Turizm amacına, kaynağına, seçilen zamana ve seyahat süresine göre çeşitli kıstaslar kapsamında sınıflandırabilmektedir. Amacına göre turizm kapsamında değerlendirilen politik turizmin çeşitli tanımları yapılabilir. İlk olarak devlet adamlarının, politikacıların, uluslararası kuruluşların bir diğer ülkeye yönelik politik ve siyasi amaçlı gezileri, kriz veya savaş dönemlerinde ise politik bir çözüm bulmak, işbirliği, antlaşma yapmak amacıyla yaptıkları seyahatler bu kapsamda değerlendirilmektedir. Bu bağlamda savaş turizmi veya adalet turizmi olarak da tanımlanan kavram, çatışma alanlarına veya yakın zamanda çatışma yaşanan bölgelere seyahat etmeyi ve çoğu durumda her iki taraftaki aktörlerle görüşüp çözüm bulmayı amaçlamaktadır. Günümüzde devletlerin, organizasyonların konferanslar, zirveler vasıtasıyla yaptıkları görüşmeler ve toplantılar, bu turizm türü kapsamında değerlendirilmektedir.

Bir diğer tanıma göre ise politik turizm, genellikle toplumsal kargaşa döneminde mevcut durumu bireysel düzeyde daha iyi anlayabilmek için politik olarak önemli destinasyonlara seyahat etmeyi içermektedir. Bu bağlamda politik turizm, çatışma, siyasi kargaşa yaşanan bölgelere destek olma amacı ile siyasi örgütler veya çıkar grupları tarafından düzenlenen seyahatleri içerebilmektedir. Bu amaçla turizm faaliyetinde bulunan birey ise dünyanın başka yerlerinde gerçekleşen siyasi bir mücadeleye katılmak veya dayanışma içinde olmak isteyen belirli bir turist kategorisine aittir. Tur şirketleri politik konseptli turlar düzenleyerek destinasyon tercihini bu yönde kullanmak isteyen bireyler için siyasi olarak önemli bölgelere veya politik istikrarsızlığın olduğu destinasyonlara yönelik turlar düzenlemektedirler. Bu doğrultuda politik turizm genellikle iç çatışmaların yaşandığı yerler olan Filistin, Balkanlar ve Afrika kıtasında bulunan destinasyonlara ve siyasi olarak önemli bölgeler olan Küba, Rusya gibi ülkelere yönelik olmaktadır.