Efektif Talep
Kavram Ekonomi Üretim Yönetimi ve Pazarlama
-
2019
Bu kavram, Keynes’in Genel Teorisiyle önem kazandı. Keynes, Genel Teoride makro ekonomik denge oluşumunu efektif talepten hareketle tüketim, yatırım ve tasarruf fonksiyonları aracılığıyla inceledi. Keynes’in Genel Teorideki tanımına göre, “Efektif talep, müteşebbislerin elde etmeyi umdukları toplam gelirdir ve bu kavram cari istihdam düzeyinde diğer üretim faktörlerinin gelirlerini de kapsar. Toplam talep fonksiyonu, çeşitli hipotetik istihdam hacimleriyle üretimden elde edileceği umulan hasılat arasında ilişki kurar; efektif talep, toplam talep fonksiyonunun etkin olduğu noktadır. Arz koşulları ile birlikte ele alındığında, efektif talep girişimcilerin kâr beklentisini maksimize eden istihdam düzeyine uygun düşer.”
Keynes efektif talebin noktasının üç faktöre, yani tüketim eğilimine, faiz oranına ve sermayenin marjinal verimliliğine bağlı olduğunu ileri sürer. Efektif talep noktasında ücret ve fiyat esnekliğinin sonuçlarını incelemek mümkündür. Ancak efektif talep noktasını değiştirmek için harcamalardaki artış girişimcileri istihdamı artırmaya teşvik etmelidir. Bunu, sermayenin marjinal etkinliği faiz oranına göre artarsa yapacaklardır. Efektif talep noktasının gerçekleşmesi için talep fiyatlarının arz fiyatlarının üzerinde olması gerekir. Deflasyon durumunda, talep fiyatları arz fiyatlarından daha yavaş düşmelidir, fiyatlar ücretlerden daha sabit olmalıdır.
1980’lerde iktisat teorisyenleri arasında büyük bir bölünme meydana geldi. Makroekonomi, Keynesyen kısa dönem ve klasik uzun dönem olmak üzere ikiye ayrıldı. Ekonomik büyümede dalgalanma olabilir ve enflasyon hızlanabilir veya yavaşlayabilir. Ekonomilerin her zaman arzın tüm piyasalarda talebe eşit olduğu bir dengeye ulaşma eğiliminde olduğu klasik makroekonomi anlayışına göre sonunda ekonomi yeni bir dengeye ulaşacaktır. Uzun sürede işgücü piyasası da dahil olmak üzere tüm piyasalar taleple eşdeğer arzla ödüllendirilir, bu da istikrarlı ekonomik büyüme ve istikrarlı enflasyon ile sonuçlanır. Keynesyen kısa dönem anlayışına göre birkaç çeyrek dönemde yaşanan ekonomik dalgalanmaların, efektif talep ilkesine gevşek bir şekilde uyduğu genel olarak kabul edildi. Hanehalkı ve firmaların harcamaları artabilir veya azalabilir ve bu ekonomik büyüme ile istihdamın aynı seyri izlemesine neden olabilir. Kısa dönem ile uzun dönem arasındaki fark, ekonominin bu ayarlamadan geçmesi için geçen süredir.
Keynes efektif talebi, tüketim ve yatırım harcamalarının beklenen veya planlanan değil, gerçekleşen değerleri belirler ayırımı çerçevesinde tanımlar. Dolayısıyla toplam efektif talep, gerçekleşen tüketim ve yatırım harcamalarının toplamından oluşmaktadır. Turizm faaliyetinde bulunma isteği bulunan ve bu isteğini gerçekleştirebilecek gelire ve boş zamana sahip olan kişilerin toplamına turizm talebi denir. Turizme talep oluşturması bakımından üç farklı tüketici grubundan söz edilebilir: Efektif (gerçek) turizm talebi, potansiyel (baskı altındaki) turizm talebi ve marjinal (çarpıtılmış̧) turizm talebi. Efektif turizm talebi turizm ürünlerinin gerçek alıcılarıdır ve günümüzde turizm faaliyetini gerçekleştirenlerdir.
Referanslar
Asimakopulos, A. (1991). Keynes’s General Theory and Accumulation. Cambridge University Press; Bayraktar, C. (2012). Keynes ve Refah Devleti, Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 10 (2): 247-261; Dorman, P. (2014). Macroeconomics. Londra: Springer; Keynes, J. M. (1964). The General Theory of Employment, Interest, and Money. First Harbinger Edition. New York ve Londra: Harcourt Brace Jovanovich; Rogers, C. (2010). The Principle of Effective Demand: The Key to Understanding the General Theory. İçinde; Keynes’s General Theory After Seventy Years (ss. 136-156). Londra: Palgrave Macmillan; Ünlüören, K., Tayfun, A. ve Kılıçlar, S. (2007). Turizm Ekonomisi. Ankara: Nobel Yayınevi.