Turizmde Güvenlik Algısı
Kavram Üretim Yönetimi ve Pazarlama Sosyoloji Psikoloji Kamu Yönetimi
-
2020
Turistin güvenlik algısı, olumlu ya da olumsuz yönde gelişerek, turistik bölge seçimine etki edebilir. Bu algı turistin kişisel değerlendirmesiyle önyargı biçiminde oluşabileceği gibi, turistin turistik bölgede karşı karşıya kaldığı ya da şahit olduğu tehlikeler ve riskler nedeniyle ortaya çıkan mağduriyetler ve suç korkusu sebebiyle de oluşabilmektedir. Turiste ya da çeşitli hedef-kitlelere yönelik objektif ya da manipülatif bilgilendirmeler, uyarılar ve tavsiyeler de turistlerde bu algının oluşmasına yol açabilir. Bu nedenle turizm sektöründe birbirinin rakibi olan devletler, kuruluşlar, işletmeler vb. turizm politikalarını tayin ederken ve politikaların başarılması uğrundaki hedefleri ve stratejileri belirlerken turistik bölgelere ilişkin güvenlik algısını olumlu yönde geliştirme ve olumsuz güvenlik algısını yok etme çabası içerisine girerler. Güvenlik algısının olumlu yönde oluşmasına ve muhafazasına katkı sağlayabilmek için kullanılabilecek çeşitli stratejiler vardır. Ülkenin ve turistik bölgenin “genel güvenlik mimarisinin niteliği”, işleyen güvenlik yapılanmasının unsurları ve güvenlik tedbirlerinin görünürlüğü en bilinen stratejilerdendir. Bu stratejilerden güvenlik tedbirlerinin görünürlüğü konusunda farklı anlayışlar mevcuttur. Güvenlik tedbirlerinin görünür olmasının turistlerin güvenlik algısına olumlu yönde etki edebileceği de, olumsuz yönde etki edebileceği de değerlendirilmektedir. Konu üzerinde farklı değerlendirmeler bulunması, güvenlik algısının standart yaklaşımlarla yönetilmesindeki güçlüklerin göstergesi sayılabilir. Bu nedenle güvenlik algısının başarılı biçimde yönetilmesi disiplinler arası çalışmalar gerektirir.
Bu çalışmalar İngilizcedeki security kavramını karşılayan güvenlik ihtiyaçlarının ve buna ilişkin memnuniyetlerin yanında, safety kavramını karşılayan güvenlik ihtiyaçlarını ve memnuniyetlerini de dikkate alacak şekilde gerçekleştirildiğinde turistin güvenlik algısının başarılı biçimde yönetilmesi mümkün hâle gelebilir. Başka bir ifadeyle, turistlerin sadece dolandırıcılık, cinayet, taciz, terör, sokak çeteleri vb. gibi tehlikelerden korunma ihtiyaçlarını değil, onların hava kirliliğinden, trafik kazalarından, sağlık kurumlarındaki yanlış tıbbî müdahalelerden, aşırı sıcaklardan vb. korunma ihtiyaçlarının karşılanması da önemli görülmelidir. Ancak turizmde güvenlik algısı turistlerin sadece can ve mal güvenliklerine ilişkin tehdit algılamalarına ya da memnuniyetlerine içkin değildir. Onların finansal durumlarını etkileyen ve maddî kayıplar yaşamalarına sebep olan hususlara, sosyo-psikolojik huzurlarına, zamanlarını nasıl yönetmiş olduklarına, kendilerine sunulan hizmetlerin niteliğine vb. ilişkin değerlendirmeleri ve yargıları da güvenlik algısının unsurlarıdır. Turisti gizli ya da açık şekilde huzursuz etmeyen, bilinen ya da bilinmeyen nitelikte maddî ve manevî kayıplar yaşamasına sebep olmayan her olgu, olay, durum, müdahale, yaklaşım, çözüm vb. olumlu güvenlik algısının gelişmesine katkıda bulunabilir.
