Şehir Turizmi
Kavram Turizm Çeşitleri Üretim Yönetimi ve Pazarlama
-
2019
Şehir turizmini şekillendiren ayırt edicilik için tek bir olgudan ziyade çoğulculuk gerekmektedir. Çünkü şehir turizmi diğer turizm çeşitlerine göre farklılık göstermektedir. Kültürel (festival veya sanat dâhil), tarihi (mücevher) ve hatta kongre, spor, gastronomi, gece hayatı ve alışveriş ek sıfatları şehirden önce gelebilmektedir. İş seyahati yapanlar, kongre-fuar delegeleri, kısa süreli tatil yapanlar, günübirlikçiler, arkadaş ve akrabalara gelen ziyaretçiler, bir turda uzun tatil yapanlar, (bazı liman şehirleri için) yolcu gemisi pazarı, uzun tatilcilerin şehri çevreleyen bölgeye açılan bir geçiş yolu olarak kullananların, genel olarak şehir turizmi için en önemli ziyaretçi pazarları olduğu düşünülmektedir.
Karski’ye göre şehir turizmi, Mezopotamya ve Sümer’in şehirleşme olgusunu ortaya çıkarmasıyla var oldu. Şehirler ulusal kültür, sanat, müzik, edebiyat, mimari ve tasarımın birlikte yer almasına olanak sunan yerlerdir. Bu etkinlik ve özelliklerin yoğunluğu, çeşitliliği ve kalitesi cazibe yarattı. Şehirlerdeki bu cazibe merkezlerine meraklı insanların çekilmesiyle de şehir turizmi olgusu ortaya çıktı. 1980’li yıllara kadar şehir turizmi üzerine akademik literatür çok sınırlı olmasına karşın bu yıllardan sonra şehir turizmi çalışmalarına yönelik ilgi artmaktadır. Ashworth, şehri bir turizm faaliyeti için önemli bir alan olarak tanımlamaktadır (1989). Karski, şehir yenilenmesinin bir anahtarı olarak şehir turizmini değerlendirmektedir (1990). Daha sonraki çalışmalarda, şehir turizminin gelişmesinde şehir pazarlamacılığı ve şehir markalaşması olgularına değinilmektedir.
Şehir turizminin gelişiminde küreselleşme, sanayileşme ve şehirleşme süreçleri etkili olmaktadır. Küreselleşme sermaye, emek, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımını sağlamakta; sanayileşme şehir turizmi için uygun koşullar yaratmakta; şehirleşme ticaret, üretim, eğitim, kültür, sanat ve eğlence olanaklarına sahip şehir merkezlerini çekim merkezi odağına getirmektedir. 1980’lerde şehirlerde turizmi geliştirmeyi amaçlayan politikalar Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve dünyanın pek çok yerinde yaygın olarak kabul edilmektedir. Şehirlere seyahat talebi XX. yüzyılın ikinci yarısında büyük ölçüde arttı ve eğlence, iş ve kişisel seyahat türünde kendini gösterdi. 1980’li yıllardan 2000’li yıllara doğru şehir turizmi stratejisi reklamcılık konusundaki basit fikrinden; bir ürün geliştirmek, ürün için ziyaretçi pazarlarını anlamak, şehri turistler için kullanıcı dostu bir hâle getirmek, şehri tanıtmak ve satmak için organizasyonlar oluşturmak isteyen çok daha kapsamlı bir yaklaşımla birkaç çekim merkezine taşındı.
Potansiyel turistlerin boş zamanlarında ne yapmak istedikleri (gününü gün etmek, heyecan aramak, farklı/garip/yabancı yerleri ziyaret etmek, yeni şeyler yapmak, harika ve ünlü manzaraları görmek veya özel ilgi alanlarını geliştirmek) ile ilgili daha proaktif hâle gelmesi şehir turizmi talebini etkilemektedir. Boş zamanlardaki artış ile genel olarak yıla yayılmış olan daha kısa, daha sık ve daha yoğun tatillere doğru bir ilerleme olmaktadır. Kısa molalardaki artış büyük oranda şehir turizmi için önemli bir faktördür. Şehirlere gelen ziyaretçilerin çoğu, uzun bir tatilden ziyade kısa bir mola (bir ila üç gece) almaktadır. Ziyaretçiler (tüm yaş grupları) oteller ve daha küçük ölçekli oda-kahvaltı sunan işletmeleri öncelikli olarak tercih edilmektedir. Şehir yerleşiminin en fazla olduğu Avrupa, hem turist alan hem de turist gönderen bölge olarak şehir turizminin en yoğun yaşandığı yerdir. Avrupa’nın en önemli şehir turizmi pazarları İngiltere ve Almanya’dır. Buna ilaveten Londra, New York, Paris ve Berlin gibi kozmopolit şehirler çok sayıda turist çekmektedir.
Türkiye’de şehir turizmi ile ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2023 yılının hedefleri arasında şehre yönelik destinasyon markalaşmasına değinmiş olması önem arz etmektedir. Öncü örnek olarak turizm potansiyeline sahip İstanbul’da ve diğer büyük şehirlerde Ankara, İzmir ve Antalya’da şehir turizmi projeleri başlatılması önerildi. Ayrıca, 2010 yılında Avrupa Birliği tarafından İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilmesi, şehir turizmi açısından önem teşkil etmektedir.
Dünya şehir nüfusunun 2030’a kadar yüzde 61 oranında artması beklenmekte ve şehirlerde yaşayan insanların 2030 yılına kadar beş milyara ulaşacağı, bu durumun şehir turizmi açısından sadece şehrin gelişiminde değil ekonomisinde de önemli bir etken olacağı öngörülmektedir. Şehirlerin gelecekte gelişiminin getireceği fırsat ve zorluklarla birlikte; şehirlerin ekonomik, sosyal ve çevresel istikrarını göz önünde bulunduran politikaları talep ederken aynı zamanda ziyaretçileri için en iyi deneyimi sunmak önemli olacaktır. Turizmin, küresel ekonomi ve özellikle şehirlerin önemli bir bileşeni olmayı sürdüreceği, bu sayede ekonomik faydanın devamlılığında, şehrin altyapısı ile kamu hizmetlerinin gelir ve bakımında önemli bir rol oynamaya devam edeceği belirtilmektedir. Ayrıca şehir turizminin, destinasyonların tanıtımında daha rekabetçi bir yaklaşımı tetikleyebileceği düşünülmektedir. Bu bağlamda şehir turizminin tutarlı bir marka imajı uygulama ve projelendirme potansiyeline sahip olması, dolayısıyla da yerel halkına ve ülkesinin turizm markasına katma değer sağlayacağı öngörülmektedir.
Referanslar
Ashworth, G. J. ve Page, S. J. (2011). Urban Tourism Research: Recent Progress and Current Paradoxes, Tourism Management, 32(1): 1-15; Edwards, D., Griffin, T. ve Hayllar, B. (2008). Urban Tourism Research: Developing an Agenda, Annals of Tourism Research, 35(4): 1032-1052; Law, C. M. (2002). Urban Tourism – Visitor Economy and the Growth of Large Cities. Londra: Continuum Press; Uca, S. (2019). Şehir Turizmi. Ankara: Detay Yayıncılık; World Tourism Organization (2012). Global Report on City Tourism-Cities 2012 Project. Madrid: UNWTO.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Law, C. M. (2002). Urban Tourism – Visitor Economy and the Growth of Large Cities. Londra: Continuum Press; World Tourism Organization (2012). Global Report on City Tourism - Cities 2012 Project. Madrid: UNWTO.