Takvîmü’l-büldân

KAVRAM Coğrafya

Takvîmü’l-Büldân (البلدان تقویم) kitabı İslam coğrafyası klasiklerinin önemli bilimsel eserlerinden birisidir. Ebü’l-Fidâ tarafından Arapça olarak yazılan bu kitap, yayımlandığı dönemden itibaren (Hicri 721, Miladi 1321) coğrafyacılar dışında diğer bilim insanlarının da dikkatini çekmiş ve ün kazanmıştır.  Kitabın el yazması nüshası Leiden Üniversitesi kütüphanesinde yer almaktır. Ebü’l-Fidâ’nin çağdaşı ve dönemin önemli alimlerinden olan Zehebî, Takvîmü’l-Büldân kitabını yine Arapça olarak özetlemiştir. Memlüklü tarihçi Kalkaşendî Hicri 814, Miladi 1412 yılında tamamladığı Subhu’l-a’şa fî sınâati’l-inşâ adlı oldukça hacimli kitabının ikinci bölümünde yollardan ve coğrafyadan bahsederken temel kaynaklardan biri olarak Takvîmü’l-Büldân kitabını göstermiş ve birçok alıntı yapmıştır. Sipâhizâde Mehmed’in Evzahu’l-mesâlik ilâ ma’rifeti’l-büldân ve’l-memâlik (Hicri 965, Miladi 1557) adıyla yazdığı kitapta da Takvîmü’l-Büldân esas kaynak olarak benimsemiştir. Sipâhizâde Mehmed kitabını önce Arapça yazmış ve alfabetik olarak düzenlemiş, daha sonra özetleyerek Türkçeye tercüme etmiş ve Koca Mehmed Paşa'ya hediye olarak sunmuştur. Osmanlı’da XV. ve XVI. yüzyıllarda coğrafya biliminin gelişimine önemli katkı sağlayan Sipâhizâde Mehmed’in kitabı sonraki yıllarda Katib Çelebi’nin (1657) temel kaynaklarından biri olmuştur. XVI. yüzyılının önemli denizcilerinden biri olan ve kıble yönünün tespitini yapan İbn-i Mâcid,  denizcilik konusunda kendisini yetiştirmek isteyenlere Takvîmü’l-Büldân kitabını okunmasını tavsiye etmiştir. Taḳvîmü'l-Büldân, XVI. yüzyılın ortasından itibaren Batı’da da ilgi odağı olmuş ve bazı bölümleri Avrupa dillerine çevrilmiştir. Fransız şarkiyatçılığının kurucularından hümanist filozof Guillaume Wilhelm Postel 1561’deTaḳvîmü'l-Büldân kitabını inceleyen ilk Avrupalı şarkiyatçı ve coğrafyacı olarak tarihe geçmiştir. 1535’te Fransa devleti tarafından Osmanlı’ya ilk dâimî elçi olarak gönderilen Jean de la Forest’in maiyetinde Osmanlı coğrafyasında bulunan Postel, Arapçasını ve Türkçesini geliştirmiştir. Avrupalı entelektüel kesimin Türklere ve Osmanlı Devleti’ne yönelik olarak yaptığı olumsuz eleştirilere karşı tarihsel süreçteki gelişmelere uygun biçimde savunmalarıyla tanınmaktadır. Postel’den bir asır sonra Alman şarkiyatçı Wilhelm Schickardt Taḳvîmü'l-Büldân kitabını incelemiş ve üzerinde bazı çalışmalar yapmıştır.1650’de Londra’da İngiliz şarkiyatçı ve Astrolog John Greaves, Taḳvîmü'l-Büldân kitabının Hârizm ve Mâverâünnehir iklimleri kısmını incelemiş ve bu bölümünü yayımlayarak, kitabın eleştirel incelenmesinin temelini atmıştır. Bundan sonraki yıllarda Avrupa’da zaman zaman Taḳvîmü'l-Büldân kitabının bazı bölümlerinin çevirirsi yapılmıştır. Örneğin Alman Johann Bernhard Koehler, kitapta yer alan Suriye iklimi kısmını incelemiş ve Latinceye tercüme ederek Hollandalı şarkiyatçı Johann Jacob Reiske’nin Ebü’l-Fidâ hakkındaki yazısıyla birlikte 1766’da kitabı yayımlamıştır. Fakat Kračkovskij 1943 yılında Rusça yazdığı ve ilk olarak Istoriia arabskoi geografi cheskoi literatury adıyla Moskova matbaasında basılan eserinde ve daha sonra 1963’te Selâhaddin Osman Hâşim tarafından Arapçaya tercüme edilip Kahire de yayımlanan eserde de Koehler ve Reiske’nin Taḳvîmü'l-Büldân’ı çevirirken acele ettiklerine vurgu yapılmıştır. 1840 yılında ise Takvîmü’l-Büldân üzerine en önemli ve kapsamlı çalışmayı Paris’te Joseph-Toussaint Reinaud ve W. Mac Guckin de Slane yapmıştır. Bu iki önemli şarkiyatçı Takvîmü’l-Büldân’ın üç nüshasını karşılaştırarak orijinal metnini ilk kez tam olarak yayımlamışlardır. 