Boşanma Turizmi
TURİZM ŞEKİLLERİ VE ÇEŞİTLERİ
-
2025
Boşanma turizmi, modern toplumların hukuki, kültürel ve sosyo-ekonomik yapılarındaki dönüşümlerin bir ürünü olarak ortaya çıkan, küreselleşmenin bireyler arası özel hukuk ilişkilerine yansıyan özgün bir formudur. Temelde, bireylerin yaşadıkları ülkenin aile hukuku sisteminin boşanma sürecine ilişkin kısıtlayıcı, uzun süreli, maliyetli ya da katı normatif yapısından kaynaklanan zorluklardan kaçınarak, bu işlemi daha hızlı, kolay ve kendi lehlerine olacak biçimde gerçekleştirebilecekleri yabancı yargı mercilerine yönelmeleri şeklinde tanımlanabilecek bu olgu, sadece bireysel bir çözüm arayışı değil, aynı zamanda uluslararası özel hukuk, insan hakları hukuku ve küresel vatandaşlık söylemleri açısından da kapsamlı analiz gerektiren disiplinlerarası bir konudur.
Boşanma turizmi olgusu, özellikle hukuki normların devletler arasında yeknesak olmaması, aile hukukuna dair düzenlemelerin tarihsel, kültürel ve dini geleneklere bağlı olarak farklılık göstermesi nedeniyle belirginlik kazanmaktadır. Bazı hukuk sistemlerinde boşanma, oldukça sınırlı sebeplerle ve belirli süre koşulları altında mümkün olabilmekte; tarafların karşılıklı mutabakatı gerekmekte ya da boşanma kararlarının yargı süreci uzun yıllar sürebilmektedir. Özellikle Katolik inanç sisteminin hâkim olduğu ve bu doğrultuda evlilik kurumunun kutsallığının hukuk sistemine de yansıdığı ülkelerde boşanma hem dini hem de toplumsal düzeyde ciddi bir tabu olarak algılanmakta, bu da bireylerin yasal yollarla evliliklerini sonlandırmalarını güçleştirmektedir. Bu gibi durumlarda, bireylerin hukuki otonomilerini başka bir ülkenin daha esnek ve birey merkezli boşanma rejimi aracılığıyla gerçekleştirme yönündeki tercihi, onları sınır ötesi bir boşanma sürecine sevk etmekte ve böylece “boşanma turizmi” olarak adlandırılan olgunun zemini oluşmaktadır. Bu bağlamda boşanma turizmi, yalnızca kişisel bir hukuki çözüm arayışı değil; aynı zamanda modern hukuk sistemlerinin bireysel hak ve özgürlükleri tanıma derecelerine ilişkin örtük bir karşılaştırmanın da zeminini oluşturmaktadır. Örneğin, Malta gibi uzun yıllar boyunca boşanmanın tamamen yasaklandığı ya da İrlanda gibi oldukça katı dini ve kültürel normların aile hukuku üzerinde belirleyici olduğu ülkelerde yaşayan bireyler, boşanmanın mümkün ve uygulanabilir olduğu daha liberal yargı sistemlerine yönelmişlerdir. İngiltere, Almanya ve Çek Cumhuriyeti gibi Avrupa ülkeleri bu anlamda öne çıkmakta; daha kısa süreli ikamet şartları, karşılıklı rıza ile boşanma prosedürlerinin hızla sonuçlanması ve mal rejimi paylaşımındaki tarafsız hükümlerle bireyler için cazip seçenekler sunmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri özelinde, boşanma turizminin bir alt kategorisi olarak değerlendirilebilecek “eyaletler arası boşanma turizmi” de dikkat çekicidir. Bu bağlamda Nevada eyaleti, özellikle Las Vegas örneğinde, kısa süreli ikamet koşullarıyla hızlı boşanma süreci sunması bakımından ön plana çıkmaktadır. Nevada yasaları uyarınca birkaç haftalık ikamet şartıyla boşanma kararı alınabilmesi, yalnızca sıradan bireyler için değil, aynı zamanda kamuoyunun dikkatini çeken yüksek profilli boşanma davalarında da tercih edilen bir seçenek hâline gelmiştir. Özellikle medya ilgisine maruz kalmak istemeyen ya da mal paylaşımı, nafaka ve çocuk velayeti gibi konularda daha avantajlı hükümlerden faydalanmak isteyen bireyler için bu tür eyaletler bir “hukuki kaçış alanı” sunmaktadır. Bu durum, bireylerin yalnızca medeni durumlarını değiştirmek amacıyla seyahat ettikleri, ancak bu seyahatin aslında hukuki sonuç doğurmak üzere organize edildiği bir turizm biçimi ortaya çıkarmaktadır.
