Gelibolu’nun fener meydan girişinde Hamza Bey Koyu’na bakan yamaçta yer almaktadır. Anıt, küçük bir bahçenin içinde bulunan mermer bir mezardan ibarettir. Mezarın üzerinde ve çevresinde, irili ufaklı bir yığın bayrak asılıdır. Bayraklı baba bir adak yeri olarak biliniyor. Ev sahibi olmak isteyenler, evlenmek isteyenler, okulundan mezun olmak isteyen öğrenciler ya da akla gelebilecek her türlü dilekler için ilk akla gelen Bayraklı Baba olmaktadır. Halk, dileği için adak olarak bayrak asmaktadır. Asıl adı Karaca Bey olan Bayraklı Baba, Osmanlı donanmasında bayraktarlık yapan yiğit bir denizcidir. Marmara Yassıada açıklarında, Bizans donanması ile yapılan savaşta elinde sancağı ile beraber 1410 tarihinde şehit düşmüştür. Donanmanın merkezi olan Gelibolu’da sahile yakın bir yere gömülmüş ve vasiyeti üzerine mezarı bayraklarla donatılmıştır. Karaca Bey’in Bayraklı Baba olarak anılmasına neden olan öykü ise şu şekilde de anlatılıyor: “Karaca Bey, arkadaşlarıyla beraber düşman tarafından sarıldı, kimi şehit kimi tutsak oldu. Karaca Bey elinde bayrağı ile düşmana direndi, şehit ve tutsak olması durumunda bayrak düşmanın eline geçeceğinden bayrağı düşmana teslim etmek istemedi. O anda aklına bir fikir geldi. Bayrağı küçük parçalara böldü ve yuttu, sonrada düşmana saldırdı, yaralandı ve yere düştü. Yaralı olarak bulunduğunda arkadaşları tarafından kendisine bayrağın nerede olduğu soruldu; düşmana teslim etmemek için yuttuğunu söyledi. Komutanı bu sözlere inanmadı. Dürüst ve yiğit biri olan Karaca Bey bunu ispat etmek için keskin palası ile karnını yardı ve yuttuğu bayrak parçaları karnından dışarıya kanlarla beraber çıkardı. Gerçeği ispatlamanın ve mutluluğu içinde yere yığıldı. Son sözü ‘Benim mezarımdan hiçbir zaman bayrak eksik etmeyin’ oldu”. İşte o günden beri türbesinde bayrak eksik olmamaktadır. Tarihi türbeyi ziyaret edenler bir yandan dua ederken, bir yandan da yanlarında getirdikleri Türk bayraklarını türbeye asmaya devam etmektedir.