Boiling Haşlama

Gastronomi Kavram

Erken Prehistorik dönemde insanlar kap yapmaya başladıkları andan itibaren sıvı içerisinde pişirim yaptıklarına dair kanıtlar bulunmaktadır. İlk dönemlerde işkembelerde, derilerde geniş tepsilerde ve su geçirmez bozulabilir kaplarda sıvı içerisinde pişirme işleminin denendiği görülmektedir. Avrupa’da yapılan kazılarda huş katranın keşfi ile birlikte Neandertal insanların huş ağacı kabuğundan pişirme kapları yaptığını ve bu kapların içinde ıslak pişirim yöntemi ile pişirim yaptığı görülmektedir. Günümüzde ise derin, su kapasitesi yüksek, ısının dengeli bir şekilde sıvıya transfer edildiği çelik, bakır, döküm vb kapların içinde ıslak pişirim yöntemi uygulanmaktadır.

Gastronomi üzerine yazılan kaynaklarda derin suda haşlama yöntemi temelde deniz seviyesinde suyun fiziksel olarak taşıyabileceği maksimum sıcaklık olan 100°C’de kaynayan suda ya da terbiyeli baharatlı sıvı içinde yapılan pişirim yöntemi olarak anılmaktadır. Genelde ıstakoz, yengeç gibi deniz kabuklularında, sebzelerde özellikle nişastalı sebzelerde, makarnalarda ve yumurtaların pişiriminde tercih edilen bir pişirim yöntemidir. Bulunulan bölge eğer deniz seviyesinden yüksek ise suyun taşıyabileceği ısı kapasitesi düşer bu da pişirim süresinin uzamasını sağlar ayrıca suyun içinde anafor oluşturulabilirse ya da sürekli karıştırılabilirse pişirimi yapılan besin maddesine ısı daha iyi nüfuz eder ve pişirim süresini kısaltır.

Haşlama işlemi sırasında kullanılan sıvının maksimum ısı kapasitesine ulaşması ve suda kabarcıkların oluşması istenir. Kabarcıkların oluşmasına sıcaklığın 100°C’ye ulaşması ile sıvı halden gaz haline geçen su buharı sebep olmaktadır. Bu sayede ısı besin maddesine daha hızlı bir şekilde transfer edilir. Aynı zamanda oluşan bu kabarcıklar hassas ve narin besin maddelerinde parçalanmasına da yol açabilir. Bundan dolayı haşlama işleminde balık, kuşkonmaz vb. hassas ürünlerin pişirilmesi tercih edilmez. Bu gibi hassas yiyecek maddeleri eğer ıslak-pişirim yapılmak isteniyorsa simmering ya da poche işlemi gibi daha düşük ısılarda hava kabarcıklarının daha az oluşacağı bir pişirim yöntemi ile pişirilmelidir.

Boiling yöntemi genelde orta uzunluktaki bir pişirim yöntemi olarak tercih edilir. Bazı durumlarda uzun süreli pişirimlerde de tercih edilebilir ama sadece narin olmayan, orta boy ve bütün haldeki etlerde tercih edilmelidir.

Sıvının kendi sıcaklığını koruyabilmesi için miktarı ne kadar çok olursa yapılacak olan pişirim daha etkili olur Haşlama işlemi yapılacağı zaman pişirilmesi düşünülen besin maddesinin en az beş katı kadar sıvı bulunması gerekmektedir. Eğer daha az sıvı bulunursa pişirilmesi istenen besin maddesi, ısıyı transfer edecek olan sıvının sıcaklığını hızla düşürür. Sıcaklığı düşen sıvı madde kaynama derecesine çıkana kadar gıdadaki suda çözünen besin ögeleri pişirimi yapılacak olan sıvıya geçer ve kayıplar oluşur. Haşlama işlemi süresince ısı transferi için kullanılan sıvı, gıda ile etkileşime geçerek besin ögesi yönünden zenginleşir bu nedenle soslarda ya da çorbalarda lezzet ve besin ögesi zenginliği sebebiyle tercih edilebilir.

Referanslar

Labensky, S. R., Hause, A. M. ve Martel, P. A. (2015). On Cooking. Boston: Pearson Education; Speth, J. (2015). When Did Humans Learn to Boil? PaleoAnthropology Society: 54-67; The Culinary Institute of America. (2011). The Professional Chef. Yeni Jersey: John Wiley.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Myhrvold, N., Young, C. ve Bilet, M. (2011). Modernist Cuisine The art and Science of Cooking. Bellevue: The Cooking Lab.