Deneyimsel Turizm (Experiential Tourism)

Kavram Sosyoloji

Cohen’in, turizm deneyimlerini sınıflandırdığı, turistin gittiği ortamın koşullarını algılayarak verdiği tepkileri içeren düşünce-kural boyutunun odağı turizm deneyiminin turist açısından anlamı ve onun için yaşam merkezinin yeridir (yaşadığı ya da seyahat ettiği yer). Turizm deneyimi aslında bir uçta anlam merkezi arayışı odaklı derinliğe sahip tinsel seyahat ile diğer uçta daha yüzeysel ve haz odaklı modern turizmin bulunduğu bir eksende çeşitli noktalarda gerçekleşebilir. Bu bağlamda, bir kutupta yaşanılan yerin (dinlentisel deneyim), diğer kutupta ise turizm yerinin (varoluşsal deneyim) yaşam merkezi olarak belirlendiği eksende deneyimsel turizm, temel amacı başkalarının yaşamlarında gerçek ve özgün deneyimlerin keşfetme olan turizm deneyimini ifade eder. 

Cohen’in bu fenomenolojik sınıflandırmasının temeli, seyahat eden bireyin, ötekilerin kültür, toplumsal yaşam ve doğal çevrelerine olan ilgi ve beğenilerine dair anlamlandırmalarının çözümlemesidir. Deneyimsel turizm, Cohen’in ekseninde, turizm deneyiminin tinsellik bağlamında yorumlandığı ve yaşandığı turizm çeşitlerine doğru kaydığı noktada bulunur. Gündelik yaşamının gerçek deneyimler sunmadığını fark eden turist, başkalarının yaşantılarında bu tarz deneyimlerin arayışına yönelir. 

Cohen’in (1979) Turizm Deneyimi Çeşitleri 

Kaynak: Yazar tarafından oluşturulmuştur.  

Özellikle orta sınıfın gençlerini temsil eden postmodern bireyin, yaşadığı toplumdan yabancılaşması, bu yabancılaşmanın gündelik yaşamının anlamsızlık ve saçmalığı farkında olması deneyimsel turizm deneyimine yönelme nedenlerini açıklar. Kendi gündelik yaşamında özgünlüğü kaybetmiş birey, bu özgünlüğü, kısmen estetik özelliklerle de donatılmış öteki bireylerin yaşamlarında arar ve böylece özgünlüğü bulma amacındaki dini seyahatler de modern bir şekil alır. 

Deneyimsel turizm deneyimi her ne kadar bu içsel anlam arayışında dini seyahatlere benzer yanlar taşısa da, seyahate yönelmenin temel nedenleri açısından önemli farklılıklar gösterir. Bunlardan ilki, dini seyahatlerdeki temel güdünün içsel anlam bulmak ve bu süreçte bazı törenleri yerine getirmek olmasına karşın, deneyimsel turizmdeki esas güdü ötekinin yaşamına duyulan ilgi ve meraktır. Bunun yanında, deneyimsel turizm deneyimi yaşayan turist bu süreçte ve sonrasında, kendisinin ötekinden başkası olduğunun farkındadır ve onun yaşamını benimseme, onun gibi olma, kendini ona dönüştürme amacı taşımaz. Bu bağlamda, deneyimsel turist, özgün yaşam sürdüren öteki bireylerin arasında da bir yabancı olarak kalır ve bu özgünlüğü estetik boyutta gözlemler, öğrenir, deneyimler ve beğenir. Sonuçta bu deneyim, bireyin kendisini daha iyi hissetmesini sağlasa da, yeni bir anlam ya da yaşam rehberliği sunmaz. Bu deneyim, dinlentisel ve eğlentisel turizm deneyimine göre daha derin özelliğine rağmen gerçek dini deneyimler yaratmaz.  

Yararlanılan Kaynaklar

Cohen, E. (1979). A Phenomenology of Tourist Experiences. Sociology, 13(2): 179-201; Doğan, H. Z. (2004). Turizmin Sosyo-Kültürel Temelleri. Ankara: Detay Yayıncılık.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Cohen, E. (1979). A Phenomenology of Tourist Experiences. Sociology, 13(2): 179-201.