Yayla Turizmi

Kavram Turizm Çeşitleri Üretim Yönetimi ve Pazarlama Coğrafya

Kitle turizmi özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hızlı bir gelişme gösterdi, ulaşım ve iletişim alanında yaşanan ilerlemelerin yanı sıra paket tur pazarlama yaklaşımıyla, hâkim turizm türü olma özelliğini güçlü bir şekilde günümüze kadar korudu. Son 50 yıllık süreçte ortaya çıkan ekonomik, sosyal ve teknolojik değişimler ise turizm kavramında da bazı dönüşümlerin gerçekleşmesine zemin hazırladı. Söz konusu dönüşüm ile birlikte, özellikle sanayileşmiş ülkelerde giderek yaygınlaşan ve daha çok alternatif turizm olarak değerlendirilen kültür turizmi, inanç turizmi, sağlık turizmi, kırsal turizm ve ekoturizm gibi geleneksel kitle turizminden farklı olarak doğayla daha barışık ve yerel kültürlere saygılı yeni turizm türleri gelişmeye başladı. Sürdürülebilir turizm yaklaşımı kapsamında 1980 yılından itibaren gelişme gösteren yeni ya da alternatif turizm türlerinden biri de kırsal turizmdir. Turizm terminolojisi incelendiğinde kırsal turizmin köy turizmi, çiftlik turizmi, tarımsal turizm, yayla turizmi ve ekoturizm gibi farklı isimlerle ifade edildiği görülmektedir. Kırsal alanlardaki tüm turizm faaliyetleri olarak tanımlanan kırsal turizm, öncelikli olarak Avrupa kıtasında ortaya çıktı. Kırsal yerleşmelerin geliştirilmesinde alternatif bir kalkınma yaklaşımı olarak görülen kırsal turizm alanında Fransa, İtalya, İspanya, Almanya, İngiltere, İsviçre ve Avusturya önde gelen ülkelerdir.

Kırsal turizm etkinliklerinden biri de yayla turizmidir. Yazları ailelerin hayvansal ürünler üretmek üzere çıktıkları, orman içi ya da orman üstündeki Alpin çayırlık sahalarda yarı göçebelerin kurdukları, serin ve temiz havası nedeniyle daha çok yaz mevsiminde nüfuslanan geçici yerleşmeler yayla olarak tanımlanmaktadır. Ana hatlarıyla hayvancılık ve tarım amaçlı olarak sürdürülen yaylacılık, sağlıklı bir ortamda bulunmayı da kapsamaktadır. Yayla turizminin odak noktasını sıcaklığın ve nemin yüksek olduğu alçak kuşaktan, daha yüksek ve serin alanlara doğru yer değiştirme hareketi oluşturmaktadır. Yayla turizmi açısından en elverişli yükselti kuşağı, insan sağlığı için ideal sıcaklık ve basınç koşulları taşıyan 800-2.000 metre aralığıdır. Diğer taraftan yaylalar, bitki örtüsü özellikleri, yaban hayatı varlığı, göl, şelale ve kanyon gibi doğal çekicilikleri yanında yerel mimarinin nispeten daha iyi korunduğu geleneksel kır yaşantısıyla ekoturizm açısından uygun ortam özellikleri taşımaktadır. Kıyılarda yoğunlaşan kitle turizminin aksine yayla turizminin küçük gruplarla, daha geniş zamanda ve esnek programlarla yapılması uygundur. Yaylalar çevre duyarlılığı fazla, sakin ortamlardan hoşlanan, doğasever turistler için önemli destinasyonlardır.