1848 yılında ise Reinaud Takvîmü’l-Büldân’ın Suriye iklimi kısmına kadar olan bölümünü Fransızcaya çevirmiştir. Takvîmü’l-Büldân’ın Fransızcaya çevrilmeyen diğer bölümleri 1883 yılında M. Stanislas Guyard tarafından tercüme edilmiştir. Guyard bu tercümenin sonuna Reinaud’un yayımladığı bölümü de içeren ayrıntılı bir indeks ilâve etmiştir. 1985 ve 1992 yıllarında Fuat Sezgin, Guyard’ın tıpkıbasımını Almancaya çevirmiş ve eser iki cilt halinde yeniden yayımlanmıştır (Frankfurt). Abdülmuhammed Âyetî ise Arapça yazılan Yâkût el-Hamevî’nin Mucemü’l-Büldân kitabını, Takvîmü’l-Büldân’ın Arapça asıl nüshasını, Reinaud ve de Slane’nin yayınladıkları Fransızca nüshasını incelemiştir. Âyetî, coğrafi işaretler açısından tespit ettiği eksiklikleri Mucemü’l-Büldân kitabı yardımıyla gidermiş ve bulduğu diğer eksik bilgileri Fransızca kitaptan tamamlayarak Farsçaya tercüme edip 1970 yılında Tahran’da yayımlamıştır. Takvîmü’l-Büldân’ı iki bölüme ayırarak değerlendirmek mümkündür. İlk bölümde yazar, kendisinden önce yazılan coğrafi eserlere ithafta bulunarak onlarda tespit ettiği tamamlamayı amaçlamıştır. Zira Ebu’l-Fida, Hama Sultanı olması sebebiyle uzak ve yakın ülkeler hakkında doğru bilgi sahibi olmayı istemiş ve bu bilgilerin siyasette de kullanılmasını öngörmüştür. İlk bölümün devamında yerküre hakkında bilgiler sunulmuş ardından yedi ana bölge sistemi temel alınarak kuzey ve güney yarımküre ve Hatt-I İstiva dilimlerinde yerleşik bölgeler, şehirler, okyanuslar, denizler, adalar, göller, nehirler ve dağlarailişkin bilgiler verilmiştir. Kitabın ikinci bölümünde ise yazar, temel aldığı 28 bölge ve alt bölgeler hakkında detaylı bilgi sunmuştur. Takvîmü’l-Büldân kitabını aynı dönem veya daha öncesinde yazılan coğrafi kitaplardan ayıran en önemli fark, kitapta iki yeni sunum yönteminin kullanılması ve bir keşif içermesidir. Coğrafya literatüründe ilk defa çizelgeler eşliğinde bilgi sunma yöntemini Ebu’l-Fida kullanmış ve yöntemi bu bilim alanına kazandırmıştır. Çizelgelerde temel ve alt bölgelerin adları, bunlarla ilgili yazılmış bilgilerin kaynakları,  zîc denen astronomik bilgilerle birlikte temel ve alt bölgelerin enlem ve boylam ölçüleri, temel ve alt bölgelerin hakiki ve örfi iklimleri, temel ve alt bölgelerin isim hecesi ve doğru telaffuzu bire bir yazılmıştır. Ebü’l-Fidâ bu yöntemi, İbn Cezle’nin tıpta hastalarına ilişkin teşhis ve tedavi için çizdiği çizelgelerden ilham alarak uygulamıştır. Takvîmü’l-Büldân kitabındaki ikinci yenilik ise ilk defa, temel ve alt bölgelerin hakiki ve örfi iklimlerinin ayırt edilmiş olmasıdır. Çizelgelerde ayrıca şehirlerin ve adaların coğrafi bilgileriyle birlikte bitki örtüsü, sosyal, tarihi ve bazen politik bilgileri de anlatılmış ve coğrafya alanındaki literatüre ilk kez betimleyici anlatım biçimini dâhil etmiştir. Bu kitapta ilk kez matematik, astronomi ve coğrafi bilimler harmanlanarak okuyucuya kapsamlı biçimde bilgi sunulmuştur. Takvîmü’l-Büldân’da 7 hakiki ve 28 örfi iklim esas alınmıştır. 