-
2020
Reynold Steinkirk olarak da anılır. Rusya, İspanya ve İran’da seyahatleri oldu. İngiltere’deki en eski panorama ressamlarından birisiydi ve bir ara Rus Çarı Aleksander için tarihçi ve saray ressamı olarak çalıştı ve daha sonra Venezüela’da İngiliz konsolosluğu görevini üstlendi. Babası orduda görevli bir cerrah olan William Porter’dı. Beş kardeştiler. Kız kardeşleri Jane ve Anna Maria Porter yazardır. Ker Porter, üç erkek kardeşten en küçük olanıydı. Babası 1779’da öldü ve ertesi yıl annesi onu hayatının çoğunu geçirdiği Edinburgh’a götürdü. Robert Ker Porter, Edinburgh’da yoksulluk içerisinde büyüdü ve bu yoksulluk, onu gelecekte yüksek mevkilerde yer almak için tetikledi. Porter, savaş sahnelerinin ressamı olmaya karar verdi ve 1790’da annesi onu Kraliyet Akademisine götürdü. Somerset House’da Benjamin West’in gözetimi altında resim eğitimi aldı. 1792’de Endor’un Cadısı adlı bir çizim için Sanat Derneğinden gümüş bir palet aldı. 1793’te bir mihrap boyamak üzere Shoreditch Kilisesinde görevlendirildi; 1794’te Portsea, Portsmouth’daki Roma Katolik Şapeli’nde Hz. İsa ve azizleri çizdi ve 1798’de St. John’s College, Cambridge için çizimler yaptı.
1800 yılında Lyceum Theatre’da sahne ressamı olarak çalıştı ve aynı yıl 37 metre uzunluğunda, Storming of Seringapatam adlı yapıtı burada sergilendi. 2550 metrekarelik bu panorama, büyük bir sansasyon yarattı. Kız kardeşi Jane’in belirttiğine göre, bu resim altı haftada boyandı. Bu ilk patlama, sonraki savaş resimleri ve Ker Porter’ın gelecekteki eskizleri Sir John Moore’un İspanya’daki savaşı, savaşın betimlenmesinde önemli kilometre taşlarını temsil etti. Aynı formattaki diğer başarılı çalışmalar, Lyceum’da da sergilenen Lodi Savaşı (1803) ve 1804’teki Mont St Gothard’ın Yenilgisi idi. Ayrıca 1792’de Sir Philip Sydney’in Ölümü, 1793’te Lincoln Savaşı’nda Kral Stephen’ın Yenilgisi ve 1796’da Northampton Savaşı dahil olmak üzere Kraliyet Akademisinde birkaç resim gösterdi. 1799 yılında Kuzey Galler boyunca seyahatte bulundu ve bazı çizimler yaptı.
1803 yılında Westminster şehrindeki askeri birlikte süvari yüzbaşısı rütbesi ile göreve başladı. Hem ressam hem de iyi bir süvari olarak çabucak başarı gösterdi. Fakat ailesinin baskısı ile bu görevinden ayrıldı. O yıllarda, Avrupa devletlerini tehdit eden Napolyon’a karşı işbirliğine giren İngiltere ve Rusya arasında diplomatik ilişkiler gelişti. Bu yakınlaşma, tehdit altındaki diğer zayıf devletlerin, İngiltere ve Rusya etrafında kenetlenmelerine yol açtı. İsveç, Danimarka ve henüz bir devlet çatısı altında birleşememiş Alman eyaletlerinin yardım taleplerini incelemek, ordularını eğitmek için İngiltere ve Rusya arasında yoğun bir diplomasi trafiği başladı. Bu iyi ilişkiler çerçevesinde Porter, 1804 yılında, Rus Çarı Birinci Aleksander’dan aldığı davet üzerine St. Petersburg’a gitti. Çar, onu tarihçi ve saray ressamı olarak istihdam etti. Çarın, Rusya içindeki seyahatlerine katıldı. Çar ailesinin, gezilen yerlerin resimlerini, gravürlerini yaptı. Bazen diplomat, bazen de ressam sıfatıyla Finlandiya, Danimarka ve İsveç’e gönderilen Rus heyetlerinin içerisinde yer aldı. Rusya’ya döndüğünde, 1806 yılında İsveç Kralı Dördüncü Gustav’dan, ülkesini resimlendirmesini isteyen bir davet aldı ve oraya gitti. 1807 yılında, yine resim yapmak amacı ile Almanya’nın Württemberg Eyaleti’ne davet edildi. 1808’de İber Yarımadası’nı işgal eden Fransız kuvvetlerini buradan atmak için gönderilen ve sonra orada yaralanıp ölen İngiliz generali Sir John Moore’un seferine ressam olarak eşlik etti. 1811’de bir Rus prenses ve aynı zamanda Güzel Sanatlar Akademisi (1764-1843) Başkanı Alexei Nikolaevic Olenin’in kuzeni Mary von Scherbatoff ile evlendi. Böylece Rus aristokrasisi, askeri ve diplomatik çevrelerinde kendine iyi bir yer edindi. 1812 yılının ilkbaharında, Rusya’yı cezalandırmak için bu ülke içlerine ünlü seferini düzenleyen Napolyon Ordusu’na karşı savaşmak için, Rus Ordusu’nda subay olarak görev aldı. Aynı yılın Aralık ayında, zorlu, soğuk kış koşullarında Napolyon kuvvetlerinin korkunç hezimetine, tükenişine tanık oldu. 02. 04. 1813’te İngiltere’ye döndü ve kendisine şövalye nişanı verildi.
