-
2025
Üsküdar, İstanbul’un Asya kıtasındaki en köklü yerleşim merkezlerinden biri olup, tarihi MÖ 1200’lü yıllara kadar kesintisiz bir şekilde uzanmaktadır (Eyice 2003; Karakaya, 2012). Arkaik dönemlere dayanan bu kadim yerleşim, farklı medeniyetler tarafından çeşitli isimlerle anılmıştır. Özellikle “altın şehir” anlamına gelen Khrysopoli ve Roma döneminde kullanılan Scutari adlarıyla bilinen Üsküdar, İstanbul’un Asya topraklarına açılan kapısı olarak tarih boyunca stratejik önem taşımıştır (Eyice 2003; Haskan 2001).
İstanbul’a ve Boğaziçi’ne hakim konumuyla Üsküdar, tarih boyunca İstanbul’u elde etmek amacıyla yola çıkan orduların ilk duraklarından birisi olmuştur. Osmanlı Devleti’nin Asya kıtasına açılan en önemli yolların başı olarak Üsküdar, önemini korumuştur. Sultanlar, sadrazamlar ve sefere çıkan Osmanlı orduları, Asya topraklarına geçişlerini Üsküdar sahillerindeki iskeleler aracılığıyla gerçekleştirmiştir (Haskan 2001).
Osmanlı döneminde Üsküdar sahillerinde Mum, Kayık, Büyük, Kavak ve Harem başta olmak üzere toplamda on dört iskele bulunmaktaydı (Haskan 2001). Bu iskeleler arasında özellikle günümüzde de vapur iskelesi olarak kullanılan Büyük İskele dikkat çekmektedir. İstanbul’un en eski ve büyük iskelelerinden biri olan Üsküdar İskelesi, kentin tarihi merkezindeki konum ve kültürel mirasıyla öne çıkmaktadır.
Üsküdar İskelesi, ilk olarak 1710 yılında inşa edilmiş ve 1760-61 yıllarında yenilenmiştir. Şirket-i Hayriye döneminde sonrasında çeşitli düzenlemelerle günümüzdeki mimari görünümüne kavuşan iskele, Osmanlı döneminde Surre Alayı’nın karaya çıktığı ve Bağdat ile kutsal beldelere uzanan yolların başlangıç noktası olması nedeniyle “Bağdat İskelesi” olarak da bilinmekteydi (Timuroğlu 1991). Kabataş, Beşiktaş, Eminönü ve Ortaköy’e düzenli seferleri yapılan Üsküdar iskelesinden Boğaziçi’nin Avrupa ve Anadolu yakasına deniz ulaşımı sağlanmaktadır (Url-1).
Üsküdar İskelesi, Üsküdar’ın tarihi ve kültürel kimliğini simgeleyen Mihrimah Sultan Camii ve III. Ahmet Çeşmesi’nin karşısında yer almakta olup, aynı zamanda şehrin modern ulaşım altyapısını temsil eden Marmaray istasyonunun hemen yakınında bulunmaktadır. Boğaziçi’ne uzanan deniz hatlarının önemli bir aktarım noktası olan iskele, Halkalı-Gebze Marmaray ve Üsküdar-Çekmeköy Metro hatlarına yakınlığıyla da kentsel ulaşımda önemli bir merkezdir.
Boğaziçi’nin en yoğun iskelelerinden biri olma özelliğini sürdüren Üsküdar İskelesi, tarihi ve kültürel mirasıyla hem yerli hem de yabancı ziyaretçilere hizmet vermeye devam etmektedir. Sahip olduğu kentsel hafıza ve modern kent yaşamındaki işlevselliği, Üsküdar İskelesi’ni İstanbul’un önemli kentsel odak noktalarından biridir.
Referanslar
Eyice, S. (2003). Fetih'ten önceki Üsküdar. İçinde; Üsküdar Sempozyumu I Bildiri Kitabı 23-25 Mayıs 2003); Haskan, M. N. (2001). Yüzyıllar Boyunca Üsküdar (Üçüncü Cilt). İstanbul: Üsküdar Belediyesi; Timuroğlu, N. (1991). İstanbul Ansiklopedisi, Cilt-5: 325-330. İstanbul: Tarih Vakfı; Url- 1: https://sehirhatlari.istanbul/tr/seferler/ic-hatlar/istanbul-ici-hatlar-26, (Erişim, 27.02.2025)
Ayrıntılı bilgi için bakınız
https://sehirhatlari.istanbul/tr/seferler/ic-hatlar/istanbul-ici-hatlar-26, (Erişim tarihi: 27.02.2025)