SPA oteli ve SPA tesisi kavramlarının kökeni Amerika Birleşik Devletleri’ne dayanmaktadır. SPA oteli kısmen Avrupa SPA kültürüne atıfta bulunarak, bir otel operasyonu alanında kozmetik ve sağlık alanlarında uygulamalar ve tedaviler sunan tesisleri ifade etmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde, Almanya’daki gibi karşılaştırılabilir bir SPA ve banyo sistemi yoktur. Bu terim, birkaç yıl önce Almanya’da da kullanılmaya başlandı.

SPA otellerine olan ilgi giderek artmaktadır. Modern yaşam koşulları, teknoloji, şehirleşme, stres gibi faktörler turistleri bir yandan tatil yaparken bir yandan da sağlıklarını artırmak için bir şeyler yapmaya itmektedir. Bu bağlamda SPA otellerinde termal su, buhar banyoları, saunalar, kneipp kürleri veya talassoterapi gibi su uygulamaları sunulmaktadır. Suda uygulanan hidroterapi, yüzdürme tankı, aqua fitness vücut tedavileri de uygulamalar arasındadır. Buna ek olarak, ziyaretçilere kısmen fitness ve egzersiz programlarında çok çeşitli kozmetik tedavileri ve masajlar sunulmaktadır. Kişisel antrenör, sauna, yüz ve vücut bakımları, talassoterapi vb. güzellik, vücut bakımı içeren bir fitness günü, ziyaretçilere gün boyunca rahatlık sunmaktadır. Tam vücut peelingi, tam vücut masajı, sauna, manikür, pedikür, yüz bakımı, makyaj ve tip danışmanlığı ile saf bir güzellik günü bile örnek bir günlük SPA olarak kabul edilmektedir.

SPA misafirleri, SPA otelinde algısal bir deneyim yaşamaktadır. Burada dokunma, duyma, görme, koklama ve tatma gibi temel duyulara hitap eden ürün ve hizmetler sunulmaktadır. Tüm bu hizmetler bütünlük içinde SPA oteli deneyimini oluşturmaktadır. Bu bağlamda SPA otellerinde insan kaynaklarının müşteri memnuniyeti üzerinde oldukça etkili olduğu işletmelerde kalifiye eleman istihdam edilmesi önemlidir. SPA otelinde SPA, otelin asıl ürünü olurken, Otel SPA’da otelin tamamlayıcı bir unsuru olmaktadır.

İşletmecilik açısından ise sektördeki yapılanma iki farklı model sunumu şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Birincisi, hem konaklama hem de SPA bölümünü aynı işletmecilik felsefesinin yönettiği tesislerdir. Konaklamadan ıslak alanların kullanımına kadar olan değişik süreçlerin tek elden yönetilmesi, sürdürülebilirlik ve kurumsal sosyal sorumluluk açılarından uygulamayı kolaylaştıracaktır. İkinci yönetim şekli ise, SPA bölümünün çoğunlukla açık artırma ile dışarıdan (taşeron) bir şirkete verilmesidir. Konaklama tesisi yönetimi SPA bölümünden açık arttırma yoluyla elde edilen geliri toplu bir nakit girdisi olarak görmektedir. Konaklama tesisi yönetim felsefesi ve SPA bölümü yönetim felsefeleri birbirinden farklı olabilmektedir. Dışarıdan hizmet satın alımıyla yürütülen işletmeler genellikle kısa zamanda kâr amacı gütmekte ve yerine göre daha ısrarcı satış teknikleri kullanabilmektedir. Hedef kitleye uygun pazarlama stratejileri uygulanan tesislerde misafirlerin yüzde 20’si SPA merkezini ziyaret ederken, başarılı bir SPA konsepti olan otellerin cirosunun yüzde 20-25’i SPA tesislerinden elde edilebilmektedir.