Ulusal Gelir

Kavram Ekonomi Kamu Yönetimi

Ulusal (milli) gelir hesaplarını konu edinen çalışmalar XVII. yüzyılın sonlarına kadar gitmektedir. İlk ulusal gelir hesapları Britanya, kıta Avrupası ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yapıldı. Keynes’in A Treatise on Money adlı kitabıyla birlikte, ulusal gelir hesaplarına duyulan gereksinim ve ilgi başta ABD olmak üzere birçok ülkede arttı. Ulusal gelirin hesaplanmasının önemini artıran bir başka gelişme de 1929 yılının sonbaharında başlayan Büyük Buhran’dır. Bu buhranın aşılması ve ekonominin canlanması için Keynes ve pek çok iktisatçı talep yönlü maliye politikası önerdi. İktisatçılar, kamu harcamalarındaki artışın ulusal gelir üzerindeki etkisini hesaplamak için uygulamalı çalışmalar yaptılar.

Ulusal gelir, belirli bir zaman dilimi boyunca bir ekonomideki toplam faktör kazançlarının akışını temsil eder ve ekonomik teoride üretim ve dağıtım bağlamında önemlidir. Ulusal gelir, bir ülkenin vatandaşlarının ekonomiye katılarak kazandıkları tüm paranın toplamıdır. Bir birey için kişisel gelirle benzer şekilde bir ulus için temel bir istatistiktir. Ülkenin üretken kapasitesi, ekonomik istikrarı ve işsizlik durumu hakkında bilgi verir.

Ulusal Gelir tahminleri, ekonomistlere bir ekonominin performansının analizinde güçlü bir araç sunar. Bu nedenle, güvenilir ve doğru tahminlerin ölçülmesi gerekmektedir. Bir ülkenin ulusal geliri mal ve hizmet akışı, gelir akışı ve harcama akışı olarak üç farklı şekilde hesaplanabilir.

Ulusal gelir tüketim harcamaları, yatırım harcamaları, hükümetin harcamaları ve ticarette net gelirlerin (ihracat eksi ithalat) toplanmasıyla elde edilir. Birlikte ele alındığında, tüketim, yatırım ve hükümet harcamaları olası tüm harcama biçimlerini kapsar ve harcanan tüm paranın biri tarafından gelir olarak alınması gerekir. Gelir ve harcama arasındaki tek olası tutarsızlık, bazı gelirlerin ticaret açığı nedeniyle ekonomiyi terk etmesi veya bir ticaret fazlası nedeniyle ekonomiye girmesi nedeniyle ortaya çıkar ve ihracat eksi ithalat terimi bununla ilgilidir. Tüm dünya düzeyinde ticaret fazlası veya açığı yoktur, çünkü tüm ticaret hesaplarının toplamı mükemmel bir denge oluşturmalıdır; bu durumda denklem basitçe tüketim harcamaları, yatırım harcamaları ve hükümetin harcamaları toplamı olarak yazılabilir.

Ulusal geliri yüksek olan ülkelerin turizm talebinin de yüksek olması beklenir, ancak kişi başına ulusal gelir ile turizm talebini ilişkilendirmek daha doğrudur. Kişi başına ulusal geliri yüksek olan ülkelerde turizm talebinin yüksek, düşük olanlarda ise talebin az olduğu görülmektedir.

Referanslar

Chakraborty, K. S. (2010). Macroeconomics. Himalayan Books; Dorman, P. (2014). Macroeconomics. Londra: Springer; Keynes, J. M., Moggridge, D. E. ve Johnson, E. S. (1971). The Collected Writings of John Maynard Keynes. Londra: Macmillan; Mankiw, N. G. (2007). Principles of Economics (Dördüncü Baskı). Thomson Southwestern; Uygur, E. (2015). Keynes; İstatistik, Ekonomik İstatistikler, Ulusal Gelir ve Ekonometri, http://www.tek.org.tr/files/disc/dt24.pdf, (Erişim tarihi: 25. 08. 2020).