Yapı Kredi, 1944 yılında Kâzım Taşkent tarafından kurulmuştur. Taşkent, kültür ve sanat müşavirliği adında bir bölüm kurmuş ve bu  görevi gerçekleştirmek üzere Vedat Nedim Tör'ü seçmiştir. Bu bölümde çalışanlar arasında İbrahim Hakkı Konyalı ve Şevket Rado'da yer almakatdır. 1953 yılı itibariyle koleksiyonlar oluşturulmaya başlanır.

Yapı Kredi Müzesi binası 1958 yılında Paul Schmitthener  tarafından inşa edilmiştir. 1992 yılından beri faaliyet göstermektedir. Bina 2014 yılında yenilenmek üzere kapatıldıktan sonra tekrar 2017 yılında açılışı gerçekleşmiştir. Yenileme çalışmaları Teğet Mimarlık tarafından yapılan müzede resim, heykel, fotoğraf, arkeoloji ve kültür gibi birçok alanda yaratılmış olan eserler korunmakta ve sergilenmektedir. Müze binasının hizmetleri arasında sinemadan, edebiyata, fotoğrafçılıktan çocuklar için okuma ve drama etkinliklerine kadar birçok etkinlik yer almaktadır. Müze binası beş katlıdır. Giriş katında Yapı Kredi Yayınları kitapları bulunmaktadır.  Kitapevinin içindeki asma katta okuma alanları yer almaktadır. Birinci katında sikke koleksiyonlarının sergilenirken, ikinci ve üçüncü katına gelindiğinde sanat galerileri ziyaretçi ile buluşmaktadır. Dördüncü katında tiyatrodan söyleşiye, performanstan  film gösterimine kadar çeşitli alanlarda etkinlikler sunulmaktadır. Sonuncu katta ise yaklaşık olarak 80 bin kitap bulunan bir kütüphane yer almaktadır.

Birinci katında bulunan sikke koleksiyonunda 55.000 bin üzerinde eser yer almaktadır. Sikke koleksiyonunun iskeletini islam devletler paraları oluşturmaktadır. Ayrıca sikkeler kronolojik da Antik Yunan, Roma, Cumhuriyet Dönemi gibi çeşitlilik göstermektedir. Sikkelerin bulunduğu coğrafya ise Atina, Bergama, Roma, İstanbul, Arap Yarımadası, İspanya gibi kent ve bölgelerdir.

Etnografik eserler arasında ise Türk-İslam Dönemi'ne ait eserler yer almaktadır. Eserler, XVI. yüzyıldan başlayıp farklı dönemlere tarihlenmektedir. Üzeri altın ile kaplanan bakır eşyalara tombak denmekte ve bu tombak eşyalar Osmanlı'nın XVI. yüzyılından itibaren sivil ve askeri alanda kullanılmıştır. Diğer eşyalar arasında gümüş eserler yer almaktadır. Gümüş malzemesi yaklaşık olarak MÖ dördüncü binyıldan itibaren kullanılmaktadır. Osmanlı'da da süs eşyaları kullanımında gümüş sıklıkla kullanılan bir hammaddedir. Müzede küpe kolye gibi takılar; tepelik, kemer gibi aksesuarlarla birlikte kupadan şamdana, hamam tasından fincan zarfına kadar birçok farklı gümüş eser yer almaktadır.

Bir diğer koleksiyon ise cep saatleridir. Saatler  binlerce yıldır insanlık tarafından kullanılmaktadır. Saatlerin en eski formu olan güneş saatinden mekanik saatlere kadar geniş bir yelpazesi vardır. Osmanlı'da da oldukça ilgi gören bir meslek dalıdır. Müzenin sergisinde yer alan saatlerin neredeyse hemen hemen hepsi Avrupa'da üretilip kullanılması için Osmanlı topraklarına getirilen cep saatleridir.

Özel Atatürk Bölümü'nde ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kişisel eşyları yer almaktadır. Burada sergilenen önemli eserler arasında Kâzım Taşkent'in Atatürk'e hediye etmiş olduğu cep saati, Ürdün Kralı'nın Mustafa Kemal Atatürk'e hediye ettiği müzikli sigara kutusu, Atatürk'ün annesine, kardeşine ve Falih Rıfkı Atay'a kendi el yazısıyla yazmış olduğu mekturplar yer almaktadır.