Türkiye’de dağlık alanların fazlalığı ve geleneksel yaylacılık etkinliklerinin yaygın olması, yayla turizmi açısından da büyük bir potansiyelin oluşmasına imkân tanımıştır. Doğu Karadeniz dağları, yayla turizmine en uygun koşullara sahip dağlık alan özelliği göstermektedir. Burada fazla sayıda yaylanın varlığı, sözü edilen yaylaların yeşil turizm, klimatizm (iklim ile tedavi), termalizm, alpinizm ve ahşap yerel mimari örnekleriyle kırsal turizme uygun olması güçlü yönler olarak gösterilmektedir. Söz konusu sahada Ordu (Perşembe ve Çambaşı), Giresun (Bektaş ve Kümbet), Trabzon (Hıdırnebi ve Kadırga), Gümüşhane, Rize (Ayder) ve Artvin (Kafkasör) illerinde turistik işlevleri gelişmiş çok sayıda yayla bulunmaktadır. Doğu Karadeniz yaylaları daha çok iç turizme hizmet etmektedir. Özellikle geleneksel yayla şenlikleri, bölgedeki turistik aktiviyeti olumlu etkilemektedir. Son yıllarda Orta Doğu ülkelerinin başta Trabzon olmak üzere Doğu Karadeniz’e olan yoğun ilgisi, yayla turizmine de olumlu yönde yansımaktadır. Toros Dağları, yayla turizmi bakımından, yüksek potansiyele sahip bir diğer saha özelliği taşımaktadır. Akdeniz Bölgesi’nde Antalya, Mersin, Adana, Osmaniye ve Hatay turistik yaylaların en fazla bulunduğu illerdir. Özellikle Antalya çevresindeki bazı yaylalar, deniz turizmine katılanlar için düzenlenen günübirlik turlarla alternatif bir etkinlik olarak değerlendirilmektedir. Nitekim Türkiye’de deniz turizmine alternatif oluşturulması ve turizm sezonunun uzatılması amacıyla bazı turizm politikaları geliştirilmektedir. Bu konudaki temel strateji, yayla eksenli turizm gelişimi yerine, yayla yerleşmelerinin diğer turistik etkinlikleri destekleyen bir unsur olarak değerlendirilmesi ve turistlerin konaklama sürelerinin uzatılması şeklindedir.

Türkiye’de yayla turizmi, devletin destekleri sonucunda, 1990 yılından itibaren önem kazanmaya başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Antalya (1), Gaziantep (1), Giresun (3), Ordu (6), Rize (2), Sinop (3), Tokat (1) ve Trabzon (4) illerinde toplam 21 yayla turizm merkezi ilan edildi. Bu yaklaşımla kırsal alanda yaşayan nüfusun turizm sektöründen gelir sağlaması, turizm yatırımlarına uygun yayla merkezlerinin belirlenmesi, sürdürülebilir yayla turizmi için ürün çeşitliliğinin oluşturulması ve yayla turizmine katılabilecek turist profillerinin saptanması amaçlanmaktadır. Yine turizmin geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi yaklaşımı kapsamında hazırlanan Türkiye Turizm Stratejisi’nde (2023), Samsun ile Hopa arasındaki kuşak yayla turizmi gelişim koridoru olarak belirlendi.

Kırsal turizm içerisinde değerlendirilen yayla turizminin alternatif turizm etkinliği olarak gelişimini sürdüreceği öngörülmektedir. Yayla turizminin geleneksel olarak sürdürüldüğü Türkiye’de, yayla turizmi açısından bazı olası sorunlara dikkat edilmelidir. Yayla alanlarında geleneksel hayvancılık ekonomisinin önem kaybetmesi, doğal bitki örtüsünün tahrip edilmesi, artan çevresel bozulmalar ve kirlilik, yaylalardaki mülkiyet sorunları, yerel mimarinin yok olmaya yüz tutması ve doğal ortamla uyumlu olmayan aşırı yapılaşma, ulaşım ve konaklama eksiklikleri yayla turizminde çözüm bekleyen temel sorunlardır. Bu amaçla koruma kullanma dengesini önceleyen sürdürülebilir bir yayla turizmi için devletin mutlaka teşvik ve denetim görevini eksiksiz yürütmesi büyük önem taşımaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Aydın, O. (2012). AB’de Kırsal Turizmde İlk 5 Ülke ve Türkiye’de Kırsal Turizm, KMÜ Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 14(23): 39-46; Doğanay, H. (2017). Coğrafya Bilim Alanları Sözlüğü. Ankara: Pegem Akademi Yayınları; Doğaner, S. (2001). Türkiye Turizm Coğrafyası. İstanbul: Çantay Kitabevi; http://yigm.ktb.gov.tr, (Erişim tarihi: 19. 07. 2019); Kültür ve Turizm Bakanlığı, (2007). Türkiye Turizm Stratejisi (2023). Ankara: http://ktb.gov.tr, (Erişim tarihi: 02.03.2021); Soyak, M. (2013). Uluslararası Turizmde Son Eğilimler ve Türkiye’de Turizm Politikalarının Evrimi, Marmara Sosyal Araştırmalar Dergisi, 4: 1-18; Yılmaz, G. Ö. ve Gürol, N. K. (2012). Balıkesir İlinin Kırsal Turizm Potansiyelinin Değerlendirilmesi, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 14(23): 23-32.