Aktif halde bulunan volkanik bir dağın tektonik hareketler sonucunda püskürttüğü lav, kül, tüf ve taşlardan oluşan yamaçlarında, kullanılan kayma aracının türüne göre ayakta ya da oturularak yapılan bir ekstrem spordur. Bu tehlikeli sportif eylemin ilk kez kimin tarafından gerçekleştirildiği konusunda ise kaynaklar iki farklı isme odaklanmaktadır. Söz konusu isimlerden ilki ABD vatandaşı ve National Geographic Channel muhabiri Zoltan Istvan, diğeri ise Avustralyalı tur rehberi Darryn Webb’dir. Bazı kaynaklar 2002 yılında Istvan’ın Vanuatu Cumhuriyeti’ne bağlı Tanna Adası’ndaki Yasur Yanardağı eteklerinde ilk kez bu sporu bulduğunu ve popülerleşmesine öncülük ettiğini aktarırken, bazı kaynaklar da 2005 yılında Orta Amerika ülkesi Nikaragua’daki Cerro Negro Yanardağı’nın yamaçlarında Webb tarafından icat edildiğini belirtmektedir. Adı geçen bu iki yer dışında yanardağ sörfünün yapıldığı üçüncü bir coğrafi mekan ise Endonezya’da yer alan Bromo Yanardağı’dır. Ancak sıralanan dağlar arasında Cerro Negro Yanardağı yükseklik, yamaçlarındaki kül yoğunluğu ve erişim gibi sahip olduğu kolaylıklar nedeniyle bu sporu yapmak isteyen turist ziyaretçiler için birinci sırada yer almaktadır. Kızakları ya da snowboardları ile bir araç olmaksızın yanardağın zirvesine macera aramak üzere tırmanan ziyaretçi turistler saatte 80 kilometre hıza ulaşabilecek bir şekilde kalın kül tabakasıyla kaplı yamaçlardan aşağıya kaymaktadır. Kayak genellikle aktif halde bulunan yanardağ yamaçlarında yapılsa da, söz konusu yanardağların püskürtme ve lav atma gibi hareketler açısından uykuya geçtiği aralıklar kayak için en uygun zaman olarak görülmektedir. Bunun yanı sıra yanmayı önleyici özel elbiseler giyilerek yanardağın püskürtme yaptığı aktif zaman aralığında da kaymayı tercih eden adrenalin tutkunlarına rastlanmaktadır. 2011 yılında 10 binin üzerinde kişi tarafından deneyimlenen bu spor, her yıl düzenlenen yarışmalarla da süreklilik kazanmaktadır.