Amik Ovası Arkeolojik Yüzey Araştırmaları
Arkeolojik Kazı Yüzey Araştırması
-
2020
Hatay il sınırları içinde yer almaktadır. Antakya-Kahramanmaraş grabeni olarak da isimlendirilen alanın güney ucundadır. Bu alan, kuzeyden Karasu vadisi, güneyden Antakya-Samandağ grabeni, doğudan Kurt Dağları, batı ve kuzeybatıdan Amanos Dağları, Kuseyr Platosu, Afrin Çayı Vadisi ve Suriye Platosu ile çevrilidir.
Bu ovanın oluşumu ile alakalı araştırmacılar farklı yorumlamalarda bulunmaktadırlar. Bazılarına göre bölge çek-ayır tipi bir havza, bazılarına göre fay kırılmasından kaynaklanan bir graben durumundadır. Amik Ovası Jeolojik olarak, çeşitli türden formasyonlarla çevrelenmiş bir haldedir. Bu formasyonlar; kuzey ve kuzeybatıda Paleozoyik ve Mesozoyik yaşlı kireçtaşları, batıda Mesozoyik yaşlı Kızıldağ ofiyoliti, güney ve batıda ise Tersiyer yaşlı kireçtaşları halinde kendini göstermektedir. Kuvaterner (dördüncü zaman) dolguları ise ova sınırlarında ve akarsu vadilerinde yayılmış bir halde bulunmaktadır.
Amik Ovası’nda Akdeniz iklimi etkileri mevcuttur; yazlar kurak ve sıcak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Ova, zengin su kaynaklarına sahiptir. Asi Nehri (Arantu-Orontes-Aksios), Karasu (Labatos), Muratpaşa ve Afrin (Oenoparas-Aprie) çaylarının taşıyarak getirdiği tortuların birikmesi ile oluşmuş olan ovanın aynı zamanda akıntısı bu akarsular tarafından sağlanmaktadır.
Amik Ovası’nın bulunduğu saha, doğal bitki örtüsü açısından da oldukça zengin bir alandır. Ovanın Amanos Dağları’na doğru olan kısmı belirli bitki örtüsünün kullanım alanı olarak dört bölgeye ayrılmaktadır;
Birinci bölge deniz seviyesinden 300 metre yükseğe kadar olan kesimdir, daha çok zeytin ve üzüm bahçeleri ile birlikte karışık tahıl ürünleri bulunmaktadır.
İkinci bölge 300-600 metre arasında bulunan orman alanları ile bağ ve bahçelerin görüldüğü alandır.
Üçüncü bölge 600-1800 metre arasındaki alandır. Burada sedir, karaçam ve köknar gibi ağaç türlerinin bulunduğu her zaman yeşil ormanları içeren alandır.
Dördüncü bölge ise 1800 metre ve daha yüksek alanları kapsamaktadır.
Amik Ovası’nda 1937, 1995 ve 2002 yılları arasında yapılmış olan arkeolojik yüzey araştırmalarında Paleolitik yerleşimlerin varlığını ortaya çıkmış, toplam 236 höyük (yerleşke) tespit edilmiştir. Fakat bu sayı, uydu görüntüsü üzerinden yapılan analizler sonucunda 148 höyüğe düşmüştür. Bunun sebebi, höyüklerin bazılarının toprak altında olması, bazılarının da tarım alanı olarak düzleştirilmelerinden kaynaklanmıştır. Reyhanlı yakınlarında bulunan Vadi El Hama höyüklerinde ve Cüdeyde Höyüğü’nde yapılmış olan kazılarda Neolotik döneme ait köy topluluklarının izine rastlanmıştır. Tel Cüdeyde, Tell El-Şeyh, Tell Kurdu, El-Akrad, Tabara Çatalhöyükte yapılan kazı çalışmalarında, Kalkolitik dönemde olan yerleşmenin varlığı ortaya koyulmaktadır. Tunç Çağına ait yerleşim izlerine ise Tell Cüdeyde, Tell Deheb, Tell Tainat ve Tell Acçana höyüklerinde rastlanmıştır. Bu dönemde Amik Gölü ve yakın çevresindeki yerleşmeler, Acçana olan beyliğine aittir. Bu beylik iç işlerinde bağımsız olmasına rağmen dış işlerinde Yamhad Krallığı’na bağlıdır. Daha sonraları Hitit egemenliğine giren Acçana Beyliği, Hitit devleti zayıflayınca Amik Ovası ve çevresindeki beyliklerle birleşerek (Reyhanlı yakınlarındaki Çatalhöyük) olan Hattena Krallığı’na bağlanmıştır.
Tunç Çağı sonrası Amik Ovası'nda, kesintisiz bir yerleşim gerçekleşmiştir. Roma İmparatorluğu’nun Roma ve İskenderiye’den sonra üçüncü büyük kenti olmuş, aynı zamanda Doğu Roma’ya başkentlik yapmıştır. Bölge Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı egemenliğine girmiş ve 1918 yılına kadar Halep Vilayeti ’ne bağlı kalmıştır. Ardından 1939 yılında ise anavatana katılmıştır.
Yararlanılan Kaynaklar
Korkmaz, H., Gürbüz, M. (2008). Amik Gölü’nün Kültürel Ekolojisi, Marmara Coğrafya Dergisi, 17:1-26. İstanbul; Özşahin, E., Kaymaz, Ç. K. (2013). Coğrafi Bir Değerlendirme: Amik Ovası (Hatay) Höyükleri, Uluslararası Çağlar Boyunca Hatay ve Çevresi Arkeolojisi Sempozyumu Bildirileri. Mustafa Kemal Üniversitesi Yayınları, No: 52: 29-42; Turoğlu, H. (2013). Amik Ovası Taşkın Problemi: Önleme Çalışmaları, Tartışma ve Öneriler, İçinde; Öner, E. ‘Editör), Prof. Dr. İlhan KAYAN’a Armağan (ss. 791-802). İzmir: Ege Üniversitesi Yayınları, Edebiyat Fakültesi, Yayın no: 181.