Anemurium Antik Kenti

Doğal ve Kültürel Miras Antik Kent

Mersin’in Anamur ilçesinin sınırları içinde ilçe merkezinin yedi kilometre güneybatısında Kargagedik dağının güney ve doğu yamaçlarının denizle birleştiği yerdedir. Yaklaşık 2500 yıllı aşkın bir geçmişi olduğu düşünülen ve Rüzgârlı Burun anlamına gelen Anemurium antik kenti bulunduğu ilçeye adını vermiştir. Anemurium ile ilgili en eski yazılı belge MÖ IV. yüzyıl tarihine dayanmaktadır. Antik kentin adı ilk olarak bir liman kayıt defterinde geçmiştir. Bunun yanında günümüze elde edilen arkeolojik eserlerin hepsi Roma ve Bizans dönemine aittir. Bu bölge de Luvilerden Arzavalara, Arzavalardan Kilikyalılara, Hititlere, Asurlara, Pers, Roma, Bizans ve Araplara kadar birçok medeniyete uzun yıllar ev sahipliği yapmıştır. XII. yüzyılda ise Türk hâkimiyetine geçmiş, 1228’de Selçuklular, 1275’te Karamanoğulları Beyliği ve 1471 yılında ise Osmanlı Devleti yönetimine girmiştir. Antik kentin çevresi surlar ile çevrilidir. Yıllık ortalama 25.000 ziyaretçisi bulunan haftanın her günü saat 08:00–17:00 saatleri arasında ziyarete açık olan Anemurium antik kentinde 1960 yılında başlatılan bilimsel arkeolojik kazılar 1986 yılından sonra Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı adına Anamur Müzesi Müdürlüğü’nün başkanlığınca yapılmaya başlamıştır. 2016 yılından itibaren ise restorasyon ağırlıklı kazı çalışmalarına hız verilmiştir. Anemurium antik kentini yukarı ve aşağı Anemurium olarak iki alanda incelemek mümkündür. Muhteşem bir yapıda olan surlar, hamam, antik tiyatro, odeon, özel ev ile kilise aşağı kentte yer almaktadır. Bununla birlikte kentte çok sayıda mezar yapısından meydana gelen bir nekropolis alanı vardır. Bu alanlarda yapılan kazılarda bina tabanlarında mozaikler bulunmaktadır. Bu mozaiklerin bir kısmı müzede sergilenen bir kısmı da kopup kaybolmasını engellemek amacıyla restore edilerek muhafaza edilmektedir. Anemurium antik kentinin territoryumunda kalan alanda yapılan kazılardan çıkan kalıntılar yapının özelliği açısından yeterli veriyi bizlere sunmaktadır. Yapılan kazı çalışmaları sonucunda yapının bazilikal planlı üç nefli ve çift narteksli yapıda bir kilise olduğunu göstermektedir. Bu yapının Erken Bizans döneminde V. ve VI. yüzyıllarda inşa edildiği ileri sürülmektedir. Kilisenin yanında kent içinde MS III. yüzyılda inşa edilen su kemeri, MS III. yüzyılda iki adet, MS IV. ve V. yüzyıllarda inşa edildiği düşünülen iki adet olmak üzere toplam dört adet hamam, yaklaşık 1000 metrekarelik bir alanı kaplayan geometrik figürlerle süslenen Palaestra yapısı ve bu yapının yanında hafif meyilli bir tiyatro yapıları da kentin içinde bulunan önemli yapılardır.

Yararlanılan Kaynaklar

Beşaltı, K. ve Şahin, S. (2018). Dağlık Kilikya Kıyılarında Bir Erken Bizans Kilisesi: Pullu Kilisesi Kazı Çalışmaları ve İlk Bulgular, Amisos, 3(5): 359-370; Çetinsöz, B. C. ve Temiz, G. (Editör) (2018). Marka Kent Stratejileri ve Anamur. Mersin: Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları; Nas, G. E. (2015). Yörük Kültüründe Düğün Ölüm Adetleri ve Adlandırılmaları (Anamur Örneği), Journal of Turkish Language and Literature, 1(2): 25-32; Öniz, H. ve Karademir, M. (2018). Antalya ve Mersin İli Kıyıları Sualtı Araştırmaları 2016, Amisos, 3(4): 152-166.