28 örfi iklim ile ilgili kısımda başlangıç iklimi,  İbn Havkal’ın da tercih ettiği gibi Cezire-i Arab olmuş ve 28 örfi iklim şu şekilde sıralanmıştır: Cezire-i Arab (42 şehir), Diyar-ı Mısr (28 şehir), Bilad-ı Mağrib (42 şehir), Canib-i Cenubi ve HuveBilad-ı Sudan (21 şehir), Cezire-i Endülüs (34 şehir), Cezair-i Bahr-i RûmVe'l-muhit-i garbi (2 Şehir, 13 ada) Canib-i Şimâlimine'l-arz (40 şehir), Şam (77 şehir), Cezire-i beyne Dicle ve Fırat (35 şehir), Irak (28 şehir), Huzistan (14 şehir), Fârs (21 şehir), Kirmân (7 şehir),  Sicistân (7 şehir), Sind (7 şehir), Hind (14 şehir), Sîn (9 şehir), Cezâir-i Bahr-i Şark (14 ada), Bilâd-ı Rûm (14 şehir), Erminiyye, Errân ve Azerbaycan (35 şehir),  Bilâd-ı CebelhiyeIrâk-ı Acem (28 şehir), Deylem ve Cebîl (7 şehir), Taberistan ve Mazenderân ve Kums (14 şehir), Horâsân (35 şehir), Zâbülistân ve Gur (7 şehir), Toharistan ve Bedehşân (7 şehir), Harezm (7 şehir), Maveraünnehr (42 şehir). Yazar, şehirler ve adalarla ilgili bilgilere ulaşmak için özellikle Şerîf el-İdrîsî’nin eseri olan Nüzhetü’l-müştâḳfi’ḫtirâḳı’l-âfâḳ’tan yararlandığını vurgulamıştır. Coğrafi bağlamda seyyah, zaman ve mekân fonksiyonu Ebü’l-Fidâ’nın dikkatini çekmiş ve bu önemli keşfi ilk olarak Takvîmü’l-Büldân kitabında kayda geçirmiştir. Bu keşif, Batlamyus sisteminin jeosantrik bir kozmoloji olduğuna dair düşüncenin sorgulanmasına yol açmış ve iki asır sonra Ferdinand Magellan bu olguyu teyit etmiştir. Batlamyus,  geometrik kuramını tanıtmak için Aristoteles fiziğini temel almıştır. Bu kuramda yerkürenin, evrenin merkezinde hareketsiz olarak durduğu açıklanmıştır. Oysa Takvîmü’l-Büldân kitabında bu kuram, karşı bir kuramla açıklayıcı bir örnek verilerek çürütülmüştür. Durum şu şekilde açıklanmıştır: Eğer yerkürenin her yerinde hareket etmek imkânı olduğu varsayılırsa ve üç kişiden biri cuma gününden itibaren orta noktada sabit dururken diğer ikisinden biri batı yönüne, biri doğu yönüne giderse, aynı mesafeyi kat ederek sabit duran kişinin yanına yedi gün sonra geri döndüklerinde batıya giden kişi için döndüğü gün perşembe, doğuya giden kişi için döndüğü gün cumartesi olacaktır. Bu kural aylar ve yıllar içinde geçerlidir. Takvîmü’l-Büldân kitabında bu önemli keşfin kayda geçmesi neticesinde seyyahın zaman ve mekân açısından yanılsamasının nedeni ilk defa açıklığa kavuşmuştur. Günümüzde dünya seyahatlerinde saat farkının giderilmesi için yapılandırılmış uluslararası standart zaman kuralının temeli Takvîmü’l-Büldân kitabında geçen keşfe dayanmaktadır. Takvîmü’l-Büldân kitabında yazılmış olan önemli bilgiler asırlar sonra Copernicus, Kepler,  Descartes ve Einstein gibi astronomi, fizik, matematik alanlarındaki bilge dahilerin dikkatini çekerek insanlık hayatına yön vermiş, yeni keşiflere yol açmıştır. XIII. Yüzyılda, bir günün kayıp olmasının nedeninin bulunmasının, günümüzde Big Bang Teorisi hakkındaki bilgilerden dolayı yaşanan heyecandan daha büyük heyecan yaratmış olması muhtemeldir. Birçok bilginin Doğu’dan Batı’ya intikal ettiğinin farkında olan bilim insanları duydukları minnettarlığı zaman zaman göstermektedirler. Bunlardan birisi Ay üzerindeki bir kratere Ebü’l-Fidâ adının verilmiş olmasıdır ki bu da onun bilime kazandırdığı önemli düşüncelerinden kaynaklıdır. Ebü’l-Fidâ Krateri’nin kuzeydoğusunda Fransız Filozof René Descartes’ın adı verilmiş olan krater yer almaktadır. Tam adı Ebü’l-Fidâ’ el-Melikü’l-Müeyyed İmâdüddîn İsmâîl b. Alî b. Mahmûd el-Eyyûbî olan İslam Âlimi 1273’te Dımaşk’ta doğmuştur. Hama’yı barış içinde uzun yıllar yönetmiş ve ilerlemesini sağlamış olan Ebü’l-Fidâ, 1331 yılında Hama’da vefat etmiş ve bu şehirde defnedilmiştir. 

Referanslar

Âyetî, A. (1970). البلدان تقویم. Tahran, Bonyadeh Farhangeh.; Ebu’l-Fida, I. (1840). البلدان تقویم, Géographie d'Aboulféda. Paris: Imprimerie Royale.; Krachkovsky, I. J. (1987). Istoriia arabskoi geograficheskoi literatury. Lubnān, Bayrūt, Dār al-Gharb al-Islāmī.; Winfree, Arthur T. (1980). The geometry of biological time. New York, Springer Verlag.