Astroturizm
TURİZM ŞEKİLLERİ VE ÇEŞİTLERİ
-
2025
Astroturizm (Astrotourism), bireylerin yıldızlar, gezegenler, gök olayları ve evrenle ilgili gözlemler yapmak amacıyla gerçekleştirdikleri seyahatleri kapsayan, gökyüzü temelli bir turizm türüdür. Terim etimolojik olarak Yunanca astron (yıldız) ve Latince turismus (seyahat) kelimelerinden türetilmiştir. XX. yüzyılın sonlarında astronomi ve çevre bilinciyle ilişkilendirilerek kullanılmaya başlanmış, 2000’li yıllardan itibaren ise doğa, bilim ve kültürel mirası bütünleştiren çağdaş bir turizm biçimi olarak literatürde yer edinmiştir.
Astroturizmin kurumsallaşma süreci, 1988 yılında ABD’nin Arizona eyaletinde kurulan International Dark-Sky Association (IDA) aracılığıyla başlamıştır. IDA, karanlık gökyüzünün korunmasını hedefleyen küresel bir sivil girişim olarak “International Dark Sky Places” (Uluslararası Karanlık Gökyüzü Alanları) programını başlatmış, ışık kirliliğinin azaltılması ve karanlık gökyüzünün hem bilimsel hem de turistik bir değer olarak korunması yönünde uluslararası standartlar geliştirmiştir.
Astroturizm alanları, ışık kirliliğinden uzak, atmosferik açıklığı yüksek ve düşük nem oranına sahip doğal bölgelerde konumlanır. Bu bölgelerin çoğu yüksek rakımlı dağlık alanlar, çöl platoları veya kırsal bölgelerde yer alır. Şili’deki Atacama Çölü, ABD’deki Bryce Canyon Ulusal Parkı ve Hawaii Mauna Kea zirvesi, dünyada astroturizmin geliştiği başlıca merkezlerdir. Türkiye’de ise Antalya Saklıkent, Karaburun Yarımadası, Erzurum Konaklı ve Konya’daki TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi çevresi, bu turizm türü açısından potansiyel taşıyan destinasyonlardır.
Astroturizmde sunulan temel ürün, gökyüzü gözlemi ve astronomi deneyimidir. Katılımcılar teleskopla yıldız, gezegen, meteor yağmuru, Ay ve Samanyolu gözlemleri yapabilirler. Yan ürünler arasında gökyüzü fotoğrafçılığı, astronomi festivalleri, gözlemevi turları, eğitim atölyeleri, uzay temalı müzeler ve mitolojik gökyüzü anlatılarını içeren kültürel etkinlikler yer alır. Bu yönüyle astroturizm yalnızca bilimsel bir faaliyet değil, aynı zamanda insanın evrenle kurduğu sembolik ve kültürel ilişkinin yeniden deneyimlendiği bir turizm biçimidir.
Astroturizmin sürdürülebilirlik boyutu, UNESCO’nun 2003 yılında başlattığı Astronomi ve Dünya Mirası Tematik Girişimi (Astronomy and World Heritage Thematic Initiative) ile güçlenmiştir. UNESCO, “dengeli, temsili ve güvenilir bir Dünya Mirası Listesi” oluşturma stratejisi kapsamında, astronomiyle bağlantılı anıtların ve gözlem alanlarının yalnızca bilimsel değil, aynı zamanda geleneksel toplum bilgisinin tanıkları olarak tanınmasını hedeflemiştir. Bu girişim, bilimsel gözlem alanları ile kültürel miras değerlerini birleştirerek, gökyüzüyle ilişkili alanların korunmasını desteklemiştir. Böylece astroturizm, hem kültürel hem de çevresel sürdürülebilirliği içeren bir turizm yaklaşımı olarak uluslararası kabul görmüştür.
Astroturizme yönelik talep genellikle bilim meraklıları, doğa tutkunları, fotoğrafçılar ve alternatif deneyim arayışındaki turistlerden oluşur. Katılımcılar çoğunlukla orta–üst gelir grubuna mensup, çevre bilinci yüksek ve eğitim düzeyi yüksek bireylerdir. Gözlem etkinlikleri mevsimsel olarak yaz ve sonbahar aylarında yoğunlaşmakla birlikte, kuzey yarımkürede kışın gözlenebilen meteor yağmurları veya kutup ışıkları gibi olaylar da bu turizm türüne çeşitlilik kazandırır.
Astroturizm alanlarında konaklama arzı, çevreye duyarlı yapılarla bütünleşmiştir. Cam kubbeli gözlem evleri, glamping tesisleri, eko-kamplar ve karanlık gökyüzü dostu oteller, bu destinasyonlarda yaygın olarak tercih edilir. Bu tesislerde düşük yoğunluklu aydınlatma sistemleri, enerji tasarruflu teknolojiler ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanılır. Ulaşım altyapısı genellikle karayolu bağlantılarına dayanır, çünkü bu bölgeler çoğunlukla kırsal alanlarda, şehir ışıklarından uzakta konumlanır.
Astroturizmin literatürdeki önemi yalnızca ekonomik potansiyeliyle sınırlı değildir. Bu turizm biçimi, bilimsel farkındalığın artırılması, çevresel koruma bilincinin geliştirilmesi ve kültürel mirasın yeniden yorumlanması açısından da değerlidir. Gökyüzünün insanlık tarihi boyunca yön bulma, zaman ölçümü ve mitolojiyle kurduğu bağlar, astroturizmi yalnızca bir gözlem etkinliği olmaktan çıkarıp, insanlığın evrene dair ortak hafızasına dokunan kültürel bir deneyim hâline getirmektedir.
Referanslar
Jacobs, L., Du Preez, E. A. ve Fairer-Wessels, F. (2020). To wish upon a star: Exploring Astro Tourism as vehicle for sustainable rural development, Development Southern Africa, 37(1): 87-104; Pásková, M., Budinská, N. ve Zelenka, J. (2021). Astrotourism–exceeding limits of the earth and tourism definitions?, Sustainability, 13(1): 373; Escario-Sierra, F., Álvarez-Alonso, C., Moseñe-Fierro, J. A. ve Sanagustín-Fons, V. (2022). Sustainable tourism, social and institutional innovation the paradox of dark sky in astrotourism, Sustainability, 14(11): 6419; Aksu, F. ve Akbıyık, B. S. Ü. (2023). Uzay turizmi konulu akademik çalışmaların bibliyometrik analizi, Türk Turizm Araştırmaları Dergisi, 7(4): 669-684; UNESCO. (2025). Astronomy and world heritage thematic initiative, https://whc.unesco.org/en/astronomy/ adresinden erişildi, (Erişim tarihi: 18.10.2025); DarkSky. (Nowember, 2023). The birth of DarkSky (IDA) and a lifelong mission fighting light pollution, https://darksky.org/news/the-birth-of-ida-and-a-lifelong-mission-fighting-light-pollution, (Erişim tarihi: 18.10.2025).
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Cater, C. I. (2010). Steps to Space; opportunities for astrotourism. Tourism Management, 31(6), 838-845.