Ulusötesi evliliklerin artması, dijitalleşmenin yargı sistemlerine entegrasyonu, vatandaşlık ve ikamet kavramlarının esnekleşmesiyle birlikte boşanma turizmi, çağdaş toplumlarda daha görünür ve erişilebilir bir uygulama hâlini almıştır. Bu olgu, bireysel hukuki tercihlerin küresel ölçekte kullanılabilirliğini artırmakta, fakat aynı zamanda devletlerin egemenlik sınırları, yargı yetkisi ve aile hukukuna dair normatif standartlarının yeniden tartışılmasına neden olmaktadır. Özellikle boşanma kararlarının farklı ülke mahkemeleri arasında tanınması, tenfizi ve icrası gibi konular, uluslararası özel hukukun hâlen çözüm aradığı karmaşık meseleler arasında yer almaktadır.
Boşanma turizmi olgusu, yalnızca bireylerin hukuki engelleri aşmak adına yabancı yargı mercilerine yönelmesiyle açıklanamayacak kadar çok boyutlu ve derinlemesine analiz gerektiren bir toplumsal harekettir. Nitekim bu fenomen, bireylerin sadece daha kısa süreli, düşük maliyetli ya da prosedürel olarak daha basit bir boşanma süreci arayışından ibaret değildir; aynı zamanda kişisel, ekonomik, psikolojik ve sosyo-kültürel faktörlerin bir arada etkili olduğu daha geniş bir çerçevede değerlendirilmelidir. Bu anlamda boşanma turizmi, bireylerin içinde bulundukları sosyal yapının normatif kısıtlamalarını aşmak, kendi yaşam kararlarını belirleme konusunda daha fazla özneleşmek ve ulusal sistemlerin sınırlarını aşarak evrensel hak arayışlarına yönelmek üzere gerçekleştirdikleri bir hukuki mobilizasyon biçimidir.
Ekonomik düzlemde değerlendirildiğinde, boşanma süreci pek çok ülkede yüksek avukat ücretleri, mahkeme harçları ve uzun yargı süreçlerinden kaynaklanan ek mali yükler içermektedir. Bu durum, özellikle düşük ve orta gelirli bireyler açısından boşanmayı fiilen imkânsızlaştıran bir faktör hâline gelmekte, bireyleri alternatif arayışlara sevk etmektedir. Buna karşılık bazı ülkelerde, örneğin bazı Baltık ülkelerinde veya Orta Avrupa’daki belirli yargı bölgelerinde, devlet destekli boşanma prosedürlerinin uygulanması, çevrim içi başvuru sistemlerinin mevcut olması ya da karşılıklı anlaşmaya dayalı boşanmalarda mahkemeye bile gerek duyulmaması gibi kolaylaştırıcı unsurlar, söz konusu ülkeleri boşanma turizmi açısından çekici kılmaktadır. Bu bağlamda, bireylerin hukuki karar alma süreçlerine ekonomik gerekçelerle yön vermesi, aslında aile hukukunun piyasa koşullarına dolaylı biçimde eklemlendiğini göstermektedir.
