Türk ve İslâm Eserleri Müzesi

Müze Etnografya Müzesi

(Sultanahmet, İstanbul, 1914 - )

İstanbul’un Fatih ilçesinde, Atmeydanı Caddesi'nin üzerinde yer almaktadır. Müze ilkin 1914 yılında İslâm-Osmanlı eserlerini sergilemek üzere Evkâf-ı Hümâyun Nezâreti’ne bağlı olarak Evkâf-ı İslâmiye Müzesi adı ile kuruldu. 1924 yılında Evkaf Nezâreti’nin kaldırılmasıyla Vakıflar İdaresi’nden ayrılarak Maarif Vekâleti’ne bağlanan müze, 1926’dan sonra Türk ve İslâm Eserleri Müzesi adıyla Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü’nün bir şubesi olarak çalışmalarına devam etti. Müze ilk ziyarete açıldığı 1914 yılından 1983 yılına kadar Süleymaniye Camii Külliyesi imaret binasında hizmet verdi; daha sonra bugünkü yerine, Kanuni Sultan Süleyman’ın vezir-i âzâmı olan İbrahim Paşa’ya tahsis edilen, Osmanlı mimarisinin en erken tarihli sivil yapı örneklerinden olan saraya taşındı.

Müze, başarılı koruma ve sergileme çalışmalarından ötürü 1984 yılında Avrupa Yılın Müzesi başarı ödülüne, genç kuşaklara sanatı sevdirme çabalarından dolayı ise UNESCO özel teşvik ödülüne lâyık görüldü. 2014 yılında müze binası ve sergi salonlarında, müzenin kuruluşunun 100. yılı nedeniyle renovasyon gerçekleştirildi.

Müzede VIII. yüzyıldan XX. yüzyıla uzanan dönem arasına ait, Türk ve İslâm sanatından 40 bin eseri aşan geniş bir koleksiyon bulunmaktadır. Koleksiyonda halı, kilim, seccade gibi dokuma eserlerin yanı sıra; pişmiş toprak, çini ve cam işleri, ahşap eserler, madeni eserler, taş oyma eserler ve kitabeler, hat örnekleri ve el yazmaları yer almaktadır. İslâm coğrafyasının hemen her döneminden seçkin örneklerin yer aldığı el yazmaları koleksiyonu, sayısı 18.298’i bulan eser sayısıyla müzenin en önemli koleksiyonlarından birini teşkil etmektedir. Bu ünik koleksiyon, İslâm sanatına ait en erken döneme tarihlendirilen parşömen üzerine yazılmış Kur’ân-ı Kerim folyoları ve rulolarını, İslam cilt sanatının en eski örneklerini içerir. Müzede ayrıca Şam’ın sosyo-kültürel tarihine ilişkin on binlerce belgeden oluşan Şam Evrakları koleksiyonu bulunmaktadır.

Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nde, Konya Kılıçarslan Sarayı gibi artık mevcut olmayan yapılara ait alçı kabartmalar yer alıyor. Artuklu dönemine ait Cizre Ulu Camii’nin iki kanatlı ahşap iskelet üzerine tunç plakalarla kaplanmış, pirinç çubuk ve levhalarla süslenmiş kapısı, müze koleksiyonundaki önemli eserler arasındadır. Kapının, ortada bir aslan başı ile birbirine bağlı iki ejder motifi ile dekore edilmiş orijinal kapı tokmakları ve sülüs hat ile yazılmış, bronz döküm kabartmalı kitabesi dikkati çekmektedir.

Türk ve İslâm Eserleri Müzesi binası olan İbrahim Paşa Sarayı, geç antik çağa ait hipodromun kalıntıları üzerine inşa edildiği için, müzede hipodromun kalıntılarının bir kısmı ayrı bir salon içinde teşhire açıldı. Diğer seksiyonlar Müzenin Kurucuları, İslâm Arkeolojisi: Samarra ve Rakka, Şam Evrakları, İslam coğrafyasında ortaya konan sanat: Emevî, Abbâsi, Selçuklu, Eyyûbi, Fatımî, Artuklu, İlhanlı, Memlük, Timurlu, Safevi, Kaçar, Anadolu Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemleri ile Etnoğrafya bölümlerine ayrılarak, teşhirini gerçekleştirmektedir.

Müze, 13 farklı medeniyet ve dönem başlığında gruplandırılmıştır. Bu gruplama yapılırken eser boyutları ve özellikleri göz önünde bulundurulmuştur. Halılar ve büyük boyutlardaki ahşap ve taş eserler Divanhane bölümünde, daha küçük boyutlardaki eserler ise birbirine bağlı olan odalarda sergilenmektedir.

Dünyanın en zengin Türk halı sanatı koleksiyonuna sahip müzenin halı bölmünde XII. yüzyıla ait nadide Selçuklu halı örnekleri ile birlikte, XV. yüzyıl seccade ve hayvan figürlü Anadolu halıları, Osmanlı döneminden XVI.-XVIII. yüzyıl arasına ait Uşak, Bergama, Saray halıları, Lâdik, Gördes, Kula, Milas, Konya, Kafkas bölgesi seccadeleri sergilenmektedir. Müzenin halı koleksiyonunda 1.700 civarında eser bulunmaktadır. Erken İslâm sanatına ilişkin çok önemli bulgular veren ve Birinci Dünya Savaşı öncesi Osmanlı toprağı olan bölgelerde, Abbâsî Halifesi Mu‘tasım’ın başşehri Samarra ve Emevî Devleti’nin önemli merkezi Rakka’da yapılan arkeolojik kazılardan elde edilen buluntular da müzenin koleksiyonunun değerli bir bölümünü oluşturmaktadır.

Türk ve İslâm Eserleri Müzesi nadide Türk ve İslâm eserlerini içeren dünyanın tek müzesi olma özelliği ile ön plana çıkmaktadır. Müzenin her bölümü, koleksiyonlarındaki eser zenginliği ile tek başına bir müze oluşturabilecek özelliktedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Bozcu, M. M. (2017). Türk ve İslam Eserleri Müzesi Taş Eserler Koleksiyonu (Yayımlanmamış doktora tezi). İstanbul: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı; Güldöşüren, A. (2014). Süheyl Ünver’in Gözüyle Âsâr-ı Atika’ya Bir Seyahat, 1453 İstanbul Kültür ve Sanat Dergisi 19, 19-22; Kerametli, C.Güvemli, Z. (1974). Türk ve İslam Eserleri Müzesi. İstanbul: Ak Yayınları; Sunter, S.Nuhoğlu, M. (2016). Tarihi Bir Yapının Müze Olarak İşlevlendirilmesi İbrahim Paşa Sarayı-Türk ve İslam Eserleri Müzesi Örneği, İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi 5(8), 2422-2435; Şahin, S. (2009). Türk ve İslam Eserleri Müzesi Emevilerden Osmanlılara 13 Asırlık İhtişam. İstanbul: Kaynak Yayınları.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Ölçer, N. (2012). Türk ve İslâm Eserleri Müzesi. İçinde; TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt-41 (ss. 543-544). Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları.