Sancak

Festival Doğal ve Kültürel Miras Bayram Anma Töreni

Bayrak, simgesel olarak devleti; sancaklar ise orduların kullandıkları bayrağın adıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni temsil eder. Sancağın üç ayrı anlamı vardır: Birincisi, bayrak ve tuğ gibi toprağa dikilen veya bir anıtın üstünde dalgalanan bir semboldür. İkinci olarak, denizcilikte geminin burun yönünün sağ tarafıdır. Üçüncüsü ise Osmanlı’da bir bölge veya gelir getiren yerlere denir. Sancak, Türkçe saplamak fiilinden türemiştir. Sanç; mızrak veya kargıyı saplamak, vücuda saplanan ağrı olan sancı aynı kökendendir. Sancaklarda kırmızı renk isyanı, siyah renk korsanlığı, sarı renk hastalığı, yeşil renk ise hacıları belirtmek için kullanılır.

Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nda (211, madde 38); “Sancak, Silahlı Kuvvetlerin şeref timsalidir, muhafazası Silahlı Kuvvetlerin mukaddes vazifesidir ” der. Türk devletleri genellikle siyah, sarı ve al renkte sancaklar kullanmışlardır. Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçuklular imparatorluk sembolü olarak siyah sancağı kullanırlar. Sancak-ı Sultan veya Sancak-ı Saltanat derlerdi. Osmanlılar'da, cihat ve gaza kavramını temsil eden yeşil sancak kullanılırdı. Sultan sefere çıktığı zaman Sancak-ı Şerif ile birlikte yedi tuğ götürürdü. Osmanlıda devlet törenlerinde sancak beyine bir sancak, bir tuğ; Beylerbeyine bir sancak ve iki tuğ verilirdi. Paşa sancakları daha küçük ve daha sadeydi; üzerinde hilal ve güneş olmazdı. Alamet olarak Zülfikar vardı ve yıldızlarla süslenirdi.

Üçüncü Selim devrine kadar sancaklarda, güneş, hilal, yıldız. Zülfikar motifleri kullanılır, Üçüncü Selim zamanında kalyon sancaklarının rengi kırmızı olur ve hilale sekiz köşeli yıldız eklenir. İkinci Mahmud devrinde, resmi sancak ay yıldızlı al sancak olur. İkinci Mahmud’un Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından sonra kurduğu Asakiri Mansurei Muhammediye (Muhammed’in muzaffer askerleri) ordusu için Sancak-ı Şerif benzeri, üzerinde kelimei şahadet veya Fetih ayetleri bulunan siyah sancaklar yapılır. Yeniçeri ocağı kaldırılınca, çok yaygın kullanılan bayrak kelimesi Yeniçeriliği ve Bektaşiliği hatırlatan diğer kelimelerle birlikte yasaklanır. Bayrak yerine sancak denmesi emredilir. Bugün hala bayrak ile sancak sözcüklerinin karıştırılmasının nedeni budur.

Sancak ile Bayrak arasındaki farklar:

Sancak direği daha süslü; sırma püsküllüdür, kırmızı derili kılıfta saklanır. Bayrağın direği ise daha sadedir. Bayraklar Bayrak Kanunu'na uymak şartıyla arzu edilen boylarda yün kumaştan yapılır. Sancak kırmızı renkli atlastan yapılır. Boyutları sabittir. Tümen Sancağı: 140 cm. x 210 cm., Alay Sancağı: 100 cm. x 150 cm., Tabur Sancağı: 80 cm. x 120 cm., Bölük Sancağı: 50 cm. x 70 cm.'dir. 

Bayrak, törenlerde sancağın sağında durur. Sancak, mutlaka törenle alınıp asılır. Sancak kıta komutasıyla hareket eder. Sancak Kıtası: Dört kişiden oluşur. Sancağı tutan sancaktar, iki sancak muhafızı ve Sancak Kıta Komutanı. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Polis Akademisi Başkanlığı gibi Emniyet Teşkilatında da sancak bulunur. Bunlar askeri sancaklardan farklı olarak beyaz püsküllüdür.