Güvenlik algısı ülkelerin ve ülke insanının kimliklerinden, ülkelerdeki siyasal rejimin niteliğinden, ülkelerin sosyo-kültürel ve ekonomik gelişmişliklerinden, ülkelerin coğrafî konumundan ve ikliminden, ülkeler hakkında medya platformlarında yer alan haber ve bilgilerden, turistik bölgelerin ülkedeki yerleşik konumundan, daha önce o bölgeyi ziyaret etmiş olan kişilerin değerlendirmelerinden vb. etkilenebilir. Radikal grupların varlığı, terör olayları, yaygın ulus-ötesi ve adi suçlar, bireysel silahlanmanın varlığı, yoksulluk vb. gibi sosyolojik olgu ve olaylar da turistin güvenlik algısına etki edebilir. Kasıtlıca gerçekleştirilen ve suç niteliği taşıyan tehlikelerin de, kasıt içermemesine rağmen ihmal, bilgisizlik, kontrolsüzlük vb. gibi nedenlerle gerçekleşen tehlikelerin de güvenlik algısının olumsuz yönde gelişmesine belki de en yüksek derecede etki edebileceği ifade edilebilir. Gerekli hallerde toplumsal düzeni sağlama konusunda zafiyet gösteren bir kamu otoritesinin varlığı da bu algının olumsuz yönde güçlenmesine katkıda bulunabilir. Bu nedenle özgürlüklerin sınırlandırıldığı ülkelerden gelecek olan turistler için de, özgürlüklerini kullanabilme konusunda rahat yaşam sürmekte olan turistler için de ülkelerin ve turistik bölgelerin her şeyden önce güvenlik sorunlarına sebep olmadan özgürlüklere yeterli alanı açmaları güvenlik algısının olumlu yönde gelişmesinin şartları arasında sayılabilir. Çünkü turist bir süre sonra evine mutlu ve huzurlu şekilde dönmek isteyen kişidir. Evine dönen bu turiste ulaşarak ülkeye ve turistik bölgeye ilişkin güvenlik algısını ölçmek, turizm politikalarının vazgeçilmez stratejilerinden biri olarak kullanıldığında önemli kazanımlar sağlayabilir. Çünkü olumsuz güvenlik algısının varlığı turizmden beklenen ekonomik faydanın elde edilmesinin önündeki engellerdendir.
Varsayımlara bağlı politika, hedef ve stratejilerin turistlerin güvenlik algıları üzerinde öngörülemeyen olumsuz sonuçlar yaratabilmesi mümkündür. Çeşitli değişkenler temelinde, geniş örneklemler üzerinde, disiplinler arası yaklaşımlarla yürütülecek bilimsel çalışmalar güvenlik algısını başarılı biçimde yönetmek uğrunda uygulanacak politika, hedef ve stratejilerde hatalar yapılmasının önüne geçilmesi için fırsatlar sunabilir. Yerel paydaşları sürece dâhil edecek yaklaşımlar ise sonuçların etkili ve verimli şekilde alınmasını hızlandırabilir. Turist kimliği, turistik bölgenin özellikleri, yerel halka ilişkin özellikler vb. dikkate alınarak turistik bölgelere özgü sonuçlar elde edilmesine katkılar getirebilecek çalışmalar etkili turizm politikaları geliştirilmesinin önemli koşulları arasındadır.
Referanslar
Ghaderi, Z., Saboori, B. and Khoshkam, M. (2016). Does Security Matter in Tourism Demand?. Current Issues in Tourism, https://doi.org/10.1080/13683500.2016.1161603; Ateşoğlu, İ. ve Türker, A. (2014). Tatil Yeri Seçiminde Ülke İmajının Turistin Risk Algısı Üzerine Etkisi, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi, 6(2): 9-28; Seçilmiş, C. ve Ünlüönen, K. (2009). İstanbul’u Ziyaret Eden Turistlerin Güvenlik Algılamaları Üzerine Bir Araştırma. İşletme Araştırmaları Dergisi, 1(1): 65-84; Pizam A. and Mansfeld, Y. (2006). Toward a Theory of Tourism Security Tourism Security and Safety: From Theory to Practice. (Y. Mansfeld ve A. Pizam, (Editörler). ABD: Elsevier, Butterworth–Heinemann Press, Burlington.