Tunç Çağının Gizemli Kadınları Sergisi
Etkinlik Sergi
(İstanbul, 14 Eylül 2005 – 30 Mart 2006)
-
2020
MÖ 3200 ila 2000 yılları arasındaki dönem olan Tunç Çağı, adını üçüncü bin yılda insanoğlunun bakır ve kalaydan ürettiği, ancak bakır ve kalaydan daha sert olması sebebiyle kesici aletler yapmaya da daha elverişli olan tunç alaşımından almıştır. Tunç ile yapılan kesici aletler, taş, mermer gibi sert maddelerin işlenmesini kolaylaştırmış, bu aletler ile biçimlendirilen büyük bloklarla yine büyük ölçekli yapılar yapılmıştır. Tarım ve hayvancılıkta el aletlerine bağlı gelişmeler, ekonomik ve sosyal alandaki yeniliklere bağlı nüfus artışı ile küçük yerleşim yerlerini şehir devletlerine dönüştürmüştür.
Anadolu’da Neolitik Çağ’da başlayan ana tanrıça geleneği Tunç Çağında da devam etmiştir. Yine Anadolu’daki Neolitik-Kalkolitik Çağ merkezleri olan Çatalhöyük, Hacılar, Höyücek, Kuruçay, Köşkhöyük kazılarından bulunan görkemli ana tanrıça heykelleri olmuştur. MÖ 7000’li yıllardan itibaren görülen tanrıça heykelleri, geçen dört bin yıl içerisinde değişmiş ve Tunç Çağının başladığı üçüncü milenyumda farklı kadın formlarına dönüşmüştür. Tunç Çağı kadınları İkiztepe, Demircihüyük, Çıkrık, Kaklık, Afyon, Nurda, Horoztepe kazılarından çıkmıştır ve öncellerinin aksine günümüz ideal kadın formuna yakın küçük göğüslü ve zayıftır; duruş biçim ve yüz ifadeleri de farklıdır. Bu değişiklikler bu heykellerin işlevlerinin ve içeriklerinin de değiştiğinin göstergesi olmuştur.
Tunç Çağı boyunca ana tanrıça idol biçiminde betimlenirken, ilk defa ona dua eden kutsal rahibe ya da koruyucu tanrıça sınıfından kadın figürleri biçiminde betimlenmiştir. Kadının hükmedici ve otoriter betimlemeleri olan yuvarlak hatlı, üç boyutlu, iri kadın tasvirlerindeki kadınlar küçülmüş, yassılaşmış incelerek sadece baş, boyun ve gövdeden oluşan soyut formlara dönüşmüşlerdir. İki buçuk santimetre ile 25 santimetre arasında değişen ölçülere sahip bu heykeller daha da küçülmüş, her yerde kullanılabilen, nazarlık gibi üstte taşınabilen objelere dönüşmüşlerdir. Ya elleri dizlerinin üzerinde sakince otururken ya da ayakta ellerini yukarıya kaldırmış görülen bu kadınlar uzun boyunlarını bükmüş bir şekilde tasvir edilmişlerdir. Güçlü ve her şeye hâkim bir ana tanrıçadan daha çok insani bir kişiliğe bürünmüşlerdir.
Yine de bazı örneklerde her şeyi gören ve sessizliğini koruyan tanrı kavramı sadece iki göz ile betimlenmiş yüzlerde varlığını sürdürmüş, tür olarak insanın devamını sağlayan temel özellikleri olan üreme, doğurma ve karnından çıkan insan yavrusunu kendi sütüyle besleyebilmesini ifade etmeye devam etmişlerdir. Ancak bu soyutlaşma ve görkemin yitirilmesi anaerkil dönemden ataerkil sisteme geçildiğinin de habercisi olmuştur. Tunç madeninin silah yapımında kullanılmasıyla savaşçılık artmış ve savaş kazanan erkek iktidarı ele geçirmiştir. Ana tanrıça kültürü birdenbire yok olmasa da zamanla erkek tanrılar ortaya çıkmış, sayıları gittikçe artmış; kadın tanrıçalar da bunların yanında yer almışlardır.
Toprağın, suyun, doğurganlığın, yaratıcılığın, bereketin sembolü ana tanrıça kültünün ele alındığı sergi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Antalya, Adıyaman, Burdur, Afyonkarahisar, Kütahya, Kayseri, Eskişehir ve Edirne Müzelerinden ve özel koleksiyonlardan gelen 100’e yakın nadide eserler ile Yapı Kredi Vedat Nedim Töz Müzesinde açılan Tunç Çağının Gizemli Kadınları Sergisinde, dünyada nadir bulunan küçük ölçüdeki kadın heykelleri izleyici ile buluşmuştur. Sergilenen beş bin yıllık heykeller günümüz çağdaş heykel sanatıyla kıyaslanacak kadar soyut biçimlere ulaşmıştır.
Yararlanılan Kaynaklar
Darga, M. (2013). Anadolu’da Kadın On Bin Yıldır Eş, Anne, Tüccar, Kraliçe. İstanbul: Yapı Kredi Kültür ve Sanat Yayıncılık; Kulaçoğlu, B. (1992). Tanrılar ve Tanrıçalar. Ankara: Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü yayınları; Steadman, S. R. & McMahon, G. (Editörler) (2011). The Oxford Handbook of Ancient Anatolia. Oxford: Oxford University Press, https://sanat.ykykultur.com.tr/sergiler/tunc-caginin-gizemli-kadinlari, (Erişim tarihi: 10.09.2020).
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Şentürk, Ş. (2005). Tunç Çağının Gizemli Kadınları / Mysterious Women of the Bronze Age. İstanbul: Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Yapı Kredi Yayınları.