Antiocheia Örenyeri

Doğal ve Kültürel Miras Örenyeri

Günümüzde Yalvaç ilçesinin yaklaşık olarak bir kilometre kuzeyinde, Sultandağları’nın güneyindeki verimli bir alanda bulunmaktadır. 1236 metre rakımda, Sultandağları’nın bir kolunda kuzey güney doğrultusunda yer alan, Anthios Vadisi’ne hakim yedi tepeden oluşan yüksek bir alandadır. I. Selevkos Nikator veya oğlu I. Antiokhos Soter’in kurduğu tahmin edilen Antiocheia, MÖ I. yüzyılın ilk çeyreğinde Galatya Eyaleti’ne katılmış, sonrasında bir Roma kolonisi haline gelmiştir. Kent, MS III. asrın sonlarında kurulmuş olan Pisidia eyaletlerine metropolislik yapmış ve bu konumunu Doğu Roma döneminde de muhafaza etmiştir. MS 713’te Arap istilalarıyla yıkıma uğrayan ve günümüzde dahi bu istilaların etkilerinin görülebildiği kentin geçmişi XIII. asra kadar izlenebilmektedir. Yapılan araştırmalarla kentte yaşamın XIII. asrın ikinci yarısından sonra son bulduğu ve toplumun bir bölümünün dönemin verimli topraklarına sahip Yalvaç’a göç ettiği, geride kalan bölümünün ise, başka eyaletlere taşınmasıyla Antiocheia şehrinin tarihten silindiği ortaya çıkmıştır.

Antiocheia kenti ızgara plana sahiptir. Kentin planlaması sur içerisinde, birbirine dik gelecek şekilde; güneyden kuzeye ve doğudan batıya doğru çizilen eksenlere göre yapılmıştır. Hellenistik dönemde düzenlenen kentin omurgası korunarak, Roma döneminde kente şehircilik açısından çok büyük bir seviye ve işlevsellik kazandırılarak, Roma mimarlık ve mühendisliğini gösteren güzel mimari örnekler inşa edilmiştir. Üzerine kurulu olan yedi tepesi dikkate alınarak, yedi mahalleye bölünen kentin stratejik konumu, İmparator Augustus tarafından ayrıcalıklı koloni şehir seçilmesi gibi etmenler burada Roma’ya benzer, görkemli yapıların inşasına büyük yardımların yapılmasını sağlamıştır. Kent planlamasında ana caddelere dik olarak bağlanan dar ve düz sokakların yer aldığı şehrin doğusunda ve merkezinde yer alan ve aralarında propylon (anıtsal giriş) bulunan iki ana meydanı vardır. Bu meydanlardan biri Augustus Tapınağı önünde yer alan ve aynı isme sahip meydan, diğeri ise bu meydanın batısındaki Tiberius Meydanı’dır. Nimfeum (nişli anıtsal çeşme)’un önünde de üçüncü bir meydan vardır. Şehrin kuzeyinde Roma hamamı-palaestra, anıtsal çeşme, doğu yamaçlarda Augustus Mabedi ve alanı, anıtsal giriş, Tiberius Meydanı ile meydanın batısında sütunlu cadde bulunmaktadır. Ayrıca bouleterion, antik tiyatro ve kilise de kentte bulunan önemli yapılardandır. Konut olarak kullanılan evler şehrin merkezi bölgesinde ve uygun arazilerde yer almaktadır. Hristiyanlık için önemli bir kent olan Pisidia Antiocheia, St. Paulos’un Anadolu’da ilk vaazlarını verdiği, misyonerlik faaliyetlerine başladığı kentlerden biridir. Roma İmparatoru Nero ile başlayan Hristiyan avı ve zulmü, Büyük Konstantin’e kadar kentte devam etmiş, Konstantin’in, Hristiyanlara din özgürlüğü vermesinden sonra şehirde yeni din yaygınlaşmış ve sonucunda Antiokheia, Pisidia eyaletinin başpiskoposluk kenti haline gelmiştir.

Yararlanılan Kaynaklar

Kuter, N. ve Erdoğan, E. (2006). Yalvaç, Pisidia Antiocheia antik kenti ve Çevresinin Peyzaj Özellikleri ve Turizm Açısından Değerlendirilmesi, Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, 1: 111-123; Kaşka, G. (2017). Pisidia Antiokheia’sında Hristiyanlık, SDÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 41: 21-33; Özhanlı, M. (2012). Pisidia Antiokheia Özelinde Roma Dönemi Kent Planaması. İçinde; B. Hürmüzlü, M. Fırat ve A. Gerçek (Editörler), Pisidia Araştırmaları 1. Sempozyum (ss. 155-175). Isparta: S.D.Ü. Arkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi.