Az Gören Seyahat Rotaları

Kavram

Az gören, görme işlevinde süreklilik arz eden bir kaybı tanımlayan görme bozukluğu terimidir. Bunun yanında görme bozukluğunun; görme keskinliği, görüş alanı genişliği, odaklanma, renkli görme ve ışığa uyum gibi birçok yönü vardır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 2020 yılında dünya genelinde kırma kusuru (123,7 milyon), katarakt (65,2 milyon), glokom (6,9 milyon), korneal opasiteler (4,2 milyon), diyabetik retinopati (üç milyon), trahom (iki milyon) ve yakın görme bozukluğu (826 milyon) olmak üzere toplamda bir milyardan fazla görme engelli olduğunu açıkladı.

Az gören bireyler, topluma tam olarak katılma ve engelsiz insanlarla aynı yaşam kalitesine sahip olma hakkına ve görebilenlerle benzer seyahat motivasyonuna sahiptirler. Aynı yerlere gitmeyi, benzer aktiviteler yapmayı ve aynı ulaşım araçlarını kullanıp aynı konaklama tesislerinde kalmayı talep ederler. Gören insanlar gibi, az gören kişiler de gezmekten ve görmekten söz ederler, ancak tamamen farklı turist deneyimlerine sahip olurlar. Bu konuyla ilgili yapılan bir araştırmada normal ve az gören katılımcıların deneyimleri incelendiğinde; normal görenler için az heyecan verici olan unsurların, az görenler için çok heyecan verici deneyimler olduğu ortaya çıktı. Yapılan birçok bilimsel çalışmada az gören seyahat rotalarının geliştirilmesi için turizm endüstrisine temel tavsiyelerde bulunuldu.

Çalışmaların bulguları, destinasyon tasarımı esnasında yapılacak birkaç basit uygulama ile az gören bireylerin erişim gereksinimlerinin karşılanabileceğini ortaya koymaktadır. Destinasyon tasarımının; keskin renk kontrastları, büyük yazı boyutları, yeterli aydınlatma, ses sistemleri, dokunsal işaretleme sistemi, dahili radyo frekansı tanımlama (RFID) teknolojisi, QR kodları, konum teknolojisi ve kızılötesi teknolojisi kullanılarak teknolojik yeniliklerle geliştirilebileceği öne sürüldü. Bunların yanında erişilebilirliği artırabilecek destekleyici unsurlardan söz edildi; dokunsal kılavuz yollarının destekleyici unsurlar olarak işaret tabelalarında, tuvalet tabelalarında, tercüme panellerinde, fiyat etiketlerinde, asansörlerde, normal ve yürüyen merdivenlerde kullanılması önemlidir. Diğer yandan, bir turizm destinasyonu oluşturulurken, az gören bireylere yönelik görmenin yanı sıra diğer dört duyuyu (koku, dokunma, tat ve ses) kullanarak yaşadıkları deneyimleri ve heyecanı artırabilirler. Ayrıca, dinamik bir yorumlama sistemiyle birleştirilen konuma dayalı teknolojinin geliştirilmesi, yorum içeriğini otomatik olarak oynatabilir ve bilgi aktarımını kolaylaştırabilir. Buradasın'dan istenen varış noktasına ulaşılabilen yolları gösteren dinamik navigasyon sistemleri, az gören bireyleri güvenlik önlemi ile hedef konuma yönlendirebilir. Bu bağlamda akıllı telefonlar, mobil uygulamaların geliştirilmesi yoluyla teknolojik yenilikleri destekleyen cihazların kullanımı da oldukça önemlidir.

Referanslar

Mothiravally, V., Ang, S., Baloch, G. M., Kulampallil, T. T., and Geetha, S. (2014). Attitude and perception of visually impaired travelers: A case of Klang Valley, Malaysia. Procedia-Social and Behavioral Sciences, 144: 366-377; https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/blindness-and-visual-impairment, (Erişim tarihi: 22. 01. 2021).

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Packer, T., Small, J., and Darcy, S. (2008). Tourist Experiences of Individuals With Vision Impairment. CRC for Sustainable Tourism Pty Ltd.