Psikolojik düzeyde ise, boşanma çoğu zaman travmatik bir deneyim olarak bireylerin hayatında önemli kırılmalara yol açmaktadır. Bu süreçte maruz kalınan bürokratik işlemler, uzayan yargılamalar, karşı tarafın manipülatif davranışları ya da toplumun boşanmaya yönelik negatif tutumu, bireylerde duygusal çöküntüye ve psikolojik tükenmişliğe neden olabilmektedir. Bu gibi durumlarda, bireyler hem fiziksel hem de sembolik olarak kendilerini ayrıştıracakları, daha anonim, daha nötr ve daha “destekleyici” bir hukuki ortam arayışına girmektedir. Özellikle kadınlar açısından, ataerkil yapıların ve dini referanslı toplumsal değerlerin baskın olduğu ülkelerde boşanmanın "ayıplanan", hatta kimi durumlarda "suçlanan" bir eylem olarak algılanması, kişisel güvenlik kaygılarını ve sosyal dışlanma risklerini artırmaktadır. Bu nedenle, boşanma turizmi, yalnızca hukuki değil, aynı zamanda psiko-sosyal bir kaçış stratejisi olarak da işlev görmektedir.
Sosyo-kültürel bağlamda ise, boşanmanın sadece bireyler arasındaki hukuki bağın sona erdirilmesi olarak değil, aynı zamanda kolektif aidiyetler, aile onuru, toplumsal itibar ve dinsel meşruiyet gibi faktörlerle ilişkilendirildiği görülmektedir. Bazı toplumlarda boşanma, kadının ya da erkeğin “başarısızlığı” olarak okunmakta; özellikle kadınlar için statü kaybı, ekonomik bağımsızlık yitimi ve toplumsal dışlanma gibi sonuçlar doğurmaktadır. Bu koşullarda bireylerin boşanmayı yabancı bir ülkede gerçekleştirmesi, hem sosyal çevrenin denetiminden uzaklaşmayı sağlamakta hem de kimliksel olarak yeniden inşa edilebilecek bir özerklik alanı yaratmaktadır. Dolayısıyla boşanma turizmi, yalnızca bir yargı tercihi değil, aynı zamanda bireysel özerklik, mahremiyet ve toplumsal normlara karşı alternatif bir yaşam pratiğinin ifadesi olarak da değerlendirilmektedir.
Tüm bu boyutların ötesinde, boşanma turizmi olgusunun uluslararası hukuk düzleminde önemli tartışmaları da beraberinde getirdiği açıktır. Öncelikle, farklı ülkelerin medeni hukuk sistemleri arasında ciddi yapısal ve normatif farklılıkların bulunması, boşanma kararlarının karşılıklı tanınması ve tenfizinde çok sayıda probleme yol açmaktadır. Örneğin bir ülkede alınan boşanma kararının diğer ülkede tanınması, o ülkenin kamu düzeni, vatandaşlık hukuku ya da aile yapısına ilişkin yerleşik normlarıyla çatışabiliyor ve bu nedenle mahkemeler bu tür kararları geçersiz sayabiliyor. Özellikle çocuk velayeti, mal rejimi paylaşımı ve nafaka gibi konularda verilen kararların bir ülkede kabul edilip diğerinde reddedilmesi, bireyler açısından hukuki belirsizlikler yaratmakta, ayrıca çocuk haklarının ihlali gibi ciddi sonuçlara da yol açabilmektedir. Bu bağlamda, uluslararası özel hukuk çerçevesinde “forum shopping” olarak adlandırılan yargı alanı seçimi, bireylerin yalnızca kendi lehlerine olan hukuk sistemlerine yönelmeleriyle ilgili etik ve hukuki tartışmaları da gündeme taşımaktadır.