Ak Sancak

Padişahların kendi adlarına ait sancakları vardı. Bunlara “Saltanat Sancak’ı, Ak Sancak” denirdi. “Ak Sancak; Evliyei Sultani, Alemhayı Osmani, Alemi Padişah, Livayı Saadet” gibi adlar ile anılırdı. Üzerinde ilgili padişahın adı yazılı, beyaz renkte, sırmalı, başları ay yıldızlı ve “Fetih Suresi birinci ayeti” yazılıydı: “İnna Fetehna Leke Fethan Mübina” (Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik). Sancak-ı Şerif ile birlikte “Ak Sancak” Mehteranı Alem ya da Alemdaranı Hassa denilen “Sancaktar Bölüğü” tarafından korunur ve taşınırdı.

Sancak-I Şerif

Hz. Muhammed’in savaşlarda kullandığı Sancak’a verilen addır. Alemi Nebevi, Alemi Şerif, Livai Şerif, Rayat, Ukab da denir. Bugün Topkapı Sarayı’nda, Mukaddes Emanetler Dairesi’nde bulunmaktadır. Sancak-ı Şerif ilk İslam bayrağıdır, savaşlarda her zaman ordunun önünde taşınırdı. Hicret’in ilk yılında (622), beyaz bir kumaştan idi. Hayber Savaşında (629), bayrağın rengi siyah yapılır. Bu siyah bayrak, sonraları Sancak-ı Şerif olarak tanınır. Yavuz Sultan Selim'in Mısır’ı almasıyla da Osmanlılara geçer (1517). Osmanlılar tarafından Şam hazinesinde korunurdu. Sürre alayıyla beraber Mekke'ye götürülüp getirilirken (1593) Avusturya seferi dolayısıyla Şam’a bağlı yeniçerilerle birlikte, Sadrazam Sinan Paşa'ya gönderilir. 1596'dan itibaren padişah, Sadrazam ve Serdarı Ekrem savaşa çıktığında onlarla birlikte Sancakı Şerif de sefere götürülür. Bu zamanla gelenek olur, Sancak artık Şam'a gönderilmez İstanbul’da mukaddes emanetler arasında saklanır. Savaşa çıkmadan kırk gün önce, yasa ile belirlenmiş kurallarla, Padişah tarafından Has Oda’daki sandığından dualarla çıkartılır, göndere takılırdı.

Bugünkü Sancak-ı Şerif orijinal değildir. Hz. Peygamber’e ait orijinal Sancak-ı Şerif’in kumaşı zamanla yıpranınca, aslına uygun olarak; ipek, atlas ve kumaş malzemeden üç adet yeni sancak dikilir. Orijinal sancakın parçaları bunların üzerlerine dikilir. Bu üç sancaktan birini padişah sefere giderken götürürdü. Sadrazam serdar olarak gidiyorsa ikinci sancak sadrazama teslim edilir; üçüncüsü Hazine’de saklı dururdu. Sefere Padişah çıkmıyorsa, Sancakı Şerif'i Veziri Azama (Sadrazam, Serdarı Ekrem) sancağı şahsen Padişah teslim eder ve dönüşünde de yine kendisi teslim alırdı. Sancak-ı Şerif, İstanbul’da meydana gelen önemli yeniçeri isyanlarında da dışarı çıkartılır, Böylece asilerin üstünde önemli bir manevi tesir yapılarak isyan bastırılırdı. Sancak çıkartılırsa her Müslüman’ın onun altında toplanarak cihada katılması farz idi. Sarayda harem kapıcılarından kırk kişi sancaktar unvanıyla Sancak-ı Şerifin korunmasında görevliydiler. Sancak-ı Şerif, ilk olarak 1596 yılında Sultan Üçüncü Mehmed’in Eğri Seferi’nde (Macaristan Eger şehri), son olarak da Birinci Dünya Savaşı’nda (1914) “Cihadı Ekber” için çıkartılmıştır

Referanslar

Köprülü, O. F. (1992). “Bayrak”, İçinde; İslam Ansiklopedisi. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları; Ögel, B (2000). Türk Kültür Tarihine Giriş (6. cilt). Ankara: T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları; Soysal, M. E. (2010). Tarihsel Süreçte Bayrak ve Sancaklarımız, Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 42; Türk Tarih Kurumu Sitesi, https://ttk.gov.tr/turk-bayragi-kanunu, (Erişim tarihi: 03. 01. 2025).