safranbolu Evleri. İstanbul: Yapı Yayın.

Konuyla ilgili diğer maddeler için bkz.: