Asıl adı Akif Baba’nın Yeri olan işletmedir. Kurucusu Akif Küçükkurt’un yıllar içerisinde biriktirdiği taş plak koleksiyonu sayesinde adı Taş Plak Meyhanesi olarak kaldı. Kimi kaynaklara göre 3.000, kimi kaynaklara göre ise 15 bin civarı bir plak koleksiyonu bulunmaktaydı. Müşterileri içki içmek için olduğu kadar bu plakları dinlemeye de gelirdi. En çok dinlenilen plaklar Müzeyyen Senar’a ait olmakla birlikte, sanatçının kendisi de Taş Plak Meyhanesi’ni ziyaret edenler arasındadır. Meyhanede çeşitli mezeler ve et yemekleri sunulmakla birlikte, en önemli ürün Akif Baba’nın hazırladığı fırın kelleydi. Meyhanede her gün yaklaşık 60 yarım kelle hazırlanırdı. Eğer müşteriler ikinci kez kelle siparişi vermek isterlerse Akif Baba, kalan kellelerin diğer müşterilere ait olduğunu öne sürerek ikinci kelleyi vermezdi. Mekanın duvarlarında tarihi fotoğraflara da yer verilmekteydi. Duvarlar Atatürk’ün askerliğinden sivil yaşamına, İsmet İnönü, Celal Bayar, Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Erdal İnönü’nün fotoğraflarıyla kaplıydı. Akif Baba 85 yaşında vefat edince (1996), işin başına oğlu Hüseyin Kocakurt geçti. Daha sonraki süreçte Hüseyin Kocakurt Taş Plak Meyhanesi’ni Güzelbahçe’ye taşıdı. Oradan ise tekrar şehir merkezine Çankaya Kazım Dirik Caddesi’ne geri döndü. Eşrefpaşa’daki eski binayı devralan Azmi Konuklar, Taş Plak Meyhanesi’nin ruhuna uygun olarak burada meşhur Çınar Restaurant’ı kurdu.