Bazı bireylerin yalnızca boşanma kolaylığı sağlamak amacıyla geçici ikamet beyanında bulunmaları, mahkemelere yanıltıcı beyanda bulunarak yabancı yargı alanlarını kötüye kullanmaları gibi örnekler, bu süreçte niyetin samimiyeti ve adil yargılanma hakkı bağlamında ciddi soru işaretleri doğurmaktadır. Ayrıca, bu tür uygulamalar, devletlerin egemenlik alanlarını doğrudan etkilediği için uluslararası ilişkiler düzeyinde de tartışmalara neden olabilmektedir. Bu noktada, özellikle Avrupa Birliği gibi bölgesel siyasi birlikler, boşanma kararlarının sınır ötesi tanınmasını kolaylaştırmak amacıyla bazı uyumlaştırıcı düzenlemeler geliştirmiştir. Bu bağlamda, Brüksel II bis Tüzüğü, boşanma, velayet ve kişisel ilişki kurulması gibi konuların yargı yetkisi ve kararların tanınması açısından ortak kurallar geliştirmeye yönelik önemli bir düzenleme olarak dikkat çekmektedir. Ancak, bu tür çabaların dünya genelinde tek tip bir uygulamaya dönüşmemesi, hâlen çok hukuklu sistemlerde boşanma kararlarının uygulanabilirliği konusunda ciddi sorunlar doğurmasına neden olmaktadır.
Referanslar
Council Regulation (EC) No 2201/2003 of 27 November 2003 concerning jurisdiction and the recognition and enforcement of judgments in matrimonial matters and the matters of parental responsibility (Brussels II bis). (2003). Official Journal of the European Union, L 338, 1–29. https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=legissum%3Al33194eJustice Portal+2EUR-Lex+2Vikipedi+2, (Erişim tarihi: 22. 05. 2025); Council Regulation (EU) 2019/1111 of 25 June 2019 on jurisdiction, the recognition and enforcement of decisions in matrimonial matters and the matters of parental responsibility, and on international child abduction (Brussels II ter). (2019). Official Journal of the European Union, L 178, 1–115. https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX%3A32019R1111Vikipedi, (Erişim tarihi: 22. 05. 2025); Edwards, K. (2021, March 6). International Divorce and Forum Shopping. Edwards Family Law. https://www.edwardsfamilylaw.co.uk/post/international-divorce-and-forum-shopping/Edwards Family Law+1Uluslararası Boşanma+1, (Erişim tarihi: 22. 05. 2025); González, C. A., & Ramírez, J. C. (2021). The influence of registered divorces on outbound tourism: Empirical evidence from Mexico, Tourism Geographies, 24(5–6): 1–19. https://doi.org/10.1080/13683500.2021.2012434ResearchGate+2Tandfonline+2Tandfonline+2; Green, N. L. (2020). When Paris Was Reno: American Divorce Tourism in the City of Light, 1920–1927. Stanford Humanities Center. https://shc.stanford.edu/arcade/interventions/when-paris-was-reno-american-divorce-tourism-city-light-1920-1927Stanford Humanities Center, (Erişim tarihi: 22. 05. 2025); Hodson, D. (2025). The Brussels IIb Regulation – Most Significant Changes Compared to Its Predecessor and Enhancement of the 1980 Hague Convention on International Child Abduction. Journal of Private International Law, 20(1), 1–20. https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/17441048.2024.2338625eJustice Portal+2Vikipedi+2Tandfonline+2, (Erişim tarihi: 22. 05. 2025); Jarynowski, A., & Klis, M. (2012). Socio-economic models of divorces in different societies. arXiv preprint arXiv:1207.2941. https://arxiv.org/abs/1207.2941arxiv.org, (Erişim tarihi: 22. 05. 2025); Morley, J. (2015, March 13). Forum Selection and International Divorce. The Law Office of Jeremy D. Morley. https://www.international-divorce.com/2015/03/forum-selection-and-international.htmlUluslararası Boşanma, (Erişim tarihi: 22. 05. 2025); Newton, L. (2012). Same-Sex Divorce Tourism Comes to Canada, Osgoode Hall Law Journal, 50(1): 1–30. https://digitalcommons.osgoode.yorku.ca/cgi/viewcontent.cgi?article=4141&context=scholarly_worksOsgoode Hall Law School Digital Commons, (Erişim tarihi: 22. 05. 2025); Svara, R., & Le Maoût, E. (2025). Forum Shopping in Divorce Proceedings. CMS Monaco Law Firm. https://cms.law/en/mco/publication/forum-shopping-in-divorce-proceedingsCms Law, (Erişim tarihi: 22. 05. 2025).