Porter, Rusya’nın başkenti St. Petersburg’dan 6. 08. 1817’de yola çıkarak, Odesa’ya, daha sonra Karadeniz üzerinden Kafkasya’ya geldi. Gürcistan, Azerbeycan, Ermenistan, İran, Irak ve Doğu Anadolu’yu kapsayan yaklaşık üç yıl sürecek bir geziye çıktı. Rus Güzel Sanatlar Akademisi (1817-1820) için Persepolis ve İran’ın diğer yerlerindeki kalıntıları kaydetti ve çizdi. İran ve Mezopotamya’daki arkeolojik kalıntılarla ilgili seçkin belgesel çizimleri, Persepolis ve Babil’in modern araştırmalarında onu önemli bir kaynak haline getirdi. Bu çalışma için, portresini çizdiği Kaçar hükümdarı Feth Ali Şah tarafından kendisine Hurşit (Güneş Aslanı) nişanı verildi. Nahcivan’dan yola çıkarak, 01. 11. 1819’da Osmanlı topraklarına ulaştı. Sırasıyla Kars, Erzurum, Şebinkarahisar ve Niksar üzerinden Tokat’a ulaştı ve Turhal istikametini takip ederek 18. 11. 1819’da Amasya’ya vardı. Buradan Merzifon, Hacıköy, Osmancık, Hacıhamza, Bolu, Düzce, Hendek, İzmit ve Üsküdar istikametini izleyerek, 27. 11.’da İstanbul’a ulaştı. 31. 01. 1820’ye kadar İstanbul’da kalan Porter, tekrar yola koyularak Büyükçekmece, Çorlu, Kırklareli güzergâhını takip ederek, bu günkü Türkiye sınırlarını terk etti. Bulgaristan, Romanya ve Moldavya’da seyahatlerine devam ederek 14. 03. 1818’de St. Petersburg’a geri döndü. Bu seyahati de içeren 1817, 1818, 1819 ve 1820 yıllarında Gürcistan, Asya, Ermenistan, Eski Babil’deki Seyahatler adlı kitabı yazdı. Bu kitabı iki ciltten oluşmaktadır.
Seyahat izlenimlerinde gezdiği bölgelerdeki yerleşimlerin sosyo-ekonomik yapısını, gündelik yaşamını, insan tiplerini, giyim tarzını akıcı ve romantik bir üslupla yazıya döktü. Hatta gözlemlerini çoğu defa resimlere yansıtarak kalıcı hâle getirdi. Türkistan, Osmanlı ve İran coğrafyalarına ait birçok insan, hayvan ve şehir manzaralarını içeren gravürleri, sulu ve yağlı boya resim ve tabloları bulunmaktadır. Porter, Antik dönem Ortadoğu uygarlıklarının Avrupa’da tanınmasına da öncülük etti. Bilhassa Antik dönemde kurulmuş Asur, Babil, Elam, Pers uygarlıklarının serpildiği İran ve Mezopotamya’da, kendisinden önce buralara gelmiş bilim insanı seyyahların da bilgilerini dikkate alarak, aylarca bu coğrafyaları dolaştı. Şiraz yakınlarında Perslerin başkenti Persepolis’te, Ahameniş Hanedanı döneminde kurulan Hamedan yakınlarındaki antik Ekbatan’da, Susa’daki kraliyet sarayında, Bağdat çevresinde inceleme ve gözlemler yaptı. Buralarda ayakta kalan yapıların ölçülerini titiz bir şekilde aldı; çizimlerini yaptı. Heykellerin, rölyeflerin, kolonların, duvarların resimlerini yaptı. Kitabeleri kopyaladı. Bu bilgileri ülkesiyle de paylaştı.
1820’lerde 1790’ların umut vaat eden genç romantik manzara ressamı Venezüela’da İngiliz Konsolosluğu’na (1825-1842) atandı ve Güney Amerika siyasetine karıştı. Çizimlerinin albümleri İngiliz Kütüphanesi, British Museum ve St Petersburg’da Hermitage Müzesi’nde bulunmaktadır. Tek kızı Jane’i ziyaret ettiği sırada ani bir felç geçirdi ve St. Petersburg’da yaşamını yitirdi. Oysa bir gün önce kardeşine yazdığı mektupta İngiltere’ye döneceğini yazıyordu (4. 05. 1842). Mezarı St. Petersburg’da olup Bristol’deki katedralde adına bir anıt mezar taşı dikildi.
Yararlanılan Kaynaklar
Porter, R. K. (1821). Travels in Georgia, Persia, Armenia, Ancient Babylonia: During the Years 1817, 1818, 1819, and 1820. Vol. 1-2. Londra.; Barnett, R. D. (1972). Sir Robert Ker Porter—Regency Artist and Traveller, Iran, 10(1), 19-24.; The United Service Magazine and Naval and Military Journal, 1842, part III, Londra: 261-266; Vasilieva, N. E. (1994). About the History of Sir Robert Ker Porter’s album with his Sketches of Achaemenid and Sassanian Monuments, Archaeologische Mitteilungen aus Iran 27: 339-48.; Yazarsız (1842). The Mirror of Literature, Amusement and Instruction